Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Temmuz 30, 2022
Eyyam-ı bahur ve terleme nimeti
Sesli dinlemek için tıklayınız.

İklim değişikliği ile birlikte bütün dünya adeta kavruluyor, özellikle Avrupa ülkelerinde sıcaktan ölümler artıyor.

İşte şimdi ülkemizde de sıcaklar yanında Eyyam-ı bahur günleri yaklaştı.

Yurt genelinde hava sıcaklıkları artmaya devam ediyor. Uzmanlar iyice yaklaşan eyyam-ı bahur sıcaklıklarına karşı vatandaşları ciddi uyarılarda bulundu. Yaz mevsiminin en sıcak ve boğucu günlerini ifade etmek için kullanılan Eyyam-ı bahur, her yıl temmuz ayının sonu ile ağustos ayının başına rastlıyor.

Yerini "çöl sıcakları", "cehennem sıcakları" ve "Afrika sıcakları" gibi terimlere de bırakan eyyam-ı bahurun, özellikle yurdun güney kesimlerinde etkisini göstermesi bekleniyormuş. 31 Temmuz ile 7 Ağustos tarihleri arasına denk gelen eyyam-ı bahurda bu yıl güneyde hava sıcaklıklarının yer yer 40 derecenin üzerinde olması, İstanbul'da sıcaklıkların ortalama 32 dereceye kadar çıkması tahmin ediliyormuş.

Yaz sıcaklarıyla birlikte havanın da ısınmasıyla bol bol terler olduk ve çokça sıvı alma ihtiyacı duyuyoruz.

TERLEME SAĞLIKTIR

Bazıları için terlemek olumsuz bir anlam ifade etse de bu metabolik olay aslında bir sağlık işaretidir. Terleme, dünyaya geldikten kısa süre sonra başlayan ve hayat boyu devam eden doğal ve biyolojik bir süreç ve çok önemli bir nimettir.

Bilinenin aksine bir faaliyet göstermeden de terleriz. Çünkü terleme insan vücudunun en tabii ve aralıksız çalışan fonksiyonlarından biridir. Terleme, vücudumuzdaki su ve tuz miktarını ayarlamak için yaratılmış bir sistemdir ve rabbimizin lütfuyla hiç durmadan tıkır tıkır işleyip ter salgılar; hatta biz uyurken bile.

Böylelikle metabolizma da hareketlenir. Yaklaşık 2 ilâ 4 milyon kadar ter bezi, organizmanın dakikada 0,3 gram kadar ter salgılaması için çalıştırılır. Yani oldukça yoğun ve yorucu bir faaliyet yürütülür. Yüksek ateş bu salgılamayı daha da artırır.

Vücudumuzdaki fonksiyonların etkili bir şekilde gerçekleşebilmesi ve böylece hayatın devamlılığı için beden sıcaklığının belirli bir derecede sabit tutulması gerekir. İşte ter, derinin üzerinden buharlaşarak vücut ısısının 37 derecede sabit tutulmasını sağlar. Deri yüzeyinden buharlaşan ter, vücudumuzun soğumasına sebep olur ve aşırı ısınmasını önler, terlemenin hikmeti budur. Yani terleme bedenimizin klimasıdır.

Ortalama yetişkin bir insan günde 10-14 litreye kadar terleyebilir.

Öyleyse terden ve terlemeden rahatsız olmayalım, çünkü terliyorsak buna o an bedenimizin ihtiyacı vardır. Hatta terleyemezsek ölüme kadar varabilecek sonuçları bile olabilir.

Terlemenin sağlığımız için pek çok faydası vardır. Bir kısmından bahsedelim:

• Yaz aylarında terleme o kadar önemlidir ki, terleyemediğimiz takdirde sıcak çarpmasından birkaç saat içinde ölmemiz gerekirdi.

• Terleme ile üre, ürik asit, tuz, amonyak ve diğer zararlı maddeler vücuttan atılır. Böylelikle karaciğerin ve böbreklerin yükü de azalmış olur. Terleme olmasaydı vücuttan dışarı atılamayan organizma artıkları bedeni uzun süre rahatsız ederdi.

• Terlemeseydik derimiz gevşek ve kuru olurdu. Çünkü ter, cildin kendi yağı ile birlikte deriyi nemli tutan bir koruyucu tabaka oluşturur.

Ter bezleri ekrin ve apokrin olarak iki çeşittir. Ekrin bezleri koku vermez. Ancak apokrin adı verilen büyük yumak bezler ise kişinin kendisine has bir koku verirler. Mesela köpekler insanı bu kokudan tanırlar.

Terleme aynı zamanda stres ve ağrıyı da azaltır.

• Terlemenin başka bir faydası daha var: Ter dermisidin denilen antibakteriyel bir peptit içerir. Antibiyotik bir özellik taşıyan bu peptit, deride bakterilerin hâkim olmasına engel olmak ve enfeksiyonlarla mücadele için yaratılmaktadır.

• Sağlıklı insanların teri, hasta kişilerden farklı koktuğundan; ter, aynı zamanda pek çok hastalıkta teşhise yardımcıdır. Vücut, hastalık veya enfeksiyon sırasında değişiklik gösteren metabolik duruma göre organik uçucu bileşikler salgılar.

Ayrıca sağlığımız, duygularımız veya beslenme şeklimiz nasıl olursa olsun terimiz bize özeldir. Terdeki 373 uçucu bileşiğin eşsiz karışımı her birey için teri parmak izi gibi özel kılar ve zaman içinde bu durum değişmez.

Vücut ısımızın dengeli bir şekilde korunması ve sürekliliğinin sağlanması için cilt altına yerleştirilen ter bezleri ile oluşan bu muhteşem mekanizma bizim haberimiz bile olmadan çalışmaktadır. Üstelik sıcak havalarda olduğu gibi gerektiği durumlarda temposunu artırmaktadır.

Terleme olayı, faydalarıyla ve zararlardan korunmamıza sebep olmasından dolayı şikâyet değil çok şükretmemiz gereken bir nimettir.

SICAK GÜNLERDEN NASIL KORUNMALIYIZ?

*Açık renk, bol ve pamuklu giysiler giyelim. Yaz günlerinde açık renk giysiler tercih etmek, güneşin etkisini azaltacak etkenlerin başında gelir. Vücudumuzu saran kıyafetlerden ve sentetik oranı yüksek giysilerden özellikle kaçınalım. Terimizi alabilecek pamuklu kumaşlar ve geniş dokunmuş kıyafetler tercih edelim.

*Bol su alalım. Sanılanın aksine bol sıvı tüketimi terlemeyi artırmaz. Su vücut sıcaklığını dengede tutmayı sağlar. Terleme yoğun olduğunda, vücudumuzdan tuz kaybı da gerçekleşiyor. Bu nedenle sodyum düzeyini sağlığa uygun aralıkta tutmak için, çok su içmenin yanı sıra ayran ve maden suyu da tüketelim.

*Kola, gazoz yerine çay ile hararetimizi söndürelim. Asitli içecekler önce susuzluğumuzu giderir ancak sonra daha çok susarız, üstelik gereksiz şeker alırız.

*Kafein, sigara ve alkol tüketmeyelim. Fazla miktarda kahve ve çay içmek, alkol tüketmek ise terlemeyi tetiklediği ve su kaybını artırdığından kafeinli içecekler, sigara ve alkolden uzak duralım.

*Yediklerinize dikkat edelim. Çok sıcak, baharatlı ve yağlı gıdalar ile soğan ve sarımsak da terlemeyi artırdığından tüketirken dikkatli olalım. Fast food ve ağır gıdalar yerine hafif ve sade yiyecekleri tüketelim.

*Karpuz ve kavun serinletir. Aynı zamanda susuzluğumuzu da giderir.

*Fazla kilolarımızdan kurtulalım. Fazla kilolar terlemeye yol açan başlıca etkenlerden biridir. Bu nedenle hem genel sağlığımızı korumak hem de terlemeyi azaltmak için sağlıklı bir diyetle fazla kilolarımızdan kurtulmalıyız.

*Temizliğe özen gösterelim. Sık duş alalım. Banyodan çıkınca iyice kurulanalım. Her banyodan sonra mutlaka çamaşırlarımızı ve giysilerimizi değiştirelim.

*Bulunduğumuz ortamı havalandıralım. Bulunduğumuz ortamı, evimizi ve ofisimizi gün içerisinde sık sık havalandıralım. Hava sirkülasyonunu sağlamak bir nebze de olsa terlemeyi azaltır.

*Aşırı hareketten kaçınalım. Fiziksel aktivite gerektiren işler terlemeyi artırdığından aşırı hareketten uzak duralım. Güneş ışınlarının dik geldiği öğle saatlerinde mecbur kalmadıkça dışarıya çıkmayalım. İşimiz gereği sürekli dışarıda ve güneşin altında bulunmamız gerekiyorsa, uygun zamanlarda ara vererek dinlenmeye çalışalım.

*Sıcak su ile duş almayalım. Sıcak su ile duş almak vücut ısısını yükseltir ve çok fazla terlemeye yol açar. Vücut ısısını dengede tutmak için ılık veya mümkün ise soğuk su ile banyo yapalım.

*Orman yangınlarına karşı dikkatli olmalıyız.

Prof. Dr. Sefa Saygılı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN