Arama

Batı’nın karanlık sureti

Görkemli şehirleri, tıkanmayan demokrasileri, güllük gülistanlık yaşantıları ile öne çıkar Batı... Sanırsınız ki dünyanın tüm mutluluk rezervleri onların elindedir; oturmuş bir sistemleri, anlayışlı bir yönetimleri vardır. Peki, gerçek nedir? Size Batı'nın köklerinin; barbarlık, vahşet ve hainliğe dayandığını söylesek ne kadar şaşırırsınız?

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 1
  • 12
Yamyamlık, barbarlık ve yüzsüzlük
Yamyamlık, barbarlık ve yüzsüzlük

🔴 I. Dünya Savaşı sonrası galip devletler, yeni bir tarih yazımına yönelerek tarih boyunca yaptıkları vahşet ve barbarlık dolu uygulamaları hafızalardan silme yoluna gittiler. Kökenlerini Antik Yunan'a dayandıran Batı medeniyeti, değişen ve gelişen dünyaya tertemiz bir tarih algısı sunmak istedi. Çünkü 20. yüzyılla beraber bilgi artık rahatça ulaşılabilir hale gelmişti.

Batılıların insanlık dışı tarih sayfalarından olan ve tarihlerinden silmek istedikleri sömürgecilik, maddi çıkar ve kibre dayanır. Bu iki anlayış, Batılıların dünyaya bakışlarını da içinde barındırır. Bu sebeple kendilerinden aşağı gördükleri ve hizmetli olarak kullanmak istedikleri insanları; sırf "siyah" tenli oldukları için köle olarak kullanan Batılılar, yüzyıllar boyunca müstemleke haline getirdikleri topraklarda, yerin altını ve üstünü sömürerek kendi memleketlerini ihya edecek bir maddi çıkar da sağladılar.

Zamanla dünyanın onları bu şekilde tanımaması ve güya demokrasiyi desteklediklerini göstermek için sömürgelerine bağımsızlık dağıttılar. Bu husus "bağımsız" ülkelerdeki akıllı çocukların kendileri için çalışmasını değiştirmedi. John Stuart Mill'in "Despotizm barbarlara yönelik muamelede meşru bir yönetim şeklidir" cümlesi, Batılıların 19. yüzyılda dahi kendinden olmayan toplumlara bakışını göstermesi bakımından epey manidar.

↪ Orta Çağ boyunca medeni anlamda var olamayan Batı, Haçlı Seferlerinde gösterdiği barbarlıkla İslam medeniyetinin can damarlarını koparmaya çalışmış ama muvaffak olamamıştır. Bu seferlerden dönerken yanlarında Müslümanların birikimlerini de götürmüş ve bu nüveler sayesinde medeniyet sahasına atılmışlardır. Aristo'nun "Münasip olan, Yunanlıların barbarlar üzerinde hüküm sürmesidir." sözü Batı'nın medeniyet telakkisini gösterir.

Charles Darwin'in evrimci anlayışı ile şekillenen tarih yazımı; Batı'nın dünyanın gördüğü en büyük zihni anlayış olduğunu, Müslümanların ise ancak ona tabii olmakla muasır medeniyetler seviyesine yükselebileceğini savunur. Müslümanlar ise; Hud suresi 61. ayeti, "Semûd kavmine de kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Dedi ki: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin; sizin O'ndan başka tanrınız yoktur. O sizi yerden var etti ve size orayı mâmur hale getirme görevi verdi. O halde O'ndan mağfiret isteyin; sonra O'na tövbe edin. Şüphesiz rabbim yakındır, duaları kabul eder." mucibince dünyayı ve insanlığı imar etmek maksadıyla gayret ederler.

(x) Hud suresini okumak için tıklayın
(x)Farklı seslerden Kur'an-ı Kerim meali dinlemek için tıklayın
(x)Birçok hafızın sesinden Kur'an-ı Kerim dinlemek için tıklayın


(x)Charles Darwin kimdir?
(x)Evrim teorisini ortaya adam bilim adamı. "Türlerin Kökeni Üzerine" kitabı ile Batı medeniyetinin klasiklerinden birini yazmıştır.


(X) 🔍 Bilgi Notu: Bir dönem Avrupa'da çoğu insanın yakalandığı çiçek hastalığının vücutta bıraktığı izleri gizlemek için kullanılan merhemler, insan yağı ve balmumu karışımıdır.

(X) 📍 İlginç Bilgi: I. Elizabeth ile başlayan özgürlük döneminde Shakespeare, Batı'nın sanatsal temellerini atmıştır.

(x)Veba Avrupa'yı nasıl şekillendirdi? Detaylı bilgi için tıklayın

  • 3
  • 12
Tarihinden kan sızan şehirler
Tarihinden kan sızan şehirler

🔴 Bugün milyonlarca insanın turist olarak gezdiği, büyük bir hayranlıkla bol bol fotoğraf çektiği Batı şehirleri, mazlumların kanı üzerine inşa edilmiştir. Avrupa ülkelerinin sömürgelerinden elde ettiği haksız kazançlar; Paris, Londra, Berlin, Madrid, Lizbon, Roma gibi tarihi şehirlerin temelini oluşturur. Afrika ve Asya yüzyıllar boyunca eli kanlı zalimlerin başkentlerini besler.

Bugün müstemleke zihniyeti fikren bitmiş gözükse de hakikat bu değil. Bağımsızlığını kazanan sömürgelerin en akıllı gençleri, zenginler ve ileri gelenler, hayatlarını saydığımız şehirlerde sürdürüyor. Bu hususlarda ortaya koyduğu düşüncelerle çığır açan Alev Alatlı, Turkuvaz Kitap tarafından yayınlanan "Fesüphanallah" isimli eserinde,

"Aslına bakarsanız, bu yaşıma kadar heybetli bir saray, bir katedral, bir piramit, bir kolezyum, bir bulvar, şıkır şıkır bir şehir görmedim ki temelinde sömürü, kan, cinayet, fuhuş, uyuşturucu, kara para yatmasın. Ne Londra, ne Paris, ne Roma, ne New York, ne de St. Petersburg (hele de St. Petersburg!) görkemli bir metropol olsun da insan kemikleri üzerine yükselmesin. Evsizlerin sığınmış titreştikleri karanlık köşeleri, şiddetin kol gezdiği arka sokakları bulunmasın. Bu nedenle olsa gerek, görkem beni ürkütür, yavrum." cümleleri ile tarihi gerçekleri bize hatırlatıyor.

↪ Avrupa'da bulunan kolezyumlar, insanların birbiri ile dövüştürülerek öldürüldüğü; katedraller, kölelerin zorla çalıştırıldığı; saraylar, altında binlerce masumun naaşlarının bulunduğu yapılardır. Batı tarihi boyunca hakkaniyetle bina edilen yapı sayısı çok azdır. Milyonlarca insanın hürriyetini elinden alarak kendi şehirlerini mamur eden bu zihniyet, medeniyetin karanlık yüzünü temsil eder. Aydınlanma hareketleri sonucu bir ahiret telakkisi de kalmayan Batı dünyası, cenneti yeryüzünde yaşamak isteyerek bu doğrultuda ülkelerini güzelleştirmeye yönelik faaliyetler içerisinde olmuştur.


(X) 🔍 Bilgi Notu: Paris'in bugünkü mimarisi, olası bir isyanda asileri en kısa sürede kanlı bir şekilde bastırmak fikri sonucunda doğmuştur.

(X) 📍 İlginç Bilgi: 1922'de İngiltere, dünyanın dörtte birini elinde bulunduruyordu.

(x)Alev Alatlı'nın Fesüphanallah adlı eserini D&R üzerinden satın almak için tıklayın
(x)Alev Alatlı'nın Batı hakkındaki düşüncelerinin detaylarını öğrenmek için tıklayın
(x)Kongo üzerinden kimler zengin oldu? Öğrenmek için tıklayın

  • 5
  • 12
İnsanlık dışı uygulamalar
İnsanlık dışı uygulamalar

🔴 Bugün hakim algı mucibince dünyanın gelmiş ve geçmiş en medeni kavimleri olarak zikredilen Batılıların mazileri vahşet, korku ve barbarlık görüntüleri ile doludur. Tarih boyunca yamyamlığı ve barbarlığı mubah gören bu anlayış, insanlık tarihine akıl almayacak kötülükler ile geçer. Bunlardan bazılarını beraber okuyalım.

➡ Yüzyıllar boyunca Avrupalılar, idam edilen suçluların kanını ilaç olarak kullanmıştır.

➡ Cesedin kanına batırılan mendili "kan ekmeği" adı altında satan barbarlar, bunun verem hastalarına bir ilaç olduğunu düşünmüşlerdir.

➡ Bugün medeniyet beşiği olarak lanse edilen İngiltere'de, 16. yüzyılda eczanelerde ufalanmış mumya parçaları, insan yağı ve kafatasından elde edilen ilaçlar satılırdı.

➡ Papa VIII. İnnocentius, ölümden kurtulmak için üç gencin kanını türlü vaatlerle alarak içmiştir.

➡ Batılı doktorlar yüzyıllarca, gençlerin kanını ilaç olarak kullanmıştır.

Haçlılar Anadolu'da, Müslüman askerlerin ve halkın naaşlarını yiyerek köylere korku salmışlardır.

➡ Orta Çağ'da Avrupalı doktorlar ve halk, ölülerden elde edilen ilaçları, ilahi kaynaklardan gelen şifalar olarak kabul etmiştir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN