Arama

Mustafa Özcan
Temmuz 3, 2023
Karmatilerden Kur’an kundakçılarına

İsveç, Türkiye ve İslami değerlere nispet yapmak ya da savaşmak için mi NATO'ya girmek istiyor yoksa Rusya'ya karşı arkasını sağlama almak için mi? Hatları karıştırıp duruyor! Davranışlarından bir karara varamıyoruz! Putin, İsveç'in attığı pası aldı ve Dağıstan'da durumdan vazife çıkardı ve kendisine bir Kur'an hediye edildi. Şam'da İslami kesimlerle savaşan Putin, Dağıstan'da Kur'an'ı alıp bağrına basıyor! Burada Rusya'da hem anayasada hem de ceza yasasında bu tür eylemlerin yani Kur'an yakmanın yasak olduğuna temas etti. Kur'an yakan birisini de tarzına uygun bir biçimde Çeçenlere teslim etti!

Stockholm'da iki defa Kur'an yakıldı. İkisinde de eylemciler İsveç asıllı değil. Ismarlama tipler. İsveç otoritelerinin izniyle bu eylemleri gerçekleştiriyorlar. Belli ki ellerini yakmamak için maşa kullanıyorlar. Birinci saldırgan Rasmus Paludan sabıka karnesi dolu birisi. Adeta suç makinası. İkincisi ise daha garip. Irak asıllı ve Haşd-i Şabi safları arasında milis olarak çarpışmış. Çok garip bileşenleri veya terkibi olan birisi. Musul'un Hamdaniye nüfusuna kayıtlı. Sosyal medya organlarında kendisini düşünür, yazar ve ateist olarak takdim ediyor. Bir de İsveç Demokrat Partisine kayıtlı. Ne zaman yolları bu parti ile kesişmiş? Bu partiye üyeliği Hollanda'da aşırı İslam düşmanı Geert Wilders ve Özgürlük Partisini hatırlatıyor. Ayrıca çetelesinde Demokratik Süryani Birliği'nin de üyesi gözüküyor. Çok yönlü birisi olmasına rağmen tek bariz vasfı İslam düşmanlığı! Neden? İslam düşmanı olmasına rağmen Irak'ta Şii milislerinin ortak çatısı olan Haşd-i Şabi'de görev yapmış! Göstere göstere Stockholm'daki Büyük Camii önünde Mushafı yakacağını söylemiş. Dediğini de yaptı. İsveç Yüksek Mahkemesinin böyle bir eylemi ifade özgürlüğü kapsamında sayması önünü açmış ve böylece menfur eylemini gerçekleştirmiş.

Eylemin Kurban Bayramı'na denk gelmesi bazı çağrışımlar da yapıyor. Mesela Şiiler, Saddam Hüseyin'in kurbanlık olarak Kurban Bayramı'nın birinci günü idam edilmesini kararlaştırmışlardı. Böylece idama bir de kışkırtıcılık katmışlar, eklemişlerdi. İran'da düşmanlarını idamda kutsal günleri seçmekte mahirdir. Velayet-i fakih konusunda Humeyni'ye kafa tutan ve karşı bir eserle cevap veren Kürt alimlerinden Nasirüddin Sübhani Ayetullah Reyşehri'nin onayıyla Nisan 1990'da Kurban Bayramı günü idam edilmiştir. Kürt alimler Reyşehri ile buluşmalarında devlete kılıç çekmemiş ve dini değerlerle alay etmemiş biri olarak Sübhani'yi hangi saikle idam ettiklerini sorarlar. Aldıkları cevap çok manidar ve ilginçtir: Onun en güçlü tarafı kalemi idi idam ederek kalemini kırdık. Humeyni'ye cevap veren 39 yaşındaki adamın kalemini ebedi olarak kırmışlar!

Şiilerin saflarında çarpışan Salvan Momika da Sünni düşmanlığından İslam düşmanlığına terfi etmiş. Sosyal medya araçlarında kendisini tanıtırken geride vasıf bırakmıyor. Şu ifadeleri kullanıyor: Ben Iraklı bir mülteciyim. Kur'an-ı Kerim'in yasaklanması için mücadele ediyorum. Daha önce de benzeri ifadeleri Geert Wilders gibiler de kullanmıştır. Yeni bir milat belirlemiş ve 10 gün içinde Irak bayrağı ile Mushafı tekrardan yakacağını duyurmuştur. Birinci saldırgan Rasmus Paludan Kur'an yakma eylemini Türk Elçiliğinin karşısında yapmıştı. Selvan Momika ise bir sonraki eylemini Irak Elçiliğinin önünde yapacağını ifade etmiştir.

Irak hükümeti, Salvan Momika'nın yargılanmak üzere ülkeye iade edilmesini talep etti. Irak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmet Sahhaf konuya ilişkin yaptığı açıklamada Momika'nın Irak uyruklu olduğunu belirterek, "Bu nedenle bu kişinin Irak yasalarına göre yargılanması için İsveç hükümetinden teslim edilmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Momika eşinden boşanmış birisi ve bu evlilikten iki kızı bulunuyor. Hayatta dikiş tutturamamış aylak birisi. Sonunda kapağı Batı illerine atmış! Orada da hırlı durmuyor. Musul'da yaşadığı bölge, Süryanilerin çoğunlukta olduğu bölgedir. 2005 yılında Ninova Turizm ve Otelcilik Okulundan mezun oluyor. Irak'tan tanıdık dostları hakkında şunları paylaşıyorlar: Önceleri Asuri Demokratik Partisine intisap ediyor. Cinayete karışmaktan dolayı üç yıl hapse mahkum oluyor. IŞID'in zuhuruna müteakip Babil Birlikleri Komutanı Reyyan Keldani'nin emrine giriyor. Bilahare Süryani Şahinleri adlı silahlı örgütün sancağı altında çarpışıyor. Daha sonra Şibli ez Zeydi'nin komutası altındaki İmam Ali Bölüklerine bağlı İsa İbni Meryem bölükleri içinde görev alıyor. Bu örgüt Hristiyanları da barındıran İran'a bağlı Şii milislerden teşekkül etmektedir. IŞİD'e karşı Şii şemsiyesi altında çarpışıyor. Şii şemsiyesi görüldüğü gibi bölgedeki Hıristiyanları da kapsamaktadır. Bu ilginç bir ayrıntıdır.

İsveç'ten önce ara duraklarından birisi Almanya'dır. Bu ülkede iken sosyal medya bağımlılarından birisi oluyor ve herkese ve her örgüte çatıyor. Buna mukabil aldığı tehditlere vesika ve belge olarak iltica başvurusu kayıtlarına ekliyor. Almanya'da yaptığı başvuru talebi reddediliyor. Kapağı İsveç'e atıyor. Bu ülkede aşırı sağcı İsveç Demokratik Partisine katılıyor. Hızını yakalamak mümkün değil. Muhtemelen bu ülkede arkasını sağlama almak için belirli mahfillerle temasa geçiyor ya da pazarlıklara giriyor. Hollanda'da yaşayan Ayaan Hırsi Ali buna benzer bir süreçten geçmişti. Iraklı liberal, laik ve ateist gibi sıfatlar takınsa da çok çabuk fikir ve kabuk değiştirdiği biliniyor.

Irak'ta İran'a bağlı gruplar arasında faaliyet gösterse de Temmuz 2022'de Mukteda Sadr taraftarlarınca gerçekleştirilen Parlamento baskınında da aktif rol alan isimlerden birisi oluyor. ABD'de olsaydı Trump taraftarlarının Kongre baskınına da katılırdı. Sosyal medya hesaplarında şöyle yazmıştır: İki rekat namaz kıldım ve İsveç'e geri döndüm. Daha sonra birçok bildiride Mukteda Sadr ve akımına da saldırmaya başlıyor.

Bütün bunları değerlendiren Hamdaniyeli bir sakin şöyle diyor: Momika hiçbir zaman dengeli birisi olmadı. Ailevi sorunlar yaşıyordu. Babasıyla geçimsizliğinden sonra ailesi onunla bağlarını kesmiş ve yollarını ayırmıştı. Hamdaniyelileler bilir ki Momika psikolojik rahatsızlıkların pençesinde olan birisiydi hep şöhreti yakalamak istiyordu. Öne çıkmaktan hoşlanıyordu. Geride birçok hasar bırakarak zemzem kuyusuna bevletme pahasına amacına ulaştı. Onun gıdası buydu.

Toplumlarda çok sayıda dengesi bozuk tipler var. İsveç'teki olaydan 10 gün önce de Filistin'de Urif köyünde dengesiz yerleşimciler Kur'an-ı Kerim'i yırttılar. Bunların derdi neydi? Bozacının şahidi şıracı gibi Netanyahu sokak eylemlerine karşı Fransa'nın yanında olduklarını duyurdu. Malumun i'lama ihtiyacı yok aslında. Durdukları ve duracakları yer belli. Duyurmadan da fiili olarak İsveç'in yanında duruyorlar. Belli ki Fransa'nın hilafına bunu ilan etmeyecek kadar akıllılar! Yargısız infazda Fransızlar, Kur'an kundaklamakta da İsveç!

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN