Arama

  • Anasayfa
  • İlahiyat
  • Kaza namazına nasıl niyet edilir? Hangi vakitlerde kaza namazı kılınmaz? Namazı kazaya bırakmanın günahı

Kaza namazına nasıl niyet edilir? Hangi vakitlerde kaza namazı kılınmaz? Namazı kazaya bırakmanın günahı

Namaz, İslam’ın beş şartından biridir. Aklı yerinde olan ve ergenliğe erişen her Müslümana namaz farz kılınmıştır. Bir vakit namazının herhangi bir mazeret nedeniyle kılınmaması durumunda o namazın mutlaka kaza edilmesi gerekir. Peki, kaza namazına nasıl niyet edilir? Hangi vakitlerde kaza namazı kılınmaz? Namazı kazaya bırakmanın günahı

Kaza namazına nasıl niyet edilir? Hangi vakitlerde kaza namazı kılınmaz? Namazı kazaya bırakmanın günahı
Yayınlanma Tarihi: 1.5.2021 19:23:57 Güncelleme Tarihi: 06.06.2021 12:34
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Kaza namazına nasıl niyet edilir?

🔸 Kaza namazı, Müslümanlara farz kılınan beş vakit namazdan herhangi birinin vaktinde kılınamaması nedeniyle kılınır.

🔸 Kaza namazını kılacak olan kişinin eksik olduğunu bildiği kaza namazını belirleyerek niyet etmesi gerekir.

🔸 Eğer çok sayıda namaz borcu varsa, geçmiş namazlarının kazasını eda ederken "Niyet ettim Allah rızası için vaktinde kılamadığım ilk sabah/ ilk öğle/ ilk ikindi/ ilk akşam/ ilk yatsı namazını kılmaya" şeklinde niyet edebilir.

🔸 Aynı şekilde "Niyet ettim Allah rızası için kılamadığım son sabah/ son öğle/ son ikindi/ son akşam/ son yatsı namazını kılmaya" sözüyle niyetini gerçekleştirebilir.

Hangi vakitlerde kaza namazı kılınmaz?

🔸 İslam'da bazı zaman dilimlerinde birtakım ibadetlerin yapılması yasaklanmış; bu vakitler "kerahat vakti" olarak adlandırılmıştır.

🔸 Sahabi Ukbe bin Âmir el-Cühenî, Peygamberimizden bir hadis-i şerifi şöyle nakledilmiştir:

"Resûlullah (sav) bize üç vakitte namaz kılmayı ve ölülerimizi defnetmeyi yasakladı: Güneşin doğmasından itibaren bir veya iki mızrak boyu yükselmesine kadar, güneşin gökyüzünde tam dik oluşundan batıya yönelmesine kadar ve güneşin sararmasından itibaren batmasına kadar."

(x) Müslim, Müsâfirîn, 293; Ebû Dâvûd, Cenâiz, 55; Tirmizî, Cenâiz, 41

Bu hadis-i şerifte de işaret edildiği üzere bu üç vakitte hiçbir namazın kılınamayacağı anlaşılır. Bu vakitlerin başlangıç ve bitiş zamanını şu şekilde açıklamak mümkündür:

1- Güneşin doğmasından itibaren, 40-50 dakika sonrasına kadar.

2- Güneşin, tam tepede bulunduğu vakit (öğle vaktinin girmesine yaklaşık 10 dakika kalmasından öğle vaktinin girmesine kadar).

3- Güneş batmadan önce, gözleri kamaştırmaz hâle gelmesinden, batmasına kadar olan vakit (Güneşin batmasına 40-50 dakika kalmasından itibaren akşam namazı vakti girinceye kadar olan zaman).

(x) Merğînânî, el-Hidâye, I, 265-269

KERAHET VAKİTLERİ

🔸 Kerahet vakitleri olarak adlandırılan bu zaman dilimlerinde kaza namazı, vitir gibi vacip namaz ve kerahet vaktinden önce hazırlanmış bulunan cenazenin namazı kılınamaz. Bu vakitlerde hazırlanmış cenazenin namazı ise kılınabilir.

🔸 Daha önce okunmuş bir secde ayetinden dolayı "tilâvet secdesi" yapılamaz. Ancak kerahet vaktinde okunan secde ayetinin secdesi, daha sonraya bırakmak efdal olsa da bu vakitte yapılabilir

🔸 Güneşin batmasından önceki kerahet vaktinde, sadece o günün ikindi namazının farzı kılınabilir. Fakat mazeretsiz olarak ikindi namazını bu vakte kadar geciktirmek mekruhtur.

Bunların dışında şu vakitlerde de sadece nafile namaz kılmak mekruhtur:

1- Sabah namazının sünneti hariç olmak üzere imsak vakti girdikten sonra, güneş doğuncaya kadar olan sürede.

2- İkindi namazını kıldıktan sonra güneş batıncaya kadar olan sürede.

3- Akşam namazı vakti girdiğinde farz kılınmadan önce.

4- Cuma günü hatibin minbere çıkmasından sonra.

(x) Merğînânî, el-Hidâye, I, 269-271

Ebû Saîd el-Hudrî'den şöyle nakledilmiştir:

"Resûlullah'ı (s.a.s.) şöyle derken işittim: Sabah namazı kılındıktan sonra, güneş doğuncaya kadar başka namaz yoktur. İkindi namazından sonra, güneş batıncaya kadar başka namaz yoktur."

(x) Ebû Dâvud, Tatavvu', 9; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, I, 271

Namazı kazaya bırakmanın günahı

🔸 Namazı kazaya bırakmanın günahı konusunda İslam âlimleri müminlere pek çok uyarıda bulunmuştur.

🔸 Günlük işler, sanat ve meslekler, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve yolculuklar namazın geriye bırakılması için özür sayılmamaktadır.

Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulur:

"Öyle kimseler vardır ki, onları ne bir ticaret, ne de bir alışveriş, Allah'ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyar. Onlar, kalplerin ve gözlerin dehşete düşeceği günden korkarlar."

(x) Nûr, 24/37

🔸 Unutmak, uyuyakalmak gibi meşru mazeret olmaksızın namazı kazaya bırakmak büyük günahtır.

🔸 Hangi şekilde olursa olsun vaktinde kılınmayan namazların mutlaka kaza edilmesi gerekir.

🔸 Meşru mazerete dayalı olarak namazını vaktinde kılamayan kimse bundan bir sorumluluk altına girmediği gibi o namazı kaza etmekle borcundan da kurtulur.

Peygamber Efendimiz (sav), "Her kim bir namazı unutur veya ondan gaflet edip uyuyakalırsa, onu hatırladığında hemen kılsın. Onun bundan başka kefareti yoktur…" buyurmuştur.

(x)Buhârî, Mevakitu's-salat, 37; Muvatta, Vukût, 25

🔸 İhmal ve tembellik sebebi ile namazı vaktinde kılmayan kimse bu namazı kaza etmekle namaz borcundan kurtulur.

🔸 Namazı ertelemiş olmanın vebalinden kurtulmak için ise kişinin tövbe etmesi gerekir.

(x)İbn Nüceym, el-Bahr, II, 85; Kurtubî, el-Cami' XI, 178

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN