10 maddede geçmişin izini günümüze taşıyan tarihi hanlar
Geçmişin izlerini günümüzde de yakalayabileceğiniz yerlerden biri olan tarihi hanlar, zamanın değişimine direnerek bizi eski günlerin yolculuğuna çıkarır. Selçuklu ve Osmanlı'da önemli yeri olan hanlar, tasarımlarına uygun olarak ticari amaçlı veya yolcular için inşa edildi. Aynı zamanda hem misafirhane hem de pazar olan, harp zamanlarında da erzak ve mühimmat ambarı olarak hizmet veren önemli görevleri de vardı. 10 maddede geçmişin izini günümüze taşıyan tarihi hanlar hakkında bilgiler derledik.
Giriş Tarihi: 27.03.2020
09:10
Güncelleme Tarihi: 27.03.2020
09:38
Kervansaraylar kitabelerinde ve kaynaklarda han, *ribât olarak da anılır. Günümüzde han, şehir içinde konaklama ve ticaret amacıyla inşa edilen yapılar için kullanılan bir kelimedir. Hanlar mal yapımı ve ticaret işlerinin birlikte görüldüğü yerlerdi ve isimlerini de burada üretilen mallardan alıyorlardı. Şehirler arasındaki yollar üzerinde yaptırılan ve kuruluşları bakımından çeşitli ihtiyaçları karşılayacak şekilde olanlara kervansaray denilir. Kervanlar burada geçici olarak konaklar, beraberlerinde getirdikleri malları pazarlar ve para işlemlerini yaparlardı.
*Ribât, sınır boylarında ve stratejik mevkilerde askerî amaçlı kullanılan yapılara verilen ad. Sözlükte düşman saldırılarını önlemek veya sınır boylarında nöbet tutmak anlamına gelir. Kur'an'da ise, "ribâtü'l-hayl" şeklinde geçmektedir.
800 yıllık geçmişin tanığı "Dokuzun Hanı"
Mevlana diyarı Konya'da şehrin en önemli giriş noktalarından birinde bulunan Selçuklu eseri Dokuzun Hanı , 800 yıllık geçmişi ve "şehir kapısı" özelliğiyle tarihi kervan yollarına ve modern duble yollara tanıklık eder. Anadolu Selçuklu Devleti'ne başkentlik yapan, han ve kervansaraylarıyla ünlü, Mevlana diyarı Konya'daki Dokuzun Hanı, "şehir kapısı" özelliğiyle tarihi kervan yollarından modern bölünmüş yollara geçişin simgesi olarak dikkati çeker.
Han, Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde İğdişler Emiri Hacı İbrahim tarafından 1210 yılında yaptırıldı. Yapımında moloz taş ve kesme taş kullanılan dikdörtgen planlı yapının, günümüzde kışlık kısmı ayaktayken, açık avlulu yazlık kısmının ise yarım duvarları görülebiliyor. Duble yolun gerçek anlamıyla bölünerek kuşattığı, yolların arasında "inci" tanesi gibi duran han, 800 yıllık geçmişiyle hem tarihi kervan yollarına hem de modern duble yollara tanıklık ediyor.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılan tarihi "Gümrük Hanı"
Tarihi yapıları ve mimarisiyle ziyaretçilerine otantik bir atmosfer sunan Şanlıurfa'da, Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılan tarihi "Gümrük Hanı", asırlardır canlılığını koruyor. Tarihi Balıklıgöl Yerleşkesi civarındaki Haşimiye Meydanı'nda yer alan ve 1563'te Urfa Sancakbeyi Halhallı Behram Paşa tarafından inşa edildiği belirtilen Gümrük Hanı, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde "Yetmiş Hanı" olarak anılıyor.
İki katlı olup kesme Urfa taşıyla yapılan ve avlusundan Hazreti İbrahim'in doğduğu ve ateşe atıldığı yer olarak rivayet edilen Balıklıgöl'ün suyu akan tarihi hanın, Osmanlı döneminde, ticari faaliyetlerin yürütüldüğü mekanların başında geldiği belirtiliyor.
Selçuklu kervansaraylar ağının en güzel eserlerinden "Zazadin Han"
Anadolu'da doğudan batıya ve güneyden kuzeye birçok güzergahta Selçuklular tarafından yaptırılan yüzlerce kervansaray, Türklerin ticarete verdiği önemi, ince mimari anlayışını, konukseverliğini ve sosyal devlet anlayışını yansıtan en önemli tarihi eserler olarak ayakta durmaya devam ediyor. Bu yapılara verilecek en yakın örneklerden biri de Zazadin Hanı...
Zazadin Hanı'nın inşasının, Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Alaeddin Keykubat döneminde 1235'de başladığı, oğlu 2. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında 1237'de bitirildiği tarihi kayıtlarda yer alır. Han, uzun yıllar harap vaziyette kalmış ve 2017 yılında Selçuklu Belediyesi tarafından yapılan restorasyon çalışmalarında birçok bölümü onarılarak eski ihtişamına kavuşturulmuş.
Zazadin Han, yazlık ve kışlık bölümlerden meydana gelen hanlar grubundadır. Avluda önleri açık ve kapalı olmak üzere irili ufaklı 24 oda, mescit, hamam, ambar, depo ve ahırlar vardır. Duvarlarında yer alan beyaz ve açık kahverengi kesme taşlar ile Selçuklu dönemi taş işçiliğini yansıtan önemli bir eser konumundadır.
Ülkemizdeki ilk bankacılık faaliyetlerinin gerçekleştiği "Büyük Yeni Han"
Büyük Yeni Han'ın t arihimiz açısından önemi, ülkemizdeki ilk bankacılık faaliyetlerinden birinin bu handa gerçekleşmesidir. 1863 yılında Ziraat Bankası'nın temelini atarak, bir çeşit tarım kooperatifi kuran (Memleket Sandığı) Mithat Paşa, Rusçuk'ta görev yaptığı sırada, Rusçuk halkının tasarruflarını toplamak ve saklamak üzere Emniyet Sandığı'nı kurmuştur. Bu oluşumun merkezi 1868 yılında İstanbul'a taşınmış ve faaliyetlerini Büyük Yeni Han'da kiralanan birkaç odada, İstanbul Emniyet Sandığı adı altında yürütmüştür. Tasarrufların güvence altına alındığı bu kurumun Büyük Yeni Han'da faaliyet göstermesi, kısa zamanda bölgedeki sarrafların bir hana taşınmasına neden olmuştur.