Çalınan eser sayısı 938’den 3’e düştü
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün TBMM Yurtdışına Kaçırılan Eserleri Araştırma Komisyonu’na sunduğu raporda, camilerdeki çalınan tarihi eserlerin 938’den 3’e düşürüldüğü bilgisi ve buna yönelik alınan önlemler bulunuyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, TBMM Yurtdışına Kaçırılan Eserleri Araştırma Komisyonu'na çarpıcı bir rapor sundu. Kaçırılan veya çalınan tarihi ve kültür eserlerinin merdiven altı müzayedelerde satıldığı belirtilen raporda, tarihi eser çalınma sayısının 2002 yılında 938 iken bu yıl 3'e düşürüldüğü kaydedildi.
Raporda, camilerde bulunanlar başta olmak üzere tarihi eserlerin envantere kaydedildiği, mezarlıklar gibi açık alanlardaki tarihi eserlerin video kayıt yöntemiyle korunmaya çalışıldığı, bu yöntemin İstanbul'da başlatıldığı ifade edildi. Tarihi eserlerin geri alınması için dava üstüne dava açılarak "yıldırma politikası" uygulandığı dile getirilen raporda, müzayede evlerinin imajlarına zarar gelmemesi için artık "Interpol güvencesi" istediği vurgulandı. Vakıflar Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele ve Teberrükat Müdürü Nazife Yiğit tarafından Meclis'e sunulan rapor özetle şöyle:
Beş yılda bir kez: Camiler ve mescitlerin güvenliğinden Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sorumlu olduğu belirtilen raporda "Teberrükât eşyaları beş yılda bir Diyanet İşleri Başkanlığı personeli ve Genel Müdürlüğümüz müze araştırmacılarının oluşturduğu komisyonlar tarafından sayılıp gözden geçirilmektedir. Ayrıca, her bölgede, her ay üç caminin sondajlama usulüyle gözden geçirilip eserler kontrol edilmektedir" denildi.
HER ESERE 4 FİŞ
Her bir eşyaya fotoğraflı envanter fişi hazırlandığı kaydedilen raporda fişlerin dört nüsha hâlinde çoğaltıldığı, bir kopyasının camide, bir kopyasının müftülükte, bir kopyasının Vakıflar Bölge Müdürlüğünde ve bir kopyasının da Vakıflar Genel Müdürlüğünde saklandığı belirtildi.
AÇIK ALANLAR SORUNLU
Son on yılda camilerdeki eşyaların envanterlenmesiyle hırsızlık olaylarının azaldığı, açık alanlardaki eserlerin ise envantere kaydedilmediği için çalınmalarının devam ettiği kaydedildi. Raporda "Bu eserlerin de envanterlenmesi gerekli olduğu için bu çalışma video kaydı şeklinde İstanbul'dan başlatılmıştır" ifadesi kullanıldı.
ÇİNİ DAVASI
Yurt dışında şimdiye kadar yalnızca bir olayda avukat tutulup mahkemeye gidildiği, bu eserin de geri alınamadığı belirtildi. Söz konusu eserin Eyüp Sultan Camii'ne ait 1920'de çalınan 1 adet çini karo olduğu aktarıldı.
YILDIRMA POLİTİKASI
Uluslararası müzayedelerde Türkiye'ye ait çalıntı eser satılmamasının Türkiye'de hırsızlık olaylarının bitmesi anlamına geldiği belirtilerek, "Genel Müdürlüğümüz'ün müzayedeleri sıkı takip etmesi, dava üstüne dava açılması nedeniyle müzayede firmaları INTERPOL güvencesi istemektedir. Yıldırma politikamız sonuç vermiştir" denildi.
BU YIL 3 ESER
Rapora göre 2002 yılında ülke çapında 380 olayda çalınan eser sayısı 938 iken, camilerde bulunan taşınır kültür varlıklarının tümünün envanterlenmesi, çalındıklarında derhal duyuru yapılması sonucunda dış pazar piyasası kırıldığından hırsızlık olayları büyük ölçüde durdu. 2015 yılında 17 olayda 34 eser çalındı. 2016'da iki hırsızlık olayı yaşandı. 2017'de ise 3 eser çalındı. 2003-2017 yılları arasında çalınan eserlerden 739 adedi ele geçirildi.
GERİ ALINANLAR...
Londra'da bulunan, Afyonkarahisar Akharım beldesi Ulu Camii'ne ait bir şamdan, çalındığına dair belge bulunamadığı için geri alınamadı. Vuslat Doğan Sabancı satın alarak bağış yoluyla teslim etti.
Bursa Yenişehir Sinan Paşa Camii'nden çalınan çini Londra'daki müzayede şirketinde tespit edilerek geri alındı.
Nevşehir Kurşunlu Camii'nden çalınan Kâbe örtüsü İngiltere'de elinde bulunduranın Topkapı Sarayı Müzesi Müdürüne e-maille "Bu nasıl bir parça?" diye sorulması üzerine "aranan bir parça" denilerek el konuldu.
Elâzığ Harput Arap Baba Mescidi mihrabının 1998 yılında çalınan tüm çinileri, bu mihraptaki mozaik çiniler, 123 kilogramağırlığında Selçuklu çinileri, İsviçre'de Cenevre Havaalanı'nda ele geçirildi. Çiniler İsviçre'den geri alındı.
İstanbul Fatih Kâtip Muslihiddin Camii'nden çalınan Abdülmecid Han'ın yaptığı levha Rahmi Koç'a satıldı. Çalıntı olduğu anlaşılınca Rahmi Koç, çiniyi teslim etti.
İstanbul Valide Atik Camii'nden çalınan 24 adet çiniden oluşan çini pano, Şam pazarından bir büyükelçi tarafından satın alındı. INTERPOL veri tabanında olduğunu öğrendiğinde teslim etti.
Amasya Mehmet Paşa Camii'nden çalınan taş, mermer oyma minber kapıları Londra'da müzayede de satılmak üzereyken satış durduruldu ve eser teslim alındı.
Eminönü'ndeki Cezeri Kasım Paşa Camii'nden 2006 yılında çalınan Kâbe tasvirli bir adet çini pano Londra'da satışa çıkarıldığı sırada geri alındı.
KAÇIRILAN ESERLER
Raporda kaçakçılığa konu olan bazı eserler şöyle sıralandı:
Kur'an-ı Kerim, Kur'an-ı Kerim cüzü, Muhammediye isimli kitabın orijinal nüshası, Sakal-ı Şerif, Kâbe örtüsü, kilim, ferman, mangal, vitray, pencere vitrayı, gül suyu şişesi, şamdan, avize, taban göbeği, rahle, kürsü, minber, kapı ve pencere kanatları, tekke sancağı, cüz, sehpa ve şekerlik, saat, Çeşme, buhurdan, çini, sanduka, kapı kilidi, kitabe, İsviçre'de ele geçirilen bir mihrap, Elâzığ Arap Baba Mescidi'nin minber kapısı, ahşap mahfel panoları ve sütunlar, camilerdeki balkon korkulukları, merdiven.(Milliyet)
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.