Arama

Mustafa Özcan
Ağustos 9, 2017
Arap Bilincini Köreltmek!

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhyiddin Karadaği, El Cezire Kanalına yönelik küresel sistematik hamle ile alakalı olarak bir tweet paylaştı. Hakikati bütün çıplaklığıyla aksettiriyor. El Cezire aleyhinde küresel bir kampanya var. Irak işgali sırasında Amerikalılar rahatsızdı şimdi ise kervana Araplar ile birlikte en son İsrail de katıldı. İsrail, El Cezire Bürosunu kapatma kararıyla alakalı olarak bir gerekçe gösterdi. İsrail İletişim Bakanı Eyüp Kara'dan bir hafta kadar önce Netanyahu Filistinlileri şiddete heveslendirdiği ve teşvik ettiği için El Cezire'nin kutsal topraklardan kovulması gerektiğini söylemişti. 'Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar' misali el Cezire'yi kovan kovana! İsrail İletişim Bakanı Kara bu hususta 'ılımlı Sünni Arap ülkelerinin yaklaşım ve tutumlarını' benimsediklerini ve emsal aldıklarını söyledi. Normalde Arapları aşağı gördüklerinden onları örnek göstermezler, burun kıvırırlar. Burada böbürlenmenin yerine ortak çıkarlar alıyor. Kısaca Eyüp Kara, 'Araplar El Cezire'yi hedef aldıkları için bizde aldık' diyor. Bu da Ali Muhyiddin Karadaği'nın ifadesiyle küresel kampanya tespitini doğrular niteliktedir. Netanyahu'nun sözlerinden yola çıkacak olursak; El Cezire'nin yayınları hem Arapları hem de İsrail yönetimini irrite ediyor. Peki! Bu rahatsızlığın kaynağı nedir? Ali Muhyiddin Karadaği'nin ifadesiyle Arapları; haber ve yorumlarıyla karanlıklara ışık tutarak bilinçlendirmesidir. Arapların ve Yahudilerin ortak derdi bu bilinçlenme kaynağını yok etmek. Arap bilincini köreltmek. Zira el Cezire Kanalı kadar bölgeyle ilgilenen ve İsrail ihlallerini tespit eden ve kamuoyuna duyuran ikinci bir kanal yok. El Cezire'nin olmadığı bir yerde boşluk doğacaktır. Demek ki İsrail kendine demokrat olduğu gibi aynı zamanda ifade hürriyeti de kendisine hastır. Ötekiler kıymetten sakıttır. Fransız deyiminde olduğu gibi (Bon pour l'orient/Şarklılar için idare eder) ifade hürriyeti goyimlerin neyine? İsrail Fransızlar gibi çifte standartçıdır ve bu nedenle kendisine reva ve layık gördüğünü başkalarından esirger. Allah sadece Yahudileri özenerek bezenerek yaratmıştır. Ötekiler olsa olsa ancak hizmetçi vasfına layıktır. Arap Baharıyla ve halkın iradesiyle en fazla mücadele eden devlet İsrail olmuştur.

*

El Cezire başlardan beri esrarengiz bir kanal hüviyetine bürünmüştür. Düşmanlarını kızdırıyor dostlarını şüphelendiriyordu. Saddam ile Amerikan, Taliban ile Amerikan yönetimleri arasında muvazaa iddiasında olduğu gibi başlarda el Cezire ile ABD arasında bir muvazaa olup olmadığı hep sorgulandı. Bugün gelinen noktada el Cezire Kanalı beraat etmiş ve sahasını aklamış durumda. Hatta elbirliğiyle defnetmek istiyorlar. El Cezire işgal altındaki topraklarda, kutsal topraklarda halkın moralini yükseltiyor, dirençlerini artırıyordu. Bu İsrail ve yandaş Araplar açısından terörü desteklemek anlamına geliyor! An be an gelişmeleri izleyerek ve duyurarak Arap kitleleri nezdinde bir duyarlılık halesi oluşmasına neden oluyordu. Bu nedenle de hedefteydi. Bu defa da İsrail Arapları bahane ederek el Cezire bürosuna kilit vurmuş oldu. Metal dedektörler konusunda da aynı bahaneye tutunmuştu. Mekke ile Medine'de de benzeri tedbirlerin olduğunu söyleyerek işin içinden sıyrılmayı, topu taca atmayı denemişti.

*

İsrail'in Aksa'ya yönelik uyguladığı kışkırtıcı tedbirler neyse El Cezire Bürosunu kapatması da aynı doğrultuda atılmış tamamlayıcı adımlardır. El Cezire Bürosunun kapatılması gerekçelerini sıralayan İsrail İletişim bakanı Eyüp Kara Kanalın basın ilkelerini gözetmediğini, ilkeli bir yayın yapmadığını aksine terör eylemlerini yüreklendirdiğini ve kışkırtmalarda bulunduğunu ileri sürmüştür. 'El Cezire yayınlarıyla, en kıymetli ve aziz evlatlarımızı yitirmemize neden olmuştur' demiştir. El Cezire ise karşı cevabında bu durumun bölgede tek ve biricik demokrasi vahası olduğunu iddia eden İsrail'in acıklı halini yansıttığını ifade etmiştir. Demokrasi konusunda üzerine laf söyletmeyen, her fırsatta Araplardan üstün olduğunu iddia eden İsrail ifade ve basın hürriyeti konusunda da kendisinden aşağı tuttuğu Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır ve BAE'ye gönderme yapmaktadır. Eylemini onların eylemiyle meşrulaştırmaktadır. İsrail devekuşu gibi başını kuma gömmektedir. Kısaca bu bahanelerle İsrail el Cezire'yi işgal altındaki topraklardan kovmuştur.

El Cezire düşmanlığı hususunda Araplar ile İsrail hemfikir oldukları kadar aynı zamanda da cin fikirler. Nitekim, İsrail aşığı Suudi Arabistanlı emekli General Enver Aşki, El Cezire'de Sunucu Mahmut Murad'ın programına telefonla katıldıktan sonra nedensiz bir biçimde telefonu sunucunun yüzüne kapatmıştır. Konu, BAE'nin tartışmalı Washington Büyükelçisi Yusuf el Uteybe'nin '10 yıl içinde bölge ülkeleri laikliği benimseyecekler' şeklindeki sözlerine açıklık getirmekti. Açıklık yerine mesele daha da sansasyonel hale gelmiştir, daha da karanlıkta kalmıştır.

Peki! Araplar ve İsrail el Cezire Kanalından tam ne istiyorlar? El Cezire'yi Arabiya Kanalının ikinci versiyonu veya kopyası yapmak amacındalar. O zaman hepsinin rahatsızlıkları bütünüyle geçecek, uçup gidecek. Arapların deyimiyle 'fi'l cehaleti rahetun/ cehalette ve bilincin körelmesinde' rahatlık ve kafa konforu vardır. Bilhassa müstebitlere ilaç gibi gelir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN