Kanuni Dönemi Hanım Sultanları: Hürrem ve Mihrimah
Osmanlı tarihinin en güçlü isimlerinin bulunduğu, siyasi gücün zirveye ulaştığı, pek çok yerin fethedildiği dönem Yavuz Sultan Selim'in evladı olan Kanuni Sultan Süleyman'ın iktidar sürecidir. Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan ve kızları Mihrimah Sultan da bu devrin her alandaki önemli isimlerindendir. Güzelliği, zekası, insanlık için çabası ile tarihe mühür vuran Hürrem Sultan ve o mührün en önemli temsilcisi Mihrimah Sultan'ı araştırdık.
Önceki Resimler için Tıklayınız
🔸 Hayırsever hanımlardan olan Hürrem Sultan; Mekke, Medine ve Kudüs'e çok fazla eser yaptırır. Döneminde Hürrem Sultan'a; "Efendimizin (sav) doğduğu Hz. Amine'nin evi, insanlar tarafından ziyaret ediliyor" diye bir haber gelir. Hürrem Sultan bunun üzerine Kanuni'ye, "O ev Peygamber'in (sav) doğduğu evdir. Öyle alelade herkes girmesin. O evi mescid yapalım, gelen iki rekat namaz kılsın." der. Böylece ev onarılır ve mescid yapılır.
MİHRİMAH SULTAN EVLİLİĞİ
🔸 Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan'ın kızı olan Mihrimah Sultan, Rüstem Paşa ile evlidir. Bir padişah ablası ve halası olan Mihrimah, Osmanlı tarihinin en güçlü isimlerinin olduğu ortamda büyür. Saray'ın içerisinde yetişen Sultan, oldukça zeki bir hanımdır. Anne-babası gibi Leh kralına mektuplar yazmış, siyasette söz sahibi olmuştur. Hürrem Sultan, eşi ile arasında çözemediği meselelerde veya bir talebi olduğu zaman Mihrimah Sultanı aracı olarak kullanmıştır. Alpgüvenç, bu durumu şöyle açıklıyor:
"Sultan Süleyman'ın Mihrimah Sultan'ı çok sevmesinin bir sebebi de sahib-ül hayrat vel-hasenat olmasıdır deniyor. Çünkü Sultan Süleyman hayratı seven bir padişah. Onun böyle hayırlar yapması, hayır işlemesini çok sevdiği için kızına o cehitten de büyük sevgi besliyor."
VAKFİYELERİ
🔸 Mihrimah Sultan'ın iki büyük eseri bulunur. Bunlardan bir tanesi halk arasında İskele Camii olarak da bilinen Üsküdar'daki Mihrimah Sultan Cami'dir. Mihrimah Sultan'ın isteği üzerine Mimar Sinan tarafından yapılan ilk eser olan camii, 1548 yılında tamamlanır.
Alpgüvenç camiyi; "Orası inşa edildiği zaman lebiderya yani denizin kenarıymış. Sultan Süleyman caminin açılışında kayığından inmiş, şöyle bir buçuk metre yürüdükten sonra camiye çıkmış." sözleriyle anlatır.
🔸 Mihrimah Sultan'ın ikinci büyük vakfiyesi ise Edirne'yi İstanbul'a bağlayan Sultan Yolu'nun Edirnekapısı girişindeki külliyesidir. Bu yapı cami, şadırvan, medrese, sıbyan mektebi, namazgâh, çifte hamam ve küçük bir arastayı kapsar.
Siyasete yön veren Akkoyun ve Karakoyun hatunları
🔸 Mekke ve Medine'ye, hacıların su ihtiyacını gidermek niyetiyle Harun Reşid'in eşi Zübeyde Hatun'un yaptırdığı Aynizübeyde su yollarını baştan sona onarmak için yardımda bulunur. Zübeyde Hatun, bu su yolunu sadece Mekke'ye, Arafat'a getirir. Mihrimah Sultan ise bu yolun tüm Mekke sokaklarına yapılmasına vesile olur.
Ayn
Göz, su kaynağı anlamına gelir.
🔸 Alpgüvenç, Mihrimah Sultan'ın bu büyük vakfiyesini şöyle anlatır:
"1562'de müracaat ederler Sultan Süleyman'a. Bu yol tahrip oldu, hacılarımız sıkıntı çekiyor, restorasyonu yapılmalı diye. Sultan Süleyman, hemen müdahale eder. Bir heyet oluşturulur ve rapor hazırlanır. 30 bin altın maliyet çıkar. Mihrimah, babasının hep yanındadır. Babacığım der, bunu ben yaptırayım. Bu 30 bine yetmez, 50 bin olsun, der. 50 bin altını Mısır Defterdarı İbrahim Paşa'ya gönderir. Orada dört yüz kişi ile başlar inşaat, sonrasında çalışan kişilerin rakamı bine çıkar. Çok uzun sürer çünkü. Mihrimah der ki, ben Mekke'nin bütün sokaklarına çeşme isterim. Mekke'nin bütün sokaklarına çeşme inşa edilir. Arafat'ın her yerine gelir ve maaliyet yüz bin altına çıkar. Yüz bin altını verir Mihrimah Sultan. 1572'de biter yani on yıl sürer o inşaat. Mihrimah Sultan'ın vefatına bir sene kala tamamlanır."