Osmanlı’da ticaret nasıl yapılırdı?
Osmanlı Devleti, kuruluşunun ardından ticari hayatın içinde yer almış ve elinde bulundurduğu iktisadi imkânlarla henüz bir beylikken dahi çevresindeki beyliklere karşı büyük bir üstünlük sağlamıştı. Özellikle büyük ticaret yolları üzerinde kurulmuş olması, bu üstünlüğün oluşmasında başlıca sebepti. Peki, Osmanlı'da ticaret nasıl yapılırdı? İmparatorluk topraklarında ihracı yasak mallar hangileriydi? Bu yasakların sebebi neydi? Ölen yabancı bir tüccarın malları kime kalırdı? Bu soruların cevabını derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Halil İnalcık, Osmanlı iktisadi zihniyetinin Ortadoğu'daki devlet ve toplum anlayışıyla yakından bağlantılı olduğunu belirtir. Devletin ana amacı yönetenlerin gücünü pekiştirmek ve genişletmekti.
Bunu sağlamanın yolu da zengin gelir kaynaklarına sahip olmaktı. Zengin gelir kaynakları da, üretici sınıfı refaha kavuşturan şartların sağlanmasıyla oluşabilirdi. Bu yüzden devletin asli görevi bu şartları oluşturmak ve ayakta tutmaktı.
Osmanlı idarecileri ticari merkezler ve yollar geliştirmeye, halkı tarım sahalarını genişletmeye ve ticaret hacmini artırmaya teşvik etmekteydiler. Nitekim Osmanlılar, izledikleri siyasetle Bursa, Edirne ve İstanbul'u, yani üç Osmanlı başkentini de önemli birer ticaret merkezi haline getirmişlerdi. Devletin temel ekonomik işlevi buydu, ancak her zaman devletin mali ve siyasi çıkarları ön plandaydı.
Osmanlı döneminde bazı teorik kitaplarda ticaret yapılacak en son meslek olarak gösterilir. Ancak bu genel bir kanaat değildir.
Birçok kitapta da tam tersi bir durum olarak tüccarlığın Hz. Peygamber'in mesleği olması nedeniyle en şerefli meslek olduğu zikredilir.