Mustafa Özcan
6.12.2024
Mustafa Özcan
Kim kimin sınırında?
Tüm Yazıları

Kim kimin sınırında?

5 Aralık 2024 tarihinde (20:30/23:15) Akit Tv'nin Gündem Özel programının konuğu olduk. Katılımcı arkadaşlardan Burhan Eptemli, Düşmanı Caydırma Askeri Harekatı ile birlikte İsrail'in Türkiye sınırına geldiğini dayandığını ya da komşu olduğumuzu söyledi. Bu tarz anakronik değerlendirmeler zaman zaman göze çarpıyor. PYD üzerinden böyle bir hipotez doğru olmakla birlikte "Düşmanı Caydırma" operasyonu ve tali operasyonlarla birlikte süreç ters yüz edilmiş ve tehlike savuşturulmuş ve ötelenmiştir. Bu operasyon PYD unsurlarını Fırat'ın batısından doğusuna sürmüştür. Düşmanı Caydırma Operasyonu ile birlikte PYD, Fırat'ın batısına veda etmiş ya da bazı ceplere sıkıştırılmış ve kıstırılmış oldu.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar, dindar Kürtlere değil ama PYD ve ideolojik Kürtlere ilgilerini saklamıyor. Bunlar rahatlıkla İsrail'in Truva atı olmaya namzettir. Bununla birlikte son askeri harekatın İsrail'in lehine değil aleyhine işlediğini ve geliştiğini söyleyebiliriz. En azından şimdilik kuzey hattı itibarıyla. İdeolojik Kürtlerin bu bölgedeki varlıkları büyük çapta dağıtıldı. Fırat'ın doğusunda toplanıyorlar. Kamışlı, Haseke gibi beldelere kaçışıyorlar. Şam'ın düşmesinden sonra Fırat'ın doğusu da Afganistan'daki Ahmet Şah Mesut'un, Panşir Vadisi'ndeki karargahının düşmesi gibi yerle bir olacak ve düşecektir. Onları benzeri bir akıbet bekliyor.

Havadisin sevkiyle bu bakış açısını ve görüşü tashih ederek tam tersi bir manzaranın söz konusu ve vaki olduğunun altını çizdik. Olayların sevkine ve seyrine bakarak aksi yöndeki yaklaşımın gerçekleri yansıtmadığını hatta ters yüz ettiğini söyledik. İdlip'ten kalkan, harekete geçen Düşmanı Caydırma Harekatı, kar topu gibi büyüyerek yoluna devam ediyor. Güneye ve başkente yani Şam'a doğru ilerliyor. Şam'dan İsrail sınırına sadece 67 km vardır. Direnişçilerin Şam'a ulaşmaları halinde ittifak ilişkisi üzerinden en azından nazari olarak Türkiye, İsrail ile komşu oluyor. İsrail sınırlarına ulaşmış olmaktadır. Kısaca arkadaşımızın anlattığı tablonun tam tersi bir durum söz konusudur. Ben de meseleyi tavzih ettim tam tersi bir sürecin başladığını anlattım.

İbni Arabi sevenlerinden ve şarihlerinden Abdullâh Salâhaddîn-i Uşşâkî bazı eserlerinde, Muhyiddin Arabi'den naklen İkinci Salahaddin'in zuhurundan ya da Kudüs fethinden bahsedilmektedir. İlgili keşfiyat Rum suresinin tefsirine dayanmakta ve ondan mülhemdir. Uşşaki, İbni Arabi'nin keşfiyatına dayanarak muayyen tarihler içinde Kudüs'ün yeni fethini müjdelemektedir. Bu tarihler Şeyh Ahmet Yasin'in verdiği birkaç vitesli veya ihtimalli fetih tarihlerine intibak etmektedir.

Ben de meseleyi kurcalamış ve dostumuz Resul Tosun'un yayınladığı Yörünge dergisine bu konu etrafında bir makale yazmıştım.

O dönemlerde sahaflık yapan kulağı deliklerden, kesiklerden İbrahim Kalkancı bana şifahi olarak Diyarbakırlı bir zatın 1911 yılında anlattığı bir keşfini ve öngörüsünü aktardı. Hatırladığım kadarıyla bu keşif şöyle: "Zaman gelecek İsrail diye bir devlet kurulacak. Önceleri Türkiye ile sıkı fıkı olacak. Ardından araları bozulacak Türkiye-İsrail sınırlarına kadar gelecek. Sınıra dayanacak ve komşu olacaklar." Bugünler o günlerin peşrevi sayılabilir. Kehanete göre Türkiye, ittifaklarla İsrail sınırlarına ve Golan Tepelerinin karşı cephesi Kunaytıra bölgesine dayanacaktır. Olayların akışı ve zinciri ezel damgası taşıyorsa da bizler sürekli olarak durum tespitini yenilemeliyiz ki kafilenin arkasında kalmayalım. Öngörümüz olsun. Nerede olduğumuzu görelim. Nereden nereye geldik, sorularına doğru cevap bulmalıyız. Aksi takdirde çuvallamamız ve BOP sakızı çiğnememiz kaçınılmaz olacaktır. Yoksa mugalata yapmamız ve yanlış algılara kapılmamız kaçınılmaz olur.

Zaman kendini yeniliyor biz de zaman ışığında bakışımızı ve kendimizi yenilemeliyiz. Zamanın ruhunu kuşanmalı ve doğru okumalıyız. Zamanın önünde yürümeyen anakronik duruma düşer. Esat gibi zamanın dişlileri arasında ezilir gider.

Hadiselerin dilini iyi okumalı ve doğru sonuçlar çıkarmalıyız.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZAR ARŞİVİ

Mustafa Özcan

Mustafa Özcan Diğer Yazıları