Hafta sonu tavsiye listesi: Ne okuyalım, ne izleyelim nereye gidelim?
Hayatın yoğun koşuşturmasına ara vermeye ne dersiniz? Hafta sonunda kaliteli zaman geçirmek isteyenler için "Fikriyat ile ne okuyalım, ne izleyelim, nereye gidelim?" başlığı altında birbirinden değerli tavsiyeleri sizlerle buluşturuyoruz. Hep ertelediğiniz Osmanlıca öğrenimine bugün başlayabilir, çok severek okuduğunuz şiirin yazılış hikayesine ulaşabilirsiniz. Süleymaniye Camisi'ni ziyaret ederek Mimar Sinan'ın dehasının izlerini görebilir, bir kitap okuyarak haftanın stresini arkanızda bırakabilirsiniz. Gelin tavsiye listesine daha yakından bakalım.
Giriş Tarihi: 16.08.2020
08:36
Güncelleme Tarihi: 02.10.2021
11:14
Yaşamak kitabının özeti
Cahit Zarifoğlu'nun Yaşamak kitabı, hatıra türünde yazılmıştır. "Ne çok acı var" c ümlesiyle başlayan eser, babası ile olan mektuplaşmaları, askerlik anıları, arkadaşları ve kendini etkileyen olaylardan oluşur. Yazılar, kronolojik sırayla verilmez. Derin düşünceler ve etkileyici anlatımla kaleme alınan Yaşamak kitabında Zarifoğlu, fikir dünyasının kapılarını okuyucusuna aralar.
'Yaşamak' kitabından hayata dokunan 35 alıntı
"Ruhumuz dar bir şeridin içinden sızılarla geçiyor."
Cahit Zarifoğlu-Yaşamak
🌺
Türkçedeki hatıra türünün en yetkin örneklerinden biri olan Yaşamak, toplumsal olarak bir ışığa dönüştürmek istediğimiz acıya, bireysel bir dünyada aydınlık sağlamaktadır. Zarifoğlu, çevremizde gelişen olayların gözümüzü yorduğu ve bizim, hayatın bütünsel akışıyla olan bağlarımızı güçlükle koruduğumuz dönemde, o bağlara canlılık veren birkaç şairimizden biridir.
Yaşamak, şiirindeki derinliğin yol açtığı açılım getiren ve şaire ait iç dünyanın zenginliğini gözler önüne seren bir eserdir. Şair, yaşamayı varlık ve oluşun özüne dokunan bir derinlik içinde algıladığı ve arka planındaki hikmetle anlaşarak yaşadığı için, aynı hikmetin onun anlatımında parıldaması pek tabiidir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.
SEZAİ KARAKOÇ'UN LİLİ ŞİİRİNİN ÖYKÜSÜ
Sezai Karakoç'un ruhumuzu dinginleştiren "Lili"si sevmenin en duru biçimde anlatıldığı şiirlerdendi. Şiir okunduğunda akla gelen ilk soru masumiyetinden pay almak istediğimiz Lili'nin aslında kim olduğuydu. Karakoç, var olmanın dinamitlendiği alanlardan biri olan aşkı Lili şiiri üzerinden anlattı.
İşte usta şairin unutulmaz şiirinin yazılış hikâyesi👇
MİMAR SİNAN'IN DEHASININ ÜRÜNÜ: SÜLEYMANİYE CAMİİ
📍 Mimar Sinan'ın dehasının vücut bulduğu Süleymaniye Cami, dört yüz yılı aşkın ihtişamını koruyor. Süleymaniye Camisi ve külliyesi, İstanbul'un Suriçi'nde yer alan üçüncü tepesine, Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan'a inşa ettirildi. İmparatorluğun en simgesel yapısı ve konumu ile de İstanbul'un siluetinin en güzel parçası olan külliyenin yapımına 1550 yılında başlandı. Yapı, imparatorluk topraklarının çeşitli yerlerinden getirilen malzemelerle 7 yılda tamamlandı.
Tarihçi Peçevi'ye göre caminin de içinde yer aldığı külliyenin inşasına 896 bin 360 altın para ve 82 bin 900 akçe, yani yaklaşık 3200 kilo altın harcandı. 7 yıl süren inşasında bin 713'ü Müslüman, toplam 3 bin 523 işçi çalıştı.
İstanbul'daki camilerin ilginç hikayeleri
SÜLEYMANİYE CAMİSİ’NİN İNŞA EDİLME NEDENİ
📜 Rivayete göre, Kanuni Sultan Süleyman bir gece rüyasında Resul-i Ekrem Efendimizi gördü. İkisi, Haliç'i ve Boğaz'ı gören bir tepedeydi. Peygamber Efendimiz, Sultan'a oraya bir cami yaptırmasından bahsediyordu ve mihrabı ile minberinin yerini tarif ediyordu.
Ertesi gün, Kanuni hemen Mimar Sinan'ı çağırdı. Onu rüyasındaki tepeye götürdü ve tam rüyasını anlatırken Sinan "Sultanım, mihrabı burada, minberi burada olsun…" deyince Kanuni şaşırdı. Sinan sakince, "Dün geceki kutlu ziyaretinizde ben de iki adım arkanızdaydım" diyecekti.