Bir embesil ile bir eblehin hikayesi
Her zaman ciddiyetten uzaklaşmak hakikatten uzaklaşmak anlamına gelmez. Nitekim Hazreti Peygamberin doğru şakalar ve latifeler yaptığı merviyattandır.
Arap Baharı sondan başa doğru ilerliyor. Nitekim Raşid Gannuşi'nin damadı Refik Abdusselam Suriye'de olan biteni Arap Baharının ikinci etabı ve şahlanışı olarak değerlendiriyor. BEA, Mısır gibi ülkeler gündüz gözü İhvan kabusu görmeye başladılar. Mercidabık'tan Rıdaniye'ye doğru bir koşuşturma var. Bilindiği gibi Tunus'ta Yasemin Devrimi Arap Baharının öznesi ve merkez üssü idi. Zeynelabidin Bin Ali kısa bir süre içinde devrildi. Gerçi son fasılda Beşşar Esat'in 13 yıllık kanlı mazisini saymazsak nihai kertede ondan da kısa süre içinde 11 günde havlu atmıştır. Beşşar Esat Moskova'ya kaçarken Zeynelabidin Bin Ali de Suudi Arabistan'a kaçmıştı. Kaçış yolculuğuna çıkarken kocasının oyalandığını ve geciktiğini gören Leyla Terabulsi ona çıkışmış ve hakkında kullandığı ifade ve sıfat tarihe geçmiştir. Leyla Terabulsi kocasına 'Embesil! Uçağa binmekte geç kalıyorsun, atla gidiyoruz, toparlan' şeklinde talimat yağdırmıştır. Halkın kabzasına düşmekten korkmuştur. Bu da Leyla Terabulsi'nin kocasına hükmettiğini gösterir. Kocasını arkadan yetmekte ve geriden ittirmektedir.
Baba Hafız ve oğlu Beşşar Esat döneminde Suriye Kösem Sultan, Hatice Turhan Sultan gibi entrikacı kadınlar tarafından yönetilmiştir. Baas rejimi fuhşiyat (diare) rejimi olmakla birlikte aynı anda kadınların yönettiği bir ülkedir de. Kadınlar arası rekabete kurban gidenler olmuştur. Luna Şibl bunlardan sadece birisidir. Esma Esat ile Mahir Esat'ın hanımı Menal Ced'an kıyasıya rekabet halinde idiler. Anne Anise ise hayatında gelinlerine göz açtırmamıştır. Lady'ler yarışında tek first olan yani ilk ve tek kadın kendisidir. Meselenin burasında değiliz. Lakin ülkeyi perde gerisinden nüfuzlu kadınlar yönetmektedir. Bunlardan ikisi en meşhurlarıdır. Birisi Anise Mahluf yani Hafız Esat'ın dul eşi ki Beşşar Esat'ın babasından sonra tahta oturmasının en önemli fail ve amilleri arasındadır. Baba Esat'ın yerine bir Sünni ismin oturması gerektiğini söyleyen Gazi Kenan başkan yardımcılığını da Alevi/Nuseyri birisinin atanmasını savunmuştur. Onun formülüne göre Sünni isim Hafız Esat'ın yardımcısı Abdulhalim Haddam, kendisi de onun yardımcısı olacaktır. Suriye'de rejim baba Esat'tan sonra bir dengeye oturacaktır. Hatice Turhan Sultan gibi saray entrikası çeviren Anise ve onun gibilerinin dayatmasıyla Beşşar başa geçirilmiştir. Abdulhalim Haddam'dan sonra da esasında Beşşar'ın halk kitleleriyle karşı karşıya gelmesi sonucu Haddam yurtdışına kaçtığı için Faruk Şara'nın ismi öne çıkmış ve Beşşar'ın yerine önerilmiştir. Lakin aile debdebe ve iktidar tutkusu ile bu tekliflere iltifat etmemiştir. Çamurdan olsun bizden olsun havasındadır. İktidar nimetlerini tepmek istememiştir. Çokları Esat'ın çocuksu bir şekilde hareket ettiğini fark etmiştir. Halkını karşısına alarak geleceğini İran ile Rusya'nın ellerine ipotek etmiş ve kaptırmıştır. Sonunda onlar da kendisini kurtaramamıştır. ABD'nin İsrail'i kurtaramayacağı gibi.
Leyla Terabulsi gibi Esma Fevvaz Esat da eşi hakkında benzeri fikirlere sahiptir. Onun ebleh olduğunu ve konuşma metinlerini on defa dikte ettiklerini ve okuttuklarını ancak bir defa anlayabildiğini söylemiştir. Mahrem yazışmalarında onun çocuksu ve akılsız/ebleh birisi olduğunu söylemiştir. Beşşar İsmail adlı Suriyeli durumu üç kelimede özetlemektedir: Beşşar aptal/ehbel birisi idi ülkeyi eşi Esma Esat yönetiyordu. Ona göre Esma Fevvaz Esat ise sarımsak kokulu bir anne idi. Mahir Esat'ı ise resmi harami olarak anıyor. Araplar İttihatçıların üç rüknünden birisi olan Cemal Paşa'yı kan dökücü yani seffah olarak nitelemişlerdi. Maalesef bu aile aptallıkta ve kan dökücülükte bütün seleflerini ve akranlarını geçmiştir ve tüy dikmiştir. Suriye'nin Dalton'ları olarak değerlendirilebilirler.
Son olarak, tebessüm karelerini tamamlayan bir nükte de Dürzi asıllı düşünürlerden Mahir Şerafettin'e ait: Hafız Esat'ın en büyük kabahati sorulduğunda halk şu cevabı vermiştir: Anise'den Beşşar gibi bir çocuk peydahlamak! Aptalın önde gideni bütün katliamlara bedel olmuştur. Beşşar, Zeynelabidin Bin Ali'den şüphesiz daha uyanık. Kimseye haber vermeden ve herkesi atlatarak, eşi Esma da yanında olmadan (hastalık nedeniyle o ülkeden önceden ayrılmıştır) Suriye'den tüymeyi başarabilmiştir! Belki de bu hünerini Ruslara borçludur.
Mustafa Özcan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.