7 tepe İstanbul
Allah Resulü'nün (SAV) hadisine konu olan İstanbul, güzelliği ile asırlar boyunca edipler ve şairlerin eserlerini süsledi. Yedi tepe üzerine kurulan şehir, yedi tepesinde bulunan yapılarla özdeşleşti. Osmanlı ufkunun nakış nakış İslami ögelerle bezediği şehir, yedi tepesiyle en bilinen İslam kentlerinden biri. Peki, İstanbul'un yedi tepesinde hangi yapılar var? İşte, 7 tepe İstanbul...
◾İslam kültür ve medeniyetinin en büyük şehirleri arasında kabul edilen İstanbul, Roma, Bizans ve İslam etkisi ile yoğrulmuş ve milletimizin mührünü almış bir şehir.
◾Asırlar içerisinde ediplerin ve şairlerin güzelliğini ifade etmek için yarıştığı şehir büyük ölçüde yara aldı ve eskidi. Bunda en büyük pay şüphesiz 4. Haçlı Seferi'ne aitti.
AZ BİLİNEN TARİHİ İSTANBUL FOTOĞRAFLARI
◾Roma İmparatoru Konstantin, o dönemde gökyüzünde güneş, ay ve 5 gezegenin olduğu tespitlerinden hareketle kenti 7 tepe üzerine kurmuştu.
◾Bu yedi tepe sadece suriçinde kalan bölümde bulunmakta. 1. tepede Topkapı Sarayı, 2. tepede Nuruosmaniye Camii, 3. tepede Süleymaniye Camii, 4. tepede Fatih Camii, 5. tepede Yavuz Sultan Selim Camii, 6. tepede Mihrimah Sultan Camii, 7. tepede Haseki Külliyesi yer almakta.
💠 1. Tepe: Topkapı Sarayı
◾ Topkapı Sarayı, üç kıtaya hükmeden Osmanlı Devleti'nin bir zamanlar yönetim merkeziydi. 4 asır boyunca Devlet-i Aliyye'yi ilgilendiren kararlar burada alındı; divan toplantıları burada gerçekleştirildi, idari yönetimi gerçekleştirecek devlet ricali burada bulunan mektepte yetiştirildi. Dünyanın en büyük sarayı olan; divan, medrese, cami, hazine odaları, mutfaklar, köşkler ve Mukaddes Emanetleri barındıran Topkapı Sarayı adeta devletin kalbiydi.
◾ Saray, Üsküdar ve Haliç'e bakan ve her yöne hâkim olması nedeniyle şehri gören bir konumda, yetmiş dönümlük bir alan üzerine kuruldu. Topkapı Sarayı'nın inşasına 1465 yılında başlandı. Yıllar içinde çeşitli ilaveler yapılarak devlet teşkilatına ve kullanım ihtiyacına uygun olarak şekillendirildi.
💠 2. Tepe: Nuruosmaniye Camii
◾ 18. yüzyılda Osmanlı Cihan Devleti'nin Batı ile artan diplomatik, kültürel ve ticari ilişkilerinin bir yansıması olarak, Osmanlı payitahtında Avrupa mimarisinin etkisinin görülmeye başladığı dönemde inşa edilen külliye, mekana hakim ana kubbesi, hünkar mahfili, münhani kemerleri ile Osmanlı'da inşa edilmiş ilk barok mimari olma özelliğini taşımakta.
◾ Sultan I. Mahmud tarafından 1748 yılında yaptırılan Nuruosmaniye Camisi'nin inşasıyla başlayan külliyenin yapımı, I. Mahmud'un erken vefatı dolayısıyla kardeşi III. Osman zamanında, sadrazam Mehmet Said Paşa'nın gayretiyle Mimar Simeon Kalfa ve Mustafa Ağa yönetiminde 1755 yılında tamamlandı.
💠 3. Tepe: Süleymaniye Camii
◾ Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle 1550 yılında inşasına başlanan Süleymaniye Camii, bugün dahi az bilinen mimari inceliklere sahip. "Pîr-i Mimârân Sinan" olarak anılan Mimar Sinan'ın yaptığı bu eşsiz güzellikteki bu cami, külliyesi ile birlikte 1556 yılında tamamlandı ve ibadete açıldı. Osmanlı İmparatorluğu'nun yükseliş devrinde inşa edilen Süleymaniye, döneminin ihtişamını mimarisiyle günümüze yansıtmakta.
◾ Mimar Sinan, Süleymaniye Camii'nde verilen vaazın duyulması için, akustik sistemi üzerinde detaylı bir şekilde çalıştı. Sesin bir noktadan çıkarak caminin tüm köşelerine eşit şekilde dağılması için yoğun çaba gösterdi. Usta mimar, bu gayeyle Anadolu'da kullanılan turşu küplerinden 65 tanesini, ağızları aşağıya bakar vaziyette içi boş olarak ana kubbenin etrafındaki duvarlara yerleştirdi. Küplerin aralarını da yumurtanın akıyla sıvamıştı.