İrfan türkülerimiz
Bin yıldır Müslüman yurdu olan Anadolu, "güneşin doğdu yer" olarak olarak bilindi. Asırlar boyunca Müslümanlık ile yoğrulan coğrafya pek çok milletin, kültürün ve inanışın harmanlanması ile büyük bir medeniyet havzası haline geldi. Sembollerle aktarılan bu büyük medeniyet tecrübesi tarih ve coğrafya kadar müzik ile de sonraki nesillere aktarıldı. İşte Anadolu medeniyetinin vazgeçilmezi: İrfan türküleri...
◾ Güneşin yükseldiği yer olarak bilinen Anadolu coğrafyası, pek çok kültürün harmanlandığı, toplumların etkileşime girdiği ve ortaya medeniyetler çıkardıkları bir bölge oldu.
◾ Tarih boyunca uygarlıkların doğduğu, büyüdüğü ve tarihe karıştığı Anadolu coğrafyası böylece irfan kültürümüzün mayalandığı özel bir mekan olmuştu.
İBN HALDUN'UN DÜŞÜNCESİNDE MUSİKİ
◾ Uzun asırlar boyunca Anadolu'da büyüyen ve yeşeren kültürümüz edebiyat, sanat, müzik gibi taşıyıcı unsurlarla sonraki nesillere miras kalmış, aktarılmıştı.
◾ İrfan kavramı sadece taşınan değil aynı zamanda ilmi ve sanatsal olarak bir mekanı mukim kılan, yerleşen ve güzelleştiren bir hakikatti.
MÜZİK HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN 20 TERİM
◾ Anadolu'da uzun yıllar boyunca gelişen medeniyetin büyümesinde aşıkların, tekke ehlinin etkisiyle müzik önemli bir irfan aktarım aracı olmuştu.
◾ Zamanla milletimizin ruhuna hediye edilen müzikler vakti geldiğinde koca bir coğrafyayı çiçeklendirmiş, bizi hakikate ulaştırmak için önemli bir araç olmuştu.
EDEBİYATIMIZIN MEŞHUR MEVLİDHANLARI
◾ Medeniyet mefhumunu güçlendiren irfan türküleri içerisinde pek çok mesaj ve öğüt barındırırdı. Aşık Turabi'nin türküsü bu açıdan çok manidardır:
"Gel gönül gidelim aşk ellerine
Murâdın yâr ise bir tane yeter
Fikreyle kıldığın amellerine
Hevâ-yı cehline efsâne yeter
Beyhûde işlerin terk eyle mutlak
"Küllü men aleyhâ fân" dedi Hak
Cihan bâkî değil hikmetine bak
Âriflere bir söz bahâne yeter"
◾ Türküler milletimizin sahip olduğu hassasiyetleri, medeni özellikleri ve hususiyetleri sonraki kuşaklar eliyle geleceğe aktardığımız unsurlardı.
◾ Türkülerle yapılan aktarım zmaan değişse, imkanlar gelişse de devam etmekte. Bugün bin sene önce yakılan bir türkü yirmi yaşındaki bir genci de etkilemekte.