Müslümanların dünyaya bin yıllık mirası: Su yönetimi
İnsan vücudunun olmazsa olmazı su, tüm coğrafyalarda tarımdan beslenmeye her alanda hayatın kaynağıdır. Yüzyıllar önce bu yaşam kaynağını en iyi şekilde değerlendiren Müslümanlar, arazileri için yeni sulama yöntemleri geliştirmişler, su kaybını önlemek için tüneller kazmışlar ve su konusunda ihlalleri önlemek amacıyla kanunlar dahi oluşturmuşlardı. Bugün halen kullanılan tekniklerle su yönetimine dair bilinmeyenleri sizler için derledik.
Geçmiş yüzyıllarda Müslümanlar, mevcut sulama tekniklerini alarak bazılarını değiştirmeden, bazılarını ise geliştirerek kullanmış, ayrıca yeni teknikler üretmişlerdi.
Bu dönemde mühendislik alanında kaydedilen ilerlemeler kısmen matematikteki gelişmelerden kaynaklanıyordu; bu sayede sulama makineleri yapımında önemli bir yere sahip olan subilim (hidroloji) ve makine bilgisi sürekli olarak gelişti.
11'inci yüzyılda İran'da yaşayan ve "…yeraltında gizli olan suların yüzeye çıkarılmasından…" bahseden matematikçi ve mühendis Muhammed Kereci, arazi ölçüm aletleri tasarladı.
Su kaynaklarının bulunmasında kullanılan yöntemleri geliştirdi ve yeraltı su kanalları kazmak için talimatlar kaleme aldı.
Bu yeraltı kanalları ya da tünelleri, buharlaşmaya bağlı su kaybını önlemek için kazılırdı.
Kanat adı verilen ve en eski örnekleri İran'da bulunan bu yapılar, tarımın gelişmesi ve daha fazla ekim yapılması sebebiyle hayati önem kazandı.
Özellikle Ortadoğu'nun kuru ikliminde kanat inşaatı önemli bir ihtiyaç halini aldı. Daha sonra İspanya, Kurtuba'ya da getirilen kanatlar sayesinde kentlerde ev içinde su kullanımı mümkün hale geldi.
İran'da ve bugün Afganistan olan bölgede yüzlerce ve binlerce kuyu bulunuyordu ve bu kuyuların hepsi bu yeraltı kanallarıyla birbirine bağlıydı.
Tıkanma ve çökme gibi sorunların önüne geçmek amacıyla bu tasarım benimsenmiş, bu sayede kilometrelerce uzayıp giden çölde ve yaban arazide suyun kesintiye uğramaksızın akması sağlanmıştı.
Kayalık alanlarda kanatlar yüzey suyu halini alıyor, arazinin değişmesiyle birlikte yeniden kayboluyordu.