Kasım Süleymani'nin Trump'ın talimatıyla öldürülmesi elbette İran merkezli olarak bölgede büyük yankılar uyandırdı. Haşd-i Şabi unsurları ABD'nin Kasım Süleymani'ye yerel Iraklı kaynaklardan edindiği bilgiye dayanarak ulaştığını varsayıyorlar. Muhtemelen de öyledir. Sözgelimi Kefer Susa'da 12 Şubat 2008 tarihinde Mossad tarafından suikastla öldürülen İmad Muğniye'nin hareketlerini ve Lübnan'dan Suriye'ye gelip gitmesini Suriye tarafında ancak 5 kişinin bildiği ifade ediliyordu. Demek ki bu 5 kişi arasında bir kaynak Muğniye'nin seyri seferini ifşa etti. Mossad ile paylaştı. Demek ki beş kişi arasında derin bir gırtlak Muğniye ile ilgili Mossad'a sıcak bilgi ulaştırdı. Bu ele aldığımız olayda da yine Lübnan'dan gelen Kasım Süleymani'nin gidiş gelişleri sıcak istihbarat olarak muhtemelen yakın çevresi tarafından Amerikalılara sızdırıldı. Kasım Süleymani ile birlikte ölenler arasında 'Mühendis' lakabıyla bilinen Ebu Mehdi Mühendis ( Cemal Cafer) ile birlikte Haşd-i Şabi'nin Teşrifat Müdürü Muhammed Cabiri'nin de bulunduğu kesinleşmekle birlikte öteki isimler arasında bir mutabakat yok. Hizbullah Naim Kasım ile Muhammed Kevserani'nin öldürülenler arasında olduğu yönündeki duyumları yalanladı. Kasım Süleymani efsanevi bir adamdı ve İran'ın tarihi komutanlarından Rüstem ve benzerlerinin adına yakışır bir şöhret kazanmıştı. Ortadoğu'nun en büyük casusu lakabına da haizdi. Keza Ortadoğu'da en yüksek rütbeli ve en etkin güvenlikçi lakabıyla tanınıyor. Bu lakabı boşuna kazanmamış. Afganistan ile Irak konusunda Amerikalılarla pazarlıklar ve müzakereler yürütmüş. Bazen de Amerikalıların telefonlarına çıkmamış. Bu nedenle de CIA Başkanı olduğu sıralarda Aralık 2017 tarihinde Mike Pompeo bir mektup yazarak Kasım Süleymani'ye ihtar çekmiş ve ' Amerikan çıkarlarına ve personeline dokunursan seni yakarız, yaşatmayız' yollu kırmızı çizgilerini hatırlatmış. Hameney'in yardımcılarından Munammed Muhammedi Gulpeygani'ye göre Kasım Süleymani ilgili mektuba göz bile atmamış, kapağını açmadan bırakmış. CIA ajanlarından john Maguire Kasım Süleymani'nin Ortadoğu'nun en büyük casusu olduğunu söylemektedir. Amerikalılarla istediğinde görüşen istemediğinde görünmeyen Kasım Süleymani 2015 Temmuz'unda Putin'i ayartmaya Moskova'ya kadar gitmiş ve kendi başlarına kurtaramadıkları Esat'ı kurtarmaya Suriye'ye davet etmiştir. Bu davetin ne karşılığı kabul edildiğini henüz bilmiyoruz. Bir başka lakabı da seyyar imparator. Bunun açılımlarından birisi King's maker/kral atama özelliğidir. Irak'ta Şii ya da Sünni bir makama atanacak kişinin dosyası Kasım Süleymani'nin bürosundan geçmektedir. Sözgelimi Nuri Maliki'nin atanmasında kilit isimlerden birisi olmuştur. Lakaplarından birisi de Irak'ın gizli patronudur. Gölge adam gibi başka sıfatları da bulunmaktadır. Kasım Süleymani her yerde var ama fotoğraf karelerinden uzakta duruyor, nadiren görünmektedir. Bu da hakkında 'görünmez adam' efsanesi üretilmesine neden olmuştur. Ali Hamaney ölmeden evvel onu 'yaşayan şehit' lakabıyla taltif etmiştir. Bu lakap buluntu ve çalıntıdır. Daha önce Nureddin Şehit olarak bilinen ve Fatimilere kök söktüren Nureddin Zengi'nin lakabıdır. Esat'ı kurtarmak için İran, Irak, Lübnan ve Afganistan'dan milis toplayarak Suriye'ye yığan yine Kasimi'dir. Ülkesinde kısmen efsane haricinde ise kabustur. Kudüs Gücüne komuta etmekle birlikte hiç uğramadığı alan veya bölge Filistin'dir. İsminden başka Kudüs Gücü'nün Kudüs ile hiçbir alakası yoktur. Bununla birlikte şöyle dediği mervidir: Filistin, insanlık ve İslam'ın özetidir. Yine ona ait sözlerden birisi şudur: bugün İslam dünyasını İran'dan başka kimse yönetemez! Yönetemedikleri İran, Irak ve Lübnan ayaklanmalarıyla sabit olmuştur ve kitleler sekter karakterli velayet-i fakih rejiminden memnun değildir.
Trump'ın ölüm emri efsanenin sonunu getirmiştir.
Trump Esat'a fiske vurmasa da Kasım Süleymani'nin ardından attığı twitter mesajlarında Ortadoğu'da milyonlarca kişinin ölümünden ve binlerce Amerikan askerinin de telef olmasından Kasım Süleymani'yi sorumlu tutmuş ve dolayısıyla ölümü hak ettiğini söylemiştir. Binlerce Amerikan askerinin ölümünden sorumlu olup olmadığını henüz bilmiyoruz. Lakin Irak ile Suriye'de ölenlerden bir şekilde sorumlu olduğu söylenebilir.
Suikasta nasıl bakmak lazım?
Muhammed Muntar Şankiti isimli İhvan'a yakın düşünür, ölümü üzerine şöyle not düşmüş ve bir mesaj kaleme almıştır: " Failinin kim olduğundan ve dürtülerinden bağımsız olarak Irak ile Suriye'deki dullar, yetimler ve vicdan sahiplerinin Kasım Süleymani'nin ölümüne sevinmeleri yerindedir. Kasım Süleymani gezici ve seyyar bir imparatordu ve onlarca yıl boyunca onu öldürenlerin gözleri ve kulakları önünde Müslüman halkların toplumların, kanlarında yüzmüştür. Gurur ve pervasızlık gözlerini kör etmişti ve bir gün işlevsel rolünün biteceğini tahmin etmemişti…"
Türkiye'de ikamet eden Al Misriyyun gazetesinin eski sahibi Mısırlı gazeteci ve yazar Cemal Sultan da tarihe şöyle bir kayıt düşmüş:" Amerikan şemsiyesi altında terör estiriyordu. Irak, Suriye, Lübnan'da milisleri arasında hareket halinde ölüm ve nefret kusuyor, saçıyordu. Hareketlerini izliyorlardı. Bölgeyi bölme, kaosa götürme planları ve sekterizm nefretini yayma doğrultusunda bir Amerikan neferi, piyonu olduğunu unutmuş görünüyordu. Unuttuğu anda ensesine bindiler."
Bundan daha veciz bir tanım olamaz.
