Arama

Neden güleriz?

Gülme, kimi zaman mutluluğun, sevincin ve hazzın bir ifadesi, kimi zaman sıkıntı, alay, küçümseme, kınama, eleştiri ve saldırganlık ifadesi olarak kendini gösterir. Neden güldüğümüz, çağlar boyunca filozoflar tarafından irdelenen bir sorunsaldır. Filozofların düşüncelerinin ışığında gülmemizin altında yatan felsefi ve psikolojik nedenleri hiç düşündünüz mü?

Filozoflar gülmek eyleminin altında yatan sebebi salt mutluluğa sığdırılmaması gerektiğine dair düşüncelerinde haksız da sayılmazlar. Nitekim karşımızda düşen bir insana katıla katıla gülmeyi ya da sinirlendiğimiz vakit anlamsızca gülmeye başlamayı "mutluluk" çatısı altında açıklamak kulağa pek de hoş gelmiyor.

  • 3
  • 12
Antik çağlardaki insanların gülme algısı
Antik çağlardaki insanların gülme algısı

Modern insanın aksine antik çağlardaki insanlar gülmeye farklı açılımlar getirmiş. Antik dönemden beri gülmenin ne olduğuna dair Aristo ile başlayan tanımlamalar, Hobbes'la geliştirilmiş Bergson'da ise ciddi şekilde üzerine düşülen bir mevzu olmuş.

  • 4
  • 12
Gülmek, Aristo'da "zayıflığa" bir tepki olarak doğdu
Gülmek, Aristo’da zayıflığa bir tepki olarak doğdu

Aristo, gülme eylemini "zayıflığa ve tuhaflığa bir tepki" olduğunu, gülünç bir olaya tanık olan kişide "bunu ben yapmazdım" düşüncesinin ortaya çıktığını düşünür. Hobbes'a göre ise bir insanın kusuru, başarısızlığı ya da kötü duruma düşmesi karşısında bizde ani bir üstünlük duygusu oluşur. Bu duygu da gülmemize neden olur.

  • 5
  • 12
"Düşen sensin, gülüyorum": Üstünlük kuramı
Düşen sensin, gülüyorum: Üstünlük kuramı

Aristo ve Hobbes'ın görüşleri "üstünlük kuramı" ekseninde açıklanırken, insanın mükemmellik arayışının bozulması, bir zayıflık göstergesi olarak görüldüğü için gülme eyleminin altında yatan durumda baskın çıkan kişinin kendisini üstün görmesi olarak düşünülmüş.

  • 6
  • 12
Gülmeye düşünsel bir yaklaşım: Uyuşmazlık kuramı
Gülmeye düşünsel bir yaklaşım: Uyuşmazlık kuramı

Görüldüğü üzere antik insanlar gülmeyi genel itibariyle bir "ciddiyetsiz" olarak algıladığından Bergson'a gelene kadar bu konu üzerinde çok da durulmadığı için tatmin edici cevaplar ne yazık ki yoktur. Aristo ve Hobbes'ın bu görüşlerinden sonra Kant ve Schopenhauer, lineer felsefe tarihine uygun olarak gülme eylemine daha "düşünsel" bir tanımlama getirerek "uyuşmazlık kuramı" ekseninde açıklamalar getirmişler.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN