Arama

Doğal afetler çocuklara nasıl anlatılmalı?

Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan depremlerde yüreğimizde kapanmayacak yaralar açıldı. Asrın felaketi ülkemizde, dünyada herkesi yasa boğdu. Yaşanan acı, büyük küçük herkesin kalbinde bir sızı olarak kalacak... Peki böylesine büyük yıkımlarla sonuçlanan doğal afetleri çocuklarımıza nasıl izah edebiliriz? En az yarayı almaları için neler yapabiliriz?

🔹 Depremle ilgili yapılabilecek somut eylemlerden biri de depremzedelere yardımda bulunmak için harekete geçmektir. Maddi yardımlarda çocuklara bunu doğru anlattığınız takdirde onlar da kumbaralarındaki paralarını ve oyuncaklarını afet bölgesindeki depremzede çocuklarla paylaşmak isteyeceklerdir.

🔹 Bunun dışında deprem gerçeğini yok saymadan, ailece oradakilere dua ederek de çocuğun bu durumu anlamasına katkıda bulunulabilir.

🔹 Afet durumlarında çocuğun kendini regüle etmesine fırsat vermek, kendi kendini rahatlatması, duygularını yatıştırmasına izin vermek gerekir. Depremi yaşayan ebeveynlerin durumunu tasvir eden Yahşi, depremi çocuklara anlatmanın önemini:

Deprem bölgesindeyseniz zaten canınızla uğraşıyorsunuz. Bunun gerçekten zor bir durum olduğunu söyledik ama bir de çocuk tarafından baktığımızda o çocuk da durumla baş etmeye çalışıyor. Bu zor durumda korkuyor. Zaten bir anda uykusunun arasında, belki uyanmadan depreme yakalanıyor. Anne, çocuğu kucağına aldığı gibi aşağıya götürdü, çıktılar ve hâla dışarıdalar. Yani çocuk en son sıcak yatağında gözünü kapatmıştı. Gözünü açmasıyla sokaklarda, değil mi? Şimdi bu çocuk için zaten yeterli bir travma. İlla sallantı hissetmesine de gerek yok. O yüzden biraz kendimize geldikten, zihnimizi toparladıktan sonra çocuğumuza bir açıklama yapmalıyız. Yani o çocuğun buna ihtiyacı var. İçinde bulunduğumuz durumda fiziksel ihtiyaçlarımız, güvenlik ihtiyaçlarımız var ama duygusal anlamda da özellikle çocuğun o belirsizlik konusunu belirli hale getirip şu an dışarıdayız. Sen uyuyordun; bir deprem oldu, çıktık, dememiz lazım." sözleriyle anlatırken bunun ne şekilde gerçekleşeceğini de şu sözlerle açıkladı:

"Çocuk, deprem ne, derse işte yaşına göre somutlaştırarak oyuncaklarla, ahşap bloklarla, legolarla, bulamıyorsak taşlarla anlatmalıyız. Yerlerdeki kayaları, taşları tutarak Bak! Bu tuttuğum kayaların, taşların aynıları yerin altında da var. Bunlar böyle kıpırdanıyorlar, dökülmeler oluyor. (Ufalanır.) Böyle sallanır, bina da sallandı. Biz de kendimizi korumak için dışarı çıktık. Şu anda bak güvendeyiz. Allah'ın (CC) izniyle bu geçecek. Şu an devletimiz, milletimiz, herkes seferber, herkes uğraşıyor. Baksana herkes bize yardımcı olmaya çalışıyor diyerek çocuğa bunu anlatmalıyız."

Osmanlı zamanında gerçekleşen depremler

🔹 Çocuklara depremi anlatmanın bir başka yolu da öykülerdir. Öykülerin olumlu sonuçlanmasına ve yararlı mesajlar vermesine dikkat etmeliyiz.

🔹 Öyküleştirerek somutlaştırdığımız anlatılarımızda, hayatımızda birçok durumla karşılaşabileceğimizi, depremin de karşılaştığımız olaylardan biri olduğunu anlatarak her zorluktan sonra bir kolaylığın olduğunu, olumsuz durumların süreklilik göstermediğini, o durumun yaşanmaya devam etmediğinin mesajını vermeliyiz.

🔹 Yahşi, "Örneğin, bir çocuk yere düştüğünde, dizi yaralandığında, kan aktığında ne zannediyor? 'Kan kaybından öleceğim.' Yani kan hep akacak, o kan durmayacak ve bu böyle gidecek." sözleriyle çocuğun zihnindeki o sürekliliği sonlandırmamızın önemli olduğundan, çocukların bu netliğe ihtiyacı olduğundan söz etti.

🔹 Deprem travmasını yaşayan çocukların yaptığı resimler birbirine oldukça benzer. Yaralı insanlar, yıkık binalar gibi imgelerle bezenen çizimler aslında bir tür regülasyondur.

🔹 Çocuklar zihinlerinde dolaşan düşünceleri ve imgeleri, çizerek ifade ettiklerinde "iç döküş" yaşarlar. Deprem bölgesinde olan çocuklar kalem, kağıt ile beraber duygularını ifade ederler. Deprem bölgesinde düzenlenecek resim atölyeleri özellikle çocukların içlerini dökmesini ve olumsuz düşüncelerden sıyrılmalarını sağlar.

Deprem sonrası psikolojik sorunlar

🔹 Deprem travmasını yaşayan 12 yaş ve üzeri çocuklarda içe çekilme, odalarına kapanma gibi durumlar gözlenebilir. Çocuklar kabus, korkulu rüyalar görebilir. 12 yaşındaki bir çocuğun da altını ıslattığını, tırnak yediğini, uyku problemleri yaşadığını gözlemleyebilirsiniz.

🔹 Sosyal izolasyon dediğimiz paylaşmama sıkıntıyı içeride yaşama, suskunlaşma gözlenebilir. Genel bir davranış değişikliği gözlemlenebilir. Yani ebeveynin dikkatini çeken, "Çocuğum böyle davranmazdı." dediği bir davranış açığa çıkabilir.

🔹 Herkes travmayı farklı şekilde ve şiddette yaşar. Şok anında herkes yoğun tepkiler verebilir. Belli bir noktadan sonra depremin oluşturduğu olumsuz durumlar iyileştiği için kabullenme ve olumsuz duygularla baş etme süreçleri başlar. Takılı kalıp, çocuk hâla o davranışı sürdürüyor ve durum şiddetleniyorsa o noktada bir uzmandan yardım alınmalıdır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN