Arama

Deşifre oldukları halde yakalanamayan suç makineleri: Seri katiller

Seri katillerin hayat hikâyeleri kimi zaman gerçek olamayacak kadar acımasız ve dehşet vericidir. Çünkü yakalanan seri katillerin ortak noktalarından birisi, toplum içerisinde neredeyse hiç dikkat çekmeyen kişiler olmalarıdır. Çoğu cinayet aydınlatılsa da, seri katillerin kimlikleri belirlense de sonuca her zaman ulaşılamaz. Kısaca, dizi ve filmlerde işlenen başarılı operasyonları gerçek hayatta uygulamak pek de kolay olmaz. Şu anda sadece Amerika'da aktif olarak yaşayan 300'den fazla seri katil olduğu tahmin ediliyor. İşte bugüne kadar deşifre oldukları halde yakalanamayan suç makineleri, seri katiller…

  • 2
  • 10
NIKOLAI DZHUMAGALIEV
NIKOLAI DZHUMAGALIEV

1958 Almaata doğumlu Kazak seri katil, 1980 yılında yakalandığında metal takma dillerinden dolayı "metal fang" adıyla anıldı. Sadece 7 kadın cinayetinden sorumlu tutulabilen katilin, yüzlerce kadının ölümünden şüpheli durumda olduğu fakat ispatlanamadığı biliniyor. Şizofren olarak raporlanan seri katil, Özbekistan'da bir akıl hastanesine yatırıldı ve iki yıl sonra firar etti. Yamyam seri katilin halen Özbekistan dağlarında dolandığı düşünülüyor.

  • 3
  • 10
BELA KISS
BELA KISS

Bu kategorinin belki de en acayip seri katili, Macar bir metal ustası olan Bela Kiss'tir. Budapeşte yakınlarındaki Cinkota kasabasında kendi halinde bir tenekeci olarak çalışmaktayken evine girip çıkan kadınlar şüpheli biçimde kaybolmaya başlamış ve bir süre sonra kirada oturduğu evin sahibesi onu polise ihbar etmiştir. Bela Kiss, arama yaparlarken evin bodrumundaki büyük teneke varilleri görüp, "Bu varillerle ne yapıyorsun?" diye sorana polislere, "Malumunuz, önümüz savaş, benzin stokluyorum." şeklinde cevap vermiş ve çıkan savaşla birlikte (1914) gönüllü olarak askere yazılmış, cepheye gidip arazi olmuştur.

Soruşturma derinleştirildiğinde Kiss'in evinde daha ayrıntılı arama yapan polis dedektifleri, bir büyücü laboratuvarına dönüştürülmüş bodrumda ağızları kaynakla mühürlenmiş teneke varillerin içinde yirmi dört genç kadının cesediyle karşılaşmışlardır. Tüm ülkede infial uyandıran hadise sonucunda alarma geçilmiş ve yakalama emri çıkarılmıştır. Sonuç yine hüsrandır. Daha sonra Kiss'in tüm geçmişi, iletişimde olduğu kişiler ve ordudaki durumu mercek atına alınmış ancak yine nerede olduğuna dair hiçbir ize ulaşılamamıştır. Bu ümitsiz çırpınışlardan birkaç ay sonra, Bela Kiss'in cephede savaşırken öldüğü haberleri gelir. Adli tıp uzmanları morgdaki askeri cesetleri inceler. Kiss'in savaşta ölen bir askerin kimliğini çalarak ortadan kaybolduğu anlaşılır.

1920'de bir istihbarat neticesinde, Sırbistan'da bir hastanede olduğu bilgisi gelir. Ekip hastaneye vardığında onun hasta yatağında yatan bir yabancıyla karşılaşır. Kısaca Kiss yine bir başkasının kişiliğine bürünmüştür. Kendini bu adamı bulmaya adayan bir polis şefine gelen ihbara göre Kiss'in ismini Hoffmann olarak değiştirdiği ve Romanya'da bir hapishanede olduğu söylenmiş ancak bütün girişimlere rağmen yine bulunamamıştır. Basında Türkiye'ye kaçtığı ardından Fransız lejyonuna katıldığına dair söylentiler çıkmış, takip yine sonuç vermemiş ve Kiss'in kayıplara karıştığı anlaşılmıştır. Son olarak ise New York'ta bir apartmanda kapıcılık yaparken görüldüğü, ABD'de bir metro istasyonunda çıkıp aniden kayıplara karıştığına varıncaya kadar hakkında pek çok rivayet türetilmiştir.

  • 4
  • 10
BELLE GUNNESS
BELLE GUNNESS

20. yüzyılın başında Indiana'da bir çiftlikte yaşayan ve 3'ü kendi çocuğu 14 kişinin ölümünden sorumlu kadın seri katildir. Gunnes'in seri katil olduğu, Indianapolis'teki çiftliği 1908'de yanıp kül olduktan sonra domuz ahırına gömdüğü cesetlerin bulunmasıyla anlaşılır. 1.83 boyunda ve 91 kg gürbüz bir kadın olan seri katil, Amerika'da bir gazeteye eş aradığına dair bir ilan verir ve evlenir. Seri katilliğine bu eşleri üzerinde uygular. Evlilik, sigorta tazminatı ve banka hesapları… Bu foyası ortaya çıkınca herkesi zehirler ve ortadan kaybolur. Üçü kendi çocuğu olmak üzere 14 kişiyi öldürdüğü tespit edilir. İddialara göre, bu sayının yüzü geçtiği belirtilir. Gunnes'in yaşamadığı tahmin ediliyor.

  • 5
  • 10
PEDRO ALONSO LOPEZ
PEDRO ALONSO LOPEZ

Pedro Alonso Lopez, "Andes Canavarı" lakabıyla tanınan seri katildir. 1970'li yılların sonunda ve 80'li yılların başları boyunca Güney Amerika'da üç yüzün üzerinde çocuğu öldürmüştür. Lopez öldürdüğü herkes için bir aydan daha az hapis yatmıştır. Uzmanlara göre hayatında en küçük bir sevgi kırıntısı görmediği için psikopatlığın zirvesine yerleşen Lopez, sokaklardan toplanan bir kamyon dolusu çocukla birlikte devlet yetimhanesine yerleştirildi. Buradan kaçtı, Santa Israel'in sokak çeteleriyle her türlü işe bulaştı. Gittiği her yeri kana buladı. Kendisini yüzyılın adamı olarak gören Lopez, deli olduğunu iddia etti. Kolombiyalı yetkililer tarafından cezai ehliyeti olmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldı. Çetesinin şenliklerle kutladığı o günden beri kendisinden haber alınamadı. Hayatta olup olmadığı bilinmiyor. Kolombiya halkına ve çocuklara yıllardır ek güvenlik önlemleri alınıyor.

  • 6
  • 10
KİMLİKLERİ BELİRLENEMEYEN SERİ KATİLLER:
KİMLİKLERİ BELİRLENEMEYEN SERİ KATİLLER:

FLORANSA CANAVARI

İtalya'nın Floransa kentinde 17 sene içerisinde 16 kişiyi katleden Floransa Canavarı lakaplı seri katil özellikle genç çiftleri öldürmesiyle biliniyor. 1968'deki ilk cinayetinin ardından altı sene boyunca sesi çıkmayan katil, 1985'de son kez ortaya çıkıyor. Birçok filme ve kitaba konu olan katilin cinayetleri hep aynı silahla işlediği biliniyor.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN