Arama

İstanbul’a gelen kadın seyyahtan Ramazan anıları

Dorina Neave, Osmanlı topraklarına sefaret görevlisi olarak atanan babası sayesinde gelmişti. Onun İstanbul'a ayak bastığı 1881 yılı, Sultan II. Abdülhamid'in saltanat dönemine rastlar. Lady Neave, oryantal bir tablo gibi gördüğü İstanbul'u ve o devrin sosyal hayatını anılarında kaleme alır ve Ramazan'a dair oldukça ilginç detaylara değinir. Fikriyat olarak, İstanbul'a gelen kadın seyyah Dorina Neave'in Ramazan anılarını sizlerle buluşturuyoruz.

  • 2
  • 13
GENİŞ BİR İSTANBUL PANORAMASI SUNAR
GENİŞ BİR İSTANBUL PANORAMASI SUNAR

Babasının görevi ve İngiliz Devleti'nin gücü sayesinde İstanbul'daki devlet erkânı ve toplumun güçlü figürleriyle daima temas halinde oldu.

Notlarında adeta geniş bir İstanbul panoraması vardır.

  • 3
  • 13
TOPLUMA DAİR İLGİNÇ DETAYLAR KAYDETMİŞTİR
TOPLUMA DAİR İLGİNÇ DETAYLAR KAYDETMİŞTİR

Dorina Neave, şehrin meşhur semtleri, farklı kesimlerin âdetleri, heterodoks toplulukların faaliyetleri, depremler hakkında oldukça önemli detaylar verir.

Günlük hayat ve ticaretin yanında sandal sefaları, yangınlar, salgın hastalıklar, banka baskını gibi bütün olay ve mekânları kendi gözüyle kaydetmiştir.

  • 4
  • 13
İSTANBUL’DA YAŞADIĞI DÖNEM ABDÜLHAMİD HÜKÜMDARDI
İSTANBUL’DA YAŞADIĞI DÖNEM ABDÜLHAMİD HÜKÜMDARDI

Lady Neave'nin İstanbul'da yaşadığı zamanın tamamı Sultan II. Abdülhamid'in saltanat yıllarına denk gelir.

Bu bağlamda, o da Abdülhamid devrinin sosyal hayat üzerindeki etkilerini kaleme almıştır.

  • 5
  • 13
İSTANBULLA İLGİLİ KALEME ALDIĞI ESERLER
İSTANBULLA İLGİLİ KALEME ALDIĞI ESERLER

1978 yılında Eski İstanbul'da Hayat ismiyle Türkçeye çevrilen Twenty Six Years on the Bosphorus adlı eseri İngiltere'de yayımlanır.

1950 yılında hayata veda eden Lady Neave'nin Osmanlılar ve Türkler hakkında Kut'ül Amare'yi Hatırlamak ve Romance of the Bosphorus isimli iki kitabı daha mevcuttur.

  • 6
  • 13
‘HİÇ BÖYLE DEHŞET BİR ŞEY GÖRMEMİŞTİM’
‘HİÇ BÖYLE DEHŞET BİR ŞEY GÖRMEMİŞTİM’

Dorina Neave, İstanbul'da olduğu dönem boyunca pek çok gözlem yapma imkânı bulmuş, bu gözlemlerini şu sözlerle kaleme almıştı:

"Konstantinopolis, 1894 yazının doruk noktasına ulaştığı o güzel ve sakin Temmuz gününde korkunç bir depremle derinden sarsılmıştı. Hayatımda hiç böyle dehşet bir şey görmemiştim."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN