Arama

Zekeriya Erdim
Eylül 26, 2017
Ders Kitapları Değerlendirmesi – 1

Genel Bakış

Biz, millet ve ümmet olarak; "Kitap"lı bir dinin mensuplarıyız. Kitab'a iman eder, Kitap'tan öğrenir, Kitap'ta yazılan kurallara göre yaşarız.

Önemli konularda, muhataplarımızı ikna etmek için; Kitap üzerine yemin ederiz. Verdiğimiz değerden, duyduğumuz saygıdan dolayı; Kitabımız'ı öpüp başımıza kaldırmaya ve hep göğüs hizasının üstünde tutmaya özen gösteririz.

Şüphesiz, bütün bunlar; hayat rehberimiz olan Kur'an-ı Kerim'le ilgilidir. Ancak, bizim için; diğer bütün kitaplar da değerlidir, önemlidir.

Çünkü, onlar; ilmin ve irfanın, kültürün ve sanatın, tarihin ve tecrübenin taşıyıcı unsurlarıdırlar. Geçmişten geleceğe intikal etmesi gereken temel değerleri; asırlar ve nesiller boyu, kitaplar yaşatırlar.

İşte bu bakış açısına göre; öğretmenler ve öğrenciler için, ders kitapları son derece önemlidir. Her birisi, kendi alanında ve bölümünde, birer eğitim rehberidir.

Bir zamanlar; İran Devrimi'nin lideri İmam Humeyni, yönetime el koyduktan sonra, kendisine sorulan "Devrim tamamlandı mı?" sorusuna; "Hayır. Devrim şimdi başladı. Bugün doğanlar yirmi yaşına geldiğinde tamamlanmış olacak" cevabını vermişti. O gün doğanların yirmi yıl sonra nasıl olacaklarını anlamak isteyenler; eğitim sistemine bakmış, ders kitaplarını incelemişti.

Bizim de, bugünkü neslin ne idüğünü anlamak ve şifrelerini çözüp doğru bir biçimde tanımlamak için; geçmiş yılların müfredat programlarına ve o programların dışa vurumu olan ders kitaplarına bakmamız gerekir. Bugün eğitim kurumlarında öğrenci olan çocukların ve gençlerin, yarın nasıl yetişkinler olabileceklerini tahmin etme konusunda ise; şimdi okumakta oldukları ders kitapları, önemli ipuçları verecektir.

ÖLÇÜLER, KRİTERLER

Her konuda olduğu gibi, ders kitaplarının değerlendirilmesi konusunda da; elimizde belirli ölçülerin, kriterlerin olması gerekir. Bütüncül bir bakış açısı ile ve sistematik olarak yapılacak değerlendirmeler; daha doğru ve tam sonuçlar verecektir.

Kullanılması gereken ölçülerden, kriterlerden birisi; kısaca "teknik"tir. Dizgi, baskı, kâğıt, cilt, kapak gibi unsurlar açısından; sağlam ve kaliteli olup olmadığı anlamına gelir.

Bakmamız, görmemiz, ölçmemiz, değerlendirmemiz gereken ikinci husus; "estetik" kelimesi ile ifade edilebilir. Kitabın bu yanı ve yönü; renk, şekil, resim, grafik, sayfa düzenlemesi, görsel tasarım açılarından güzel olup olmadığı, göze hoş gelip gelmediği konularını içerir.

Üçüncü ölçü, kriter; kullanıcının yahut tüketicinin ödediği, ödeyeceği bedel anlamında "ekonomik"tir. Her ne kadar, son yıllarda, ders kitapları öğrencilere ücretsiz dağıtılıyor olsa da; yolda bulunmadığına ve birilerinden hibe alınmadığına göre, genel bütçe açısından, devlete ve millete bir maliyeti var demektir.

Dördüncü boyut; konuların işlenme biçimi, dili, üslubu açısından "metodik"tir. Kullanılan metot ve usül; okuma ilgisini, öğrenme duygusunu, olumlu ya da olumsuz yönde etkileyecektir.

Bütün bunların öncesinde ve ötesinde, birinci derecede önemli olan şey; şüphesiz, "içerik"tir. Çünkü çocukların ve gençlerin kimlik ve kişilik altyapısı; sayfalara, satırlara serpiştirilen mesajlarla, muhtevalarla şekillenecektir.

MAYINLAR, TORPİLLER

Yeni öğretim yılının başlarında; tartışma konularından biri, ders kitapları oldu. Çünkü sayfalara ve satırlara kuş bakışı göz atan birileri; bazı kitaplarda, saklanmış mayınlar, gizlenmiş torpiller buldu.

Anlaşılan o ki; bütün hassasiyetlere rağmen, sistem kaçak vermişti. Her bir kitap için ayrı ayrı kurulan İnceleme Komisyonları'nın ağları delinmiş; kamu vicdanını rahatsız eden aykırı unsurlar, kitaplara girmişti.

Belki birileri, alıcı gözüyle bakmadı; hatta göz yumdu yahut göz kırptı. Sonuç olarak, aylardır özene bezene hazırlanıp, öğretim yılının başında öğretmenlere ve öğrencilere servis edilen mükellef bir ziyafetten; bazı kötü kokular geldi, bir takım zararlı böcekler çıktı.

Demek ki; bir yerlerde arızalar var. Herkese ve her şeye rağmen; bazı gafiller ya da hainler, süreci sabote etme görevini devam ettiriyorlar.

Şimdi, ilgili ve yetkili kişiler ve kurumlar tarafından; zincirin bütün halkaları, teker teker ele alınıp sorgulanmalı. Devlet-millet iş birliği içinde ve bugünlerde başlanarak; bir sonraki öğretim yılının bütün ders kitapları, aşk ile şevk ile yeniden yazılmalı.

Ancak; bu konu, sadece devlet memurlarının iradesine ve insiyatifine bırakılmamalıdır. Ders kitaplarını hazırlayan ve inceleyen kadroların, komisyonların içinde; milleti temsilen, örgün ve yaygın eğitim hizmeti veren sivil toplum kuruluşlarından da görevliler bulunmalıdır.

Zekeriya Erdim

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN