Arama

  • Anasayfa
  • İslam
  • Sadettin Ökten uyarıyor: "Dağlar arza çakılan çivilerdir"

Sadettin Ökten uyarıyor: "Dağlar arza çakılan çivilerdir"

Ülkemizde yüzyılın afetini yaşadığımız, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yası içindeyken sosyal medyada Sadettin Ökten hocanın dilinden bir cümle önümüze düşüyor: "Ovalara yerleşmeyeceğiz. Dağlara, yamaçlara çıkacağız." Medeniyet üzerine çalışan ve kalem oynatan Ökten, Osmanlı bakiyesinin ülkemizdeki son temsilcilerinden olarak bir ilahi kelamı şöyle hatırlatıyor bize; "Dağlar, arza çakılan çivilerdir..."

Sadettin Ökten uyarıyor: Dağlar arza çakılan çivilerdir
Yayınlanma Tarihi: 17.2.2023 18:03:00 Güncelleme Tarihi: 17.02.2023 19:18

Hz. Adem'den (AS) itibaren dünyayı vatan olarak belleyen insanoğlu en temel ihtiyaçlardan olan barınmayı karşıyabilmek için yapılar inşa etti. Bir ihtiyaca binaen başlayan bu tarihi serüven, zamanla değişen ve gelişen şartlara bağlı olarak temel ihtiyaç mesabesinden konforun odağa alındığı bir noktaya evrildi. Artık sağlam bir ev yerine maddiyat bazlı yapılar inşa etmeye başladık. Önemli olan içindeki can değil, sonucunda gelen maldı. Bu noktada sosyal medyada Sadettin Ökten hocanın dilinden bir ilahi kelam önümüze düştü: "Dağlar, arza çakılan çivilerdir..."

◾ Sağlamlığın yeryüzündeki en önemli kanıtlarından olan dağlar, asırlar boyunca insanların meskenleri oldular. Bugün tarihi yerleşkeler olarak kabul edilen tarihi yapılar ekseriyetle bir dağ yahut tepe etrafına kuruldu. Bu husus bizlere insanoğlunun fıtratına uygun bir mesken edinme faaliyeti içerisinde olduğunu da gösteriyordu.

Şöyle diyor Sadettin Ökten hoca:

"Ovalara yerleşmeyeceğiz. Ovalar ziraat için. Bunun dini kaynaklarda karşılığı da var. Jeolojik kaynaklarda karşılığı var. Bu arada, hakkı yenen bir meslek grubundan size söz edeceğim; Geoteknik mühendisleri... Hiç ortada yoklar... Halbuki mevzu onların mevzu. Nedir o derseniz, zemin mekaniği (Soil mechanics). Jeologlar alttaki kayaya kadar gelirler. Ondan sonra üstte bir zemin var; 30 m, 40 m, 50 m, 60 m, 1 m; o geoteknik mühendislerinin işidir. Onlardan bir hazret görmedim televizyonlarda." Ökten hoca, bilimsel yöntemler ve mühendisliğin güzel bir birleşimi olan geotekniğin öneminden böyle bahsediyor.

Peki, geoktenik mühendisliği nedir? Zemin özelliklerinin elde edilerek, bu malumatın karşılaşılan mühendisilik problemlerinde kullanılması demektir. Var olan zeminin insan yaşantısına daha uygun bir duruma getirme bilimi olarak da adlandırılan geoteknik mühendisliği, insan elinden çıkan yapıların hepsinde kullanılır. Geoteknik mühendislerinin çalışmaları, olası doğal afetlerde nasıl önlem alınacağından, daha yaşanabilir bir yapılar bütünü elde etmeye kadar geniş bir sahada topluma fayda sağlar.

Ökten hoca, madde 1 olarak "ovalara yerleşmeyeceğiz" diyor. "Dağlara yamaçlara çıkacağız. Niye? Kitab-ı İlahi'de de Hitab-ı İlahi'de de bize beyan buyurulan hususlardır: "Dağlar, arza çakılan çivilerdir" mealen söylüyorum..."

Mealen söylüyorum dediği ifade Nebe Suresi, 6 ve 7. ayetlerinde şöyle geçiyor:

"Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da (yeri dengede tutan) kazıklar yapmadık mı?"
Nebe Suresi 6 ve 7. Ayetler

Nebe Suresi 6 ve 7. Ayetleri okumak ve mealini dinlemek için tıklayın

Nebe Suresi 6 ve 7. Ayetler Tefsiri:

◾ İnsanlığın yaşamasına uygun bir duruma getirilmiş olan yer küresi, üstünde insanların oturup kalkmasına, yatıp uyumasına elverişli olan döşeğe benzetilirken dağlar da arzı yerinde ve dengede tutmak için çakılmış kazıklara benzetilmiştir. Çünkü dağlar yer yuvarlağının dengesini sağlamaktadır. Nitekim başka âyet-i kerîmelerde insanları sarsmasın diye yeryüzüne sabit dağların yerleştirildiği bildirilmiştir.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Ökten hoca şöyle devam ediyor: "Hafif bina yapacağız." Nasıl olacak peki bu? Ahşabı, çeliği ve kerpici kullanarak. Betonarmeyi mümkün mertebe sarfınazar ederek; az katlı bina yaparak, yayılarak...

Yayılmanın önemini de şöyle vurguluyor: "Yayıldığımız zaman tabiat ile ilişkiyi koparmamış olacağız. Yayıldığımız zaman, sema ile ilişkiyi koparmamış olacağız. Gözümüzün önünde hail olmayacak dağları görmemize karşı, ufku görmemize karşı, tulûu ve gurûbu seyredeceğiz."Efendim romantizme mi kaydın?" diye sorabilirsin. Evet, romantizme kaydım. Çünkü yaradılmış kainatı görmek, tulûu ve gurûbu temaşa etmek, bize manevi bir haz verir ama modern estetik bunlardan haz etmez. Ufkun resmini yapan ressamı seçer. Ben de diyorum ki kul ressamı seçme, o ressamın esas vâzıhını seç..."

https://www.instagram.com/p/CoxQgpfj1iO/

Nihayetinde ülkemizin en önemli kültür insanlarından biri olan Sadettin Ökten'in cümleleri bizi derin bir tefekküre sürüklediği gibi yaşadığımız dünyanın hakikatinin de farkına varmamıza dikkat çekiyor.

Hâil: Engel olmak
Kitab-ı İlahi: İlahi kitap, Kur'an-ı Kerim
Hitab-ı İlahi: İlahi hitap
Arz: Yeryüzü
Sarfınazar: Vazgeçmek
Tuluu: Doğma
Gurub: Batma
Vâzıh: Açık olan, apaçık

Sadettin Ökten kimdir?

▪ 1942 doğumlu olan Sadettin Ökten, düşünceleri ve mücadelesi ile bir döneme damga vuran Mahmut Celaleddin Ökten'in oğludur. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği'nden mezun olan Ökten, bir müddet mesleği gereği Amerika ve Avrupa'da bulundu.

Kuşak, muhit ve ailesi itibarıyla Son İstanbullulardan olan Ökten, bilhassa medeniyet ve kültürel sosyoloji sahalarına gönül verir. Gelenek ve modernizm hususlarında eserler kaleme alan Ökten, insanı içindeki bir an dahi susturulamayan vicdan ile yüzleşmeye çağırıyor.

Sadettin Ökten'in eserleri

➡ Yahya Kemal'den Bugüne
➡ Fincanımda Cola Var
➡ Hayatımdan Portreler
➡ İçimde AVM Var
➡ Yahya Kemal'in Rüzgarıyla Düşünceler ve Duyuşlar
➡ Örselenmiş Osmanlı'dan Medeniyet Umuduna
➡ Gelenek, Sanat ve Medeniyet
➡ Aslında Bir Sanat Var
➡ Dünyaya Geldim Gitmeye
➡ Aşk ile Ânı Seyretmek
➡ Âleme Bir Yâr İçin Âh Etmeye Geldik

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN