Arama

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay
Aralık 23, 2023
Onun adı, Rîm... Yani, Ceylân...

Sözlükler, "Rîm" kelimesine "Beyaz ceylan yavrusu" karşılığını veriyor… Böylece, âhu misali kara gözleri, beyaz inciler gibi parlayan dişleri ve ay parçasını andıran nur çehresiyle hafızalara kazınan Rîm, sadece ebeveyninin, dedesinin ve yakınlarının değil, bu hazin öyküden haberdar olan herkesin gönül ülkesindeki bir "Yavru Ceylan"dır artık…

Eğer bu zalim savaş olmasaydı, belki bugün Rîm için güzel bir doğum günü merasimi yapılacak, bu güzeller güzelini, onlara lütfettiği için Allah'a şükredecekti yakınları…

Belki o günün anısına yine ağabeyleri Ahmet ve Tarık'la ne güzel pozlar verecekti Rîm…

Belki dedesinden istediği yiyecekleri, onun elinden tadacaktı bu Yavru Ceylan…

Kim bilir, yine neler söyleyecek, tatlı sesiyle dedesine neler anlatacaktı?

Bugün 23 Aralık… Onlar, dede-torun olarak meğer aynı günde dünyaya gelmişler… Kim bilir? Bundan önceki 23 Aralık'larda Halid Dede, sevgili torunuyla birlikte ne çok sevinmişlerdir, aynı günü paylaştıkları için…

Bugün 23 Aralık… Yavru Ceylan, artık Ebediyyet Ülkesi'nde… Şehidin küçüğü, büyüğü olmaz ya, Cennet'in, şehitlere mahsus en müstesna köşesinde Rîm… Ruhu, bir Zümrüd-ü Anka olup daldan dala konarken, Rablerinin katında canlarının istediği her şeye kavuşan ve gıdalanan tüm şehitler gibi o da mutlu ve mesuttur; tıpkı dedesinin kendisini cennete uğurlarken simasına akseden huzur hali gibi…

*** *** ***

Dedesi Halid'in onunla olan diyaloglarını, birbirlerine karşı sevgilerini yansıtan video kayıtlarını seyredip duruyoruz günlerdir…

Bu kayıtlar bize, "Alemlere Rahmet" Hazret-i Muhammed Mustafa'yı hatırlatıyor... "Allah'ım! Bunlar benim iki reyhanım" dediği torunları, Hasan ve Hüseyin'i öpüp koklayan, bağrına basan, "En Sevgili Dede"yi...

Halit Dede ve torunu, onları izledikçe daha nice hatıralarını anımsatıyor bize Sevgili Peygamberimizin... Hani, daha süt emme çağındayken vefat eden yavrusu İbrahim'i toprağa verdiklerinde, gözlerinden yaşlar dökülen Hazreti Peygamberi... Hani, "Ben de bir babayım. Bu ağlayışım, şefkat ve merhamettendir. Kalbimiz mahzun olsa da gözümüzden yaş aksa da dilimizden Rabbimize isyan namına bir tek laf çıkmaz" diyen Hazreti Peygamberi...

Tıpkı Peygamberi gibi, ümmetinin de aynı teslimiyetle davrandığına şahitlik ettik bizler... Halid Dede de davranışlarıyla dersler verdi insanlığa… O ki, torunu Yavru Ceylan'ı bağrına basan, saçlarını koklayan, hain bombaların geride bıraktığı zalim izleri, tozları yüzünden silmeye çalışan, gözbebeğinden aziz bildiği sevgili torununu, gözlerinden öperek cennete uğurlayan, Halid Dede…

Halid Dede'yi izliyoruz… "Ruhumun Ruhu" dediği; kızına atıfla ondan bir canparçası, ciğerparesi Yavru Ceylan'ı anlattığı anları… Onun kendisinden son isteklerini… Onları kendisine temin edemeden, yediremeden kaybettiği torununun acısını, hüznünü görüyoruz çehresinde ve duyuyoruz, kederli sesinde…

Halit Dede bunları anlatırken hatıralar canlanıyor gözümüzde, çocukluk yıllarımıza gidiyoruz… Anadolu'da bir köy ya da bir kasabada… Ama Anadolu'da bir yerde... Torununa olan sevgisini içtenlikle sergileyen bir dede ve torunu tülleniyor gözümüzde... Dedesinin "Gözümün Nuru" diyerek torununu bağrına bastığını fark ediyoruz… Ve bir şeyi daha fark ediyoruz: Dedeleri için torunları ya Cennet Kokulu Bir Çiçek; ya Ruhunun Ruhu ya da Gözünün Nuru'dur, demek ki… Anlasın insanlık, anlasın Batı, anlasın zalimler, müslüman evladını ve ondan bir parça olan torununu nasıl severmiş, anlasın…

*** *** ***

Anadolu Ajansı muhabirine verdiği röportajda, hunharca saldırıdan kurtulan tek torunu Ahmet ile birlikte yine büyük bir teslimiyetle bütün insanlığa ders olacak sözler söyledi Halid Dede… Müslümanların, onlara dua etmelerini, çünkü dualarla sabır ve metanet sahibi olduklarını dile getirdi. Müminin kardeşine duanın ne denli önemli olduğunu bu kez Halid Dede'nin uyarısıyla fark ettik. Gönlündeki acı ve bedenindeki üzeri sargı bezleriyle kapatılmış yaralarına rağmen, vakar ve metaneti, sabır ve teslimiyetiyle bu küçük şehidin koca yürekli dedesinden bir ders daha aldı böylece müslümanlar… Yardımların önüne nice engeller konulsa da bari duasını kesmesin kardeşinden, niyazını esirgemesin Rabbine… Ve vazgeçmesin ellerini açıp, boynunu bükerek Rabbine, kardeşleri için ilahi yardımı dilemekten…

*** *** ***

Bugün 23 Aralık… Ne Dede Halid Mutlak ne de torunu Rîm'in, yaşasaydı eğer bugün kaç yaşına basacaklarını bilmiyoruz. Lakin Rabbimizin bize bildirdiği bir şey var, "şehitler ölmez, biz farkına varamasak da onlar diridirler."

O sebeple sesleniyoruz. Halid Dede! Yeni yaşın sana mübarek olsun!... Ömrün uzun, amelin salih, ahiretin ma'mûr olsun… Ne mutlu sana!... Cennete uğurladığın Ruhunun Ruhu, seni Mahşer'de bekliyor olacak, senin ve yakınlarının şefaatçisi olacak ne mutlu sana Halid Dede!...

Ve yine sesleniyoruz. Bu kez gönüllerimize taht kuran Yavru Ceylan'ımıza… Şehadetin mübarek olsun. İyi ki doğdun ve yaşadın dünyamızda… İyi ki, seni tanıdık… İyi ki, Allah senin gibi bir aziz şehidi tanımayı lütfetti bizlere… İnan ki, seni çok sevdik… Seviyoruz ve seveceğiz… Zulümler diyarı şu dünyamızdan, Ebediyyet ülkesindeki tüm şehid arkadaşlarınla, şehit çocuklarla birlikte sana da selam olsun… Selamların en güzeli, bir ismi de es-Selâm olan Allah'ın selamıyla, hepinize selam olsun…

Mehmet Emin Ay

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN