Arama
Türkiye'de en çok gezilen müzeler
Yeni normale geçişin yavaş yavaş gerçekleştiği şu günler, özellikle kültür ve sanat meraklıları için ayrı bir önem arz ediyor. Nedeni ise, eski normalde yaşanan kalabalıkların yeni normalde yaşanmayacak olması... Müze gibi kalabalık ortamların olduğu kültür yerlerini böylece daha rahat ve sağlıklı şekilde gezmek mümkün hale gelebilir. Tabi ki bunu fırsat bilerek eski normaldeki kalabalıkların yaşanmaması için, sosyal mesafe kurallarına uyarak, daha bilinçli ve dikkatli hareket etmek gerektiği de unutulmamalı. Sizlere yeni normal sürecinde fikir sahibi olmanız açısından Türkiye'de en çok gezilen müzelerden birkaçını derledik.
Topkapı Sarayı, İstanbul Sarayburnu'nda, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin 400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı saraydır. Osmanlı sultanlarının ikametgâhı, devletin yönetim ve eğitim merkezidir. 📌
İstanbul'un fethi ile Osmanlı İmparatorluğu'nun başkentinin İstanbul'a taşınmasının ardından Fatih Sultan Mehmed tarafından inşa ettirilen ve 1478'den itibaren 380 yıl boyunca devletin idari merkezi ve padişah ile ailesinin yaşam yeri olan Topkapı Sarayı, 9 Ekim 1924 tarihinde müze olarak ziyarete açıldı ve o günden bu yana ziyaretçi sayısı en yüksek müzelerden biri olarak hizmet vermeyi sürdürüyor.
İstanbul fatihi Sultan II. Mehmed tarafından yaptırılmış olan ve zaman içerisinde bazı ilavelerin yapıldığı Saray'da, Osmanlı padişahları ve saray halkı 19. yüzyıl ortalarına kadar ikamet etti. Müze içinde 300 bin arşiv belgesi, Osmanlı dönemine ait silah ve araç – gereçten oluşan koleksiyonlar ve Kaşıkçı Elması gibi paha biçilemez hazineler var. Dünyanın en büyük saray müzelerinden olan Topkapı Sarayı Müzesi 4 avlu ve 1 haremden oluşuyor.
📍Topkapı Müzesi nerede?
Topkapı Sarayı Müzesi İstanbul'un Fatih ilçesinde, Sarayburnu'nda yer alıyor.
📍Nasıl gidilir?
Eminönü'nden tramvay ile Sultanahmet'e ya da Gülhane Parkı'nda inebilir, yürüme mesafesiyle Topkapı Sarayı'na ulaşabilirsiniz.
Cankurtaran, 34122 Fatih/İstanbul
İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, Gülhane Parkı içerisinde Has Ahırlar Binası'nda yer alır. İslam Bilim Tarihçisi, Prof. Dr. Fuat Sezgin tarafından hazırlanan müze 24 Mayıs 2008 yılında açıldı. 3500 m² 'yi kapsayan sergi alanı ve toplam 570 adet alet, cihaz kopyaları, maket ve model koleksiyonu ile alanında Türkiye'de ilk, Frankfurt'tan sonra dünyada ikinci örnek teşkil eden müze olması açısından önem arz etmektedir.
Elli yılı aşkın süredir yaptığı çalışmalarla tanınan kurucusu Prof. Dr. Fuat Sezgin, orijinal kaynaklarda yaptığı araştırmalarıyla bilim ve medeniyet tarihindeki gelişmelerin kopuk olmadığı, aksine bütünlük oluşturduğu görüşünü taşır. Bilimsel eserlerin estetik ve öğreticiliği, bıraktığı izlenim ve kazandırdığı bilgiyle özel bir etkileyici gücü olmakla birlikte, geçmişteki İslam dünyasının bilimler tarihindeki süreci de belgeleriyle ortaya konmuştur. Ayrıca, Doğu-Batı Bilim kültürünü birleştiren bir köprü niteliği taşır.
İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, bilimsel eserlerin estetik ve öğreticiliğinin yanı sıra geçmişteki İslam dünyasının bilim tarihindeki sürecini de eserler ve belgeler ortaya koyarak bugüne ve geleceğe ışık tutmaktadır.📌
Müzenin bahçe kısmında, üzerinde Halife el-Me'mun'un 9. yüzyılda yaptırdığı "Dünya Haritası"nın kopyası olan yerküre ile 22 Haziran 2013 tarihinde açılan İbn-i Sina'nın el-Kanun fi't-Tıbb kitabının ikinci cildinde bahsedilen, tıbbi bitkilerden 26'sı İbn-i Sina Botanik Bahçesi yer alır.
📍İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi nerede?
Parkı İçi Has Ahırlar Binası, Sirkeci, İstanbul
📍Nasıl gidilir?
İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'ne Kabataş-Bağcılar Tramvay hattının Gülhane durağını kullanarak ulaşabilirsiniz. Anadolu yakasından gelmek isteyenler ise Marmaray'ı kullanarak Sirkeci istasyonunda inerek ulaşabilirler.
Cankurtaran Mah, Gülhane parkı içerisinde, Taya Hatun Sk D:8A, 34122 Fatih/İstanbul
Kariye Müzesi İstanbul'da Karagümrük semtinde Edirnekapı bölümünde bulunan müzedir. Bizans döneminde kilise, fetihten sonra ise cami olarak kullanılmış tarihi bir yapıdır. Yapının inşa tarihi kesin olarak tahmin edilememekle birlikte 6'ncı yüzyılda İmparator Justiniaus tarafından (527-565) şehir dışında harabe şeklindeki bir şapelin yerine yeniden inşa ettirildiği bilinir.
18. yüzyılın ilk yarısında yapıya, Kızlarağası Hacı Beşir Paşa tarafından bir mektep ve aşevi eklendi. Kariye Camisi, Bakanlar Kurulunun kararı ile müzeye dönüştürüldü.