İslam’ın Kıbrıs’taki mührü: Hala Sultan
Gemilerin İhlaslar, Fatihalar ve top atışları ile selamladığı türbe… Birçok sahabenin adım izlerini taşıyan Kıbrıs'taki İslam varlığının mührüydü, Hala Sultan. Peygamber Efendimizin (sav) müjdesinin, azmin ve kararlılığın timsaliydi. Peki, Medineli ilk Müslümanlardan Ümmü Haram'ın kaderi Kıbrıs ile nasıl birleşti?
📌 Osmanlı I. Dünya Savaşı'na kadar, Kıbrıs'ın açıklarından geçerken burada yer alan bir türbeyi İhlaslar, Fatihalar ve top atışlarıyla selamlardı. Türbedeki bu zat, ne komutan ne de bir hükümdardı. Ona bu kadar saygı gösterilmesinin nedeni Peygamber Efendimizden (sav) aldığı iltifat ve müjdeydi.
Türbedeki ulvi şahsiyet Ümmü Haram'dı. Peki, Medineli ilk Müslümanlardan Ümmü Haram binti Milhan'ın kaderi Kıbrıs ile nasıl birleşti?👇
Medineli ilk Müslümanlardan Ümmü Haram binti Milhan, Hala Sultan olarak da anılır.
📌Medine'deki Hazrec kabilesinin Benî Neccar koluna mensuptu. Enes İbni Malik'in teyzesi, Bi'rimaûne hadisesinde şehit düşen Haram İbni Milhan'ın da kız kardeşiydi.
▶ Hz. Peygamber'in (sav) Medine'ye hicretinden evvel Müslüman oldu. Resulullah (sav) Kuba'ya geldiğinde onu sevinçle karşılayıp biat etti.
📌İslam'a hayatını adayan sahabelerden olan Ümmü Haram, Uhud ve Huneyn gibi savaşlarında yer alarak geri hizmette bulundu.
▶ Ümmü Haram, Peygamber Efendimizin (sav) süt halasıydı ve onun için "annemden sonraki annem" derdi. Bundan dolayı Resulullah kendisini ona yakın hisseder, Kuba Mescidi'ne gittiğinde evine misafir olurdu. Orada yemek yer, öğle uykusuna yatar, hazır bulunanlara nafile namaz kıldırırdı.
📌Peygamber Efendimiz (sav), bir gün Ümmü Haram'ın evinde gittiğinde öğle uykusuna yattı. Tebessüm ederek uyandı ve kendisine ashabından Akdeniz'in fethi için denize açılan bazı kimselerin gösterildiğini, onların cennetlik olduğunu söyledi. Ümmü Haram, bu kimselerden olmak için dua istedi.
▶ Efendimiz dua edip tekrar uykuya dalınca ümmetinden bazı kişilerin Kayser'in şehrini (İstanbul) fethetmek amacıyla sefere çıkacağını, onların da günahlarının bağışlanacağını haber verdi. Ümmü Haram onların arasında bulunmak için de dua isteyince Resulullah "Hayır, sen birinciler arasındasın." buyurdu.
Enes bin Malik bu olayı şöyle nakleder:
"Resulullah (sav) Kuba'ya gittiği zamanlarda teyzem Ümmü Haram bintu Milhân'ın yanına girerdi, o da kendisine yemek ikram ederdi. O sırada Ümmü Haram, Ubâde ibnu's-Sâmit'in nikâhı altında idi. Yine bir gün Resulullah onu ziyarete geldi ve evine girdi. Teyzem de O'na yemek ikram etti. Yemekten sonra Resulullah bir müddet uyudu. Sonra gülerek uyandı. Ümmü Haram "Ya Resulullah (sav) Seni güldüren nedir? diye sorunca, O (sav); "Rüyamda bana ümmetimden birtakım insanlar şu deniz üstündeki gemilere biniyorlar da, hükümdarların tahtları üzerine kuruldukları gibi kurularak, Allah yolunda deniz harbine giden gaziler olarak gösterildiler" buyurdu.
Ümmü Haram dedi ki: 'Ben; "Ya Resulullah (sav) Beni de o deniz gazilerinden kılması için Allah'a dua ediver!" dedim. Resulullah da dua etti. Bundan sonra başım yastığa koyup bir müddet daha uyudu. Sonra yine gülümseyerek uyandı.
Ben yine: "Yâ Resulullah (sav) Seni güldüren nedir?" diye sordum. Resulullah (sav): "Bu defa da bana ümmetimden birtakım insanlar gösterildi ki, bunlar da yine denizin üstündeki gemilere biniyorlar ve tahtları üzerine kurulmuş hükümdarlar olarak - tahtları üstüne kurulmuş hükümdarlar gibi- Allah yolunda gazaya gidiyorlardı" buyurdu. Ben yine: "Beni de onlardan kılması için Allah'a dua ediver!" dedim. "Sen birincilerdensin" buyurdu.'
(Buhari, İsti'zan, 41)
