Arama

İsmail Güleç
Haziran 12, 2021
MYO hocalarının tez danışmanlığı meselesi
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Meslek yüksek okulu (MYO) öğretim üyelerinin lisansüstü eğitim ve danışmanlık verememe durumu kimi üniversitelerimizde önemli bir sorun haline gelmeye başladı.

MESLEK YÜKSEK OKULUNDA ÖĞRETİM ÜYESİ OLMA USÛLLERİ

Unvanlı öğretim üyelerinin MYO'da istihdam edilmesinin birkaç nedeni var. Özellikle öğretim üyesi sayısı kabarık olan bölümlerde görevli hocaların kadro sıkıntısı çektiği durumlarda MYO'lar bir imkân olarak görülür. Mesela fakültede, işletme bölümünde bir araştırma görevlisi doktorasını bitirdi. Bölümde hoca sayısı fazla olduğu için de kadro alınamıyor. Bu durumdaki arkadaşlar için düşünülen çözüm, uygun bir meslek yüksek okulu bulup kadroyu ilân etmektir. Bu hem idarenin hem personelin itiraz etmeden kabul ettiği en kolay çözüm.

Bölümde olup MYO'ya gitmek zorunda kalan bir diğer grubu Öğretim Üyeliğine Yükseltme ve Atama Yönetmeliğinde belirtilen ölçütleri karşılayamayan veya dil barajını aşamayan hocalar oluşturur. Bu durumdaki hocalar için de bulunan çözüm, meslek yüksek okulunda istihdam edilmektir.

MYO'larda istihdam edilen bir diğer grup hoca, bölüm veya idare ile sorun yaşayan hocalardır. Bir kısmı idare tarafından cezalandırmak üzere adeta meslek yüksek okullarına sürülür. Bir kısmı bölümlerinde sorun yaşayan hocaların, yaşadıkları sıkıntıların sonucunda, "Buradan kurtulayım da neresi olursa olsun" psikolojisi içinde kurtuluş olarak sığındıkları yer olmasıdır.

Bunların dışında, MYO'da öğretim görevlisi olarak göreve başlayıp süreç içinde doktorasını tamamlayanlar, doçent olanların durumudur. Bu gruptaki hocaların bölümlerle ilgisi olmadığı için sorunlarının muhatabı doğrudan enstitü olmakta.

Üniversiteler, MYO'na hoca bulmakta zorluk çektikleri için atama-yükseltme kriterlerini genellikle daha ma'kûl tutar. Mesela fakültedeki bölüme atanmak için SSCI veya dilden yüksek puan isterken MYO'lar için bu tür şartlar istenmez. Ancak son senelerde, doktoralı kişilerin sayısı arttıkça kriterler de yükselmekte, kimi üniversitelerin MYO kadroları için aranan şartlar fakültelerden farklı olmamakta.

SORUN NEDİR?

MYO'lardaki unvanlı hocalar, yüksek lisans ve doktora programlarında ders vermek ve danışmanlık yapmak istiyorlar ve haksız sayılmazlar. Fakültelerdekiler ise farklı sâiklerden dolayı meslek yüksek okulu hocalarına ders ve danışmanlık vermek istemiyorlar. İdare ise arada kalmakta ve bu duruma bir çözüm aramakta. Ancak herkesi memnun eden bir çözüm bulunmuş değil.

SORUN NASIL ÇÖZÜLECEK?

Bu sorunu bir çırpıda çözmek kolay değil. Sorunu çözmenin olmazsa olmaz şartı, konuya iyi niyetle yaklaşmak ve MYO hocalarını anlamaya çalışmak. Sorunu çözmek için bu yaklaşım çok önemli. Çünkü bölümler ve MYO'lar farklı birimler. Yasa ve yönetmeliklerde, MYO hocalarından lisans üstü eğitim vermeleri ve danışmanlık yapmaları beklenmiyor. Hele bir de MYO'ların genellikle ana kampüslerden uzakta, ilçelerde olduklarını düşündüğümüzde farklı sorunlarla karşı karşıya kalma durumu da olmakta.

İkinci şart olarak, yasa ve yönetmelikleri çok iyi bilmeyi, akademik alanları çok yakından takip etmeyi ve disiplinler arası çalışma alanlarını bilmeyi sıralayabiliriz.

Bu iki şartın ardından;

Yukarıda da izah ettiğim gibi MYO'larda dört farklı şekilde istihdam edilen hoca grubu var. Kadrosuzluktan MYO'ya giden hocalar için çözüm nispeten daha kolay. Bölümün, kadrosuzluktan dolayı giden hocalarına karşı, biraz da mağduriyeti gidermek amacıyla, daha anlayışlı davranması ve ders ve danışmanlık vermesi mümkün. Ayrıca aynı şartlarda yetişen iki hocadan birinin yüksek lisans ve doktora öğrencisi varken diğerinin olmaması adalet duygusunu da zedeleyeceğini de hatırlatmak isterim. Burada karşılaşılması muhtemel sorun bölüm içindeki çekişmeler ve bölüm başkanının konuya ilkesel yerine kişisel yaklaşması.

İkinci grubu başarısız olduğundan dolayı giden hocalar oluşturmakta. Bu hocalar da kendilerini geliştirdikleri ve şartları karşılamak için gayret gösterdikleri takdirde ihtiyaç durumuna göre istifade edilebilir.

Üçüncü gruptakiler, bölümden uzaklaştırılan hocalardır. Sorunlu ayrılmalarından dolayı onlara ders ve danışmanlık verilmesini düşünmek iyimserlik olur. Dördüncü gruptakiler ise iki şekilde ders verebilir. İlki beşeri münasebetlerini sıcak tutarak, ikincisi ise çalıştıkları konuda çok iyi olmak. Bölümde uzman olmaması ve kendilerine ihtiyaç duyulması halinde ders vermeleri mümkün olacaktır.

Benim gördüğüm ve bildiğim kadarı ile yasa ve yönetmeliklere göre MYO hocalarına ders ve danışmanlık verilmesi, yukarıda izah ettiğim usuller dışında pek mümkün görünmemekte.

ÜÇÜNCÜ BİR YOL VAR MI?

Bu konuyu halletmek isteyen kimi üniversite yöneticileri, sadece MYO hocalarının bulunduğu ve bölümlerden bağımsız yüksek lisans programları açarak çözüleceğini düşünüyor. Bu konuda temel iki engel var. İlki bir yüksek lisans program açmak için ilk teklifin fakültelerdeki bölümlerden gitmesidir. MYO'ların böyle bir talepte bulunması hem yasalar hem de işin doğası gereği pek mümkün değildir. İkinci engel ise diploma sorunudur. Bir enstitüde aynı alanda iki yüksek lisans programı olamayacağına göre farklı alan ve konularda olmalıdır. Program adının ve mezunlarının doktora ve meslek başvurularında çekeceği sıkıntı bir yana dersler ve tezlerin yönetimi de ciddi sorunlar doğuracaktır. Muhtemelen YÖK, ne olduğu tam olarak bilinmeyen ve tamamen hocalara tez yönettirmek ve ders verdirmek için açılması teklif edilen programları haklı olarak kabul etmeyecektir.

PEKİ NE YAPILMALI?

Yukarıda da söylediğim gibi uhûlet ve suhületle, kişilerin meseleye iyi niyetle yaklaşması dışında bir çözüm görmüyorum. Ama bir haksızlığı gidermek ve MYO hocaları arasında, özellikle dr. öğretim üyelerinin doçentlik başvuru şartlarını sağlamasına yardımcı olmak için onlara yüksek lisans dersi vermenin bir yolu bulunması gerektiğini ifade edeyim.

Bu konuda birçok çözüm ileri sürülebilir. Benim çözüm önerim, MYO'ları üniversite bünyesinden ayırıp müstakil kurumlara dönüştürmek. Bunun nasıl olacağı tartışılır ve bir yol bulunur. Tartışmalara zemin olması bakımından ABD'deki Community College, güzel bir örnek olabilir. O sistem, Türkiye gerçekleri ile yeniden tesis edilebilir. Eminim, böyle bir sistemde hem üniversiteler hem de MYO'lar rahatlayacaktır.

Bu haliyle mesele kısa sürede çözülemeyecek gibi duruyor ve MYO'ların unvanlı hocaları ise sorunlarının çözülmesini bekliyorlar.

İsmail Güleç

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN