Elimizi taşın altına koyduk
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, "Milli Enerji ve Maden Politikası" konusunda görüş alışverişinde bulunmak üzere akademisyenlerle bir araya geldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, Rüzgar Enerjisi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları - YEKA süreciyle ilgili, "İnşallah haftaya açık eksiltme usulüyle yapılacak ihalede neticelenecek." dedi.
Türkiye için güzel haberler veren Bakan Albayrak, "İnşallah artık müzakereleri bitti. Bu yılın son çeyreğinde envanterimize alacağımız kendi sondaj gemimiz ve mühendislerimizle sondaj faaliyetlerimizi artık kendimiz yapacağız" dedi.
Milli Enerji ve Maden Politikası konulu toplantıda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Rüzgar Enerjisi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları - YEKA süreciyle ilgili, "İnşallah haftaya açık eksiltme usulüyle yapılacak ihalede neticelenecek." dedi.
"2. YÜZER LNG TESİSİNİ YIL SONUNDAN ÖNCE DEVREYE SOKACAĞIZ"
Albayrak, yeniden gazlaştırma ve yüzer LNG tesisiyle ilgili, "İlkini rekor bir sürede devreye aldık. İkincisini inşallah BOTAŞ eliyle bu yılsonundan önce devreye sokacağız. Üçüncüsü için de yaptığımız çalışmalarla bu altyapıyı ülkemizde çok daha ileriye taşımamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"MİLLİ ENERJİ VE MADEN POLİTİKASI OLMAZSA OLMAZ"
Bakan Albayrak, "Türkiye çok önemli bir mesafe kat etti. Çünkü Türkiye bölgesinde gelişmekte olan pazarlara aktif siyaset üreten diplomasisiyle çok farklı bir ülke. Türkiye enerjide maalesef dışa bağımlı bir ülke. Bölgesindeki zengin ülkelere göre enerji anlamında malesef kısır bir ülke. Geçtiğimiz yılın yıllık enerji ve maden ithalatı 55 milyar dolar. Doğalgazın oluşturduğu risk noktasında farklı bir yol izlememiz gerekiyordu. Bununla ilgili adımlar attık. Yerli ve yenilenebilir kaynaklar noktasında süreci çalıştırarak adımlar attık. 2016 yılı ilk yıl olmasına rağmen bizim için önemli ama iyi ve güzel bir yıl oldu. Fatura ortada. İki temel unsur var; Milli Enerji ve Maden Politikası olmazsa olmaz" açıklamasında bulundu.
Bakan Albayrak'ın açıklamalarından öne çıkan ana başlıklar şöyle oldu:
"GÜÇLÜ BİR EKİP, GÜÇLÜ BİR BAKANLIK VAR"
Burada güçlü bir ekip var, güçlü bir bakanlık var ve bu bakanlık az konuşup çok çalışmak için ciddi bir mesai ortaya koyuyor. Dünyadaki bütün enerji diplomasisinde ifade edildiği gibi 19. yüzyılın kömür, 20. yüzyıl petrol, 21. yüzyılın da doğalgaz yüzyılı olacağı üzere raporlar var. Peki biz LNG altyapısında neredeyiz ve nerede olmalıyız? Türkiye olarak LNG piyasasına yatırım yapmamız gerekiyor. Türkiye, LNG kapasitesini geçtiğimiz yıl 64 milyon metreküpe, bu yılsonu itibariyle de 107 milyon metreküpe çıkarıyor.
"KENDİ SONDAJ GEMİMİZLE SONDAJIMIZI KENDİMİZ YAPACAĞIZ"
Bölgemiz hayati kritik bir bölge, depolama alanında da yeni kapasiteleri geliştirmek zorundayız. 21. yüzyılın teknolojik imkanlarıyla arayacağız. Enerjide altyapıyı iyileştirmek geliştirmek zorundayız. Türkiye'nin müzakereleri bitti. Bu yılın son çeyreğinde envanterine alacağımız kendi sondaj gemimizle kendimiz yapacağız. Bilgiyi alacağız ve gideceğiz sondajımızı kendimiz yapacağız. Birileri kızıyor ama kimse kusura bakmasın. Kusura bakmasınlar. Akdeniz kimsenin tekelinde değil. Türkiye olarak biz daha aktif olacağız.
2030'A KADAR 3 NÜKLEER SANTRAL!
Güneş ve rüzgar enerjisinde devrim niteliğinde adımlar attık, atmaya da devam edeceğiz. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde inşallah bu yılsonuna kadar temel atma süreciyle yürüyeceğiz. Sinop Nükleer Güç Santrali için de görüşmelerimiz nihai noktaya geldi. 2023'te ilk reaktörü devreye alarak başlayan süreçle, 2030'a kadar inşallah üç nükleer santralimizi de devreye alarak yüzde 10 arz güvenliği noktasında adımımızı atacağız. Türkiye'de kaynak ve üretim merkezi olma noktasında altyapı açısında geçmişten bugüne etkiler var. Türkiye'nin elektrik altyapısının yenilenmesi için 30 milyar TL'lik yatırım sürecini başlattık.
"AKADEMİSYENLERE ÇAĞRI! DAHA FAZLA YER ALMALI!"
Türkiye, diplomaside elini güçlü kılacak bir koz elde etmek istiyorsa, bu adımları atmak zorundayız. Enerji diplomasisi müfredatlarda daha fazla yer almalı. Tekonoloji üretiminde yetkinleştiğiniz zaman bağımsız bir ülke oluyorsunuz. Bir diğer ayak TAEK. TAEK'i çok farklı bir kuruma dönüştüreceğiz. Sadece denetleyici bir kurum olmayacak. Dönüştürmek zorundayız. Öyle bir yüzyıla girdik ki ya var olacaksınız ya yok olacaksınız. Çok vahşi bir döneme giriyoruz. Elhamdülillah gücümüz yerinde... Elimizi taşın altına koyacağız. Gerçekten çok ama çok kritik bir dönemden geçiyoruz. Yeni yüzyıl küresel zenginlik resminin Batı'dan Doğu'ya kaydığı bir dünya var. Ortada bir gerçek var. 10 sene sonra dünyanın en büyük ekonomisi başka bir ülke olacak. Dünyadaki ekonomi merkezi kayıyor. Deniz yolları egemen ekonomik çerçeve, artık kara, tren ve hızlı altyapıya kayıyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.