Arama

Altay Kartalı: Osman Batur

Türklerin korkusuz yiğidi Osman İslamoğlu, Çin işgaline karşı örnek bir direnişe imza atan isimdir. Son nefesini verirken "Ben ölebilirim ama dünya durdukça benim milletim mücadeleye devam edecek" sözleriyle bu davanın, zafere ulaşana kadar süreceğini adeta tüm dünyaya haykırmıştır. İşte Altayların Kartalı, Doğu Türkistan bağımsızlığının sembolü Osman Batur'un hayatı…

"Bir gün biz kâfirleri yine çölün öbür tarafını atacağız. Sayıları Taklamakan Çölü'ndeki kum taneleri kadar olsa bile."

◾ Bu sözler, Doğu Türkistan'ın kurtuluşuna kendini adayan ve Türkistan direnişinin sembol isimlerinden olan Osman Batur'a aittir.

Doğu Türkistan'ı ele geçirmek için bekleyen Çin ve Rus devletlerine karşı mücadelesini azimle ve dirayetle sürdüren Osman Batur, bütün Altay topraklarının ve Doğu Türkistan'ın kurtarılmasını hedeflemiştir.

Yüzyıllardır devam eden Çin zulmü

◾ Asıl adı Osman İslamoğlu'dur. Kahraman anlamına gelen "batur" unvanı kendisine halkı tarafından, sonradan verilmiştir. 1899 yılında Altay bölgesinde çiftçi bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelir.

◾ Çocukluğunu at üzerinde, göçebe Kazak hayatı yaşayarak geçirir. 10 yaşına geldiğinde mükemmel binici ve iyi bir avcı olur.

◾ Yaşıtlarına göre oldukça iri yapılı ve güçlüdür. 12 yaşında, Çin'e karşı direnen Böke Batur'un ilgisini çeker ve kendisini yanına alır.

◾ Osman Batur, Böke Batur'un yanında savaş tekniklerini bilhassa gerilla taktiğini öğrenir. Söke Batur'un Çinliler tarafından yakalanıp şehit edilmesinin ardından direniş başsız kalır.

◾ Bu olaydan sonra dağılan direniş birlikleri, bir süre ara vermek zorunda kalır. Osman Batur ise memleketinde, 40 yaşına kadar ata mesleği olan çiftlikle uğraşır.

◾ Yaşanan bu elim hadisinin ardından Çin'in Türkler üzerindeki baskısı, artarak devam eder. 1940'lı yıllarda ise inanılmaz boyutlara ulaşır.

Gerilla savaş taktiği nedir?
Küçük ve gizli birliklerin düzensiz harp tekniklerini kullanarak düzenli bir orduya karşı yürüttükleri yıpratma savaşı taktiğidir.

Türkistan'ın gözbebeği 10 cami

Çinliler, Türklerin içindeki önderleri ve büyük âlimleri halkı örgütlememesi için katlederler. Bununla da yetinmeyip camileri yakıp yıkarlar.

◾ Çin yönetiminin baskıları bununla sınırlı kalmaz. Halkın, yaptıkları zulme direnememesi için kanun çıkararak ellerindeki tüm silahların toplatılması emrini verilir. Osman Batur, artık sessiz kalmayacaktır.

"Bugün silahınızı alanlar, yarın canımızı da alırlar. Ben silahımı Çinlilere vermem, istiyorlarsa ve güçleri yetiyorsa gelip alsınlar" diyerek Doğu Türkistan direnişini başlatır.

◾ Türklerin artık Osman Batur gibi bir liderleri vardır. Bu direnişte halk, onu yalnız bırakmaz. Mücadeleye kısa sürede 30.000 silahlı asker katılır.

1941 yılında Çinlilere ve Ruslara karşı mücadeleye başlayan Osman Batur, bütün Altay topraklarını ve Doğu Türkistan'ı bu devletlerden kurtarmayı amaç edinir.

2 yıl sonra Osman Batur ve ordusu, tüm Altay ve Doğu Türkistan topraklarını Çinlilerden temizler. 22 Temmuz 1943 tarihinde Bulgun'da yapılan tören ile "Altay Kazaklarının Hanı" ilan edilir.

Kazak Edebiyatı'nın zirvesi: Abay Kunanbayoğlu

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN