Kur'an-ı Kerim'de dua anlamına gelen kavramlar
İnsanın Rabbine yönelmesi olan ve hayatımızın merkezinde yer alan dua kavramı Kur'an-ı Kerim'de farklı kavramlarda da ifade edilir. Sizler için dua kavramının Kur'an-ı Kerim'de geçtiği tüm ifade biçimlerini araştırdık.
İbadet
◼ "Dua" kavramı, ibadet anlamına geldiği gibi "ibâdet" kavramı da dua anlamına gelir. Meselâ şu ayette geçen "ibâdet" kelimesi, "dua" anlamındadır:
"Rabbiniz buyurdu ki: Bana dua edin, duanızı kabul edeyim. Bana dua (ibadet) etmeğe tenezzül etmeyenler, aşağılık olarak cehenneme gireceklerdir."
(Mü'min, 40/60)
Sahabeden Nu'mân ibn Beşîr, Hz. Peygamber'in (SAV) minberde,
"Dua ibadettir" dediğini, sonra sözüne delil olarak bu ayeti okuduğunu söylemiştir.
(Tirmizî, De'avât, 2; bk. İbn Mâce, Dua, 1; Ebû Davut, Salât, 358)
Tazarru
◼ Yalvarmak anlamına gelen "tazarru" kelimesi dua ile eş anlamlıdır.
"Şüphesiz ki senden önceki ümmetlere de peygamberler gönderdik. Bize yalvarsınlar / dua etsinler diye onları darlık ve sıkıntı ile yakalayıp cezalandırdık."
(En'âm, 6/42)
Kavl
◼ Lügatte söz anlamına gelen "kavl" kelimesi, Kur'ân'da dua anlamında da kullanılmıştır.
"O, Rabbim! Beni affet, bana, benden sonra hiç kimseye nasip olmayan bir mülk (hükümdarlık) ver. Çünkü Sen, çok lütufkârsın, dedi /diye dua etti."
(Sâd, 38/35; Âl-i İmrân, 3/38)
Salat
◼ Sözlükte dua anlamına gelen "salât" kelimesi Kur'ân'da; namaz anlamında kullanıldığı gibi sözlük anlamında da kullanılmıştır: Şu ayetleri örnek olarak verebiliriz:
"Ve onlara dua et; çünkü senin duan, onlara huzûr ve sükûn verir."
(Tevbe, 9/103)
"Görmedin mi, göklerde ve yerde olan kimseler ile kanatlarını çırparak uçan kuşlar Allah'ı tespih ederler? Her biri kendi duasını ve tespihini bilmiştir…"
(Nûr, 24/41)