İslam'ın ilk komutanı: Abdullah bin Cahş
Öncü sahabelerden Abdullah bin Cahş, İslam tarihinde kurulan ilk seriyyenin komutanıydı. Allah'ın rızasını kazanmak için hep en önde koşan kişi oldu. Uhud Savaşı'nda şehit olmak için ettiği duayı yüce Allah kabul etti. Sizler için Abdullah bin Cahş'ın hayatını derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
📌Hz. Muhammed, (sav) kurduğu seriyye yola çıkarken Abdullah bin Cahş'a bir mektup verdi ve şöyle dedi:
"Yola çıktıktan sonra iki gün boyunca ilerleyin. Sonra bulunduğun yerde mektubu aç ve ne emir ver vermişsem onu yerine getir. Yanında bulunan kişileri de seninle birlikte gelmeye zorlama!"
📌 Abdullah bin Cahş, Peygamberimizin (sav) emrettiği gibi iki gün boyunca arkadaşlarıyla yol aldı. Daha sonra mektubu açtı ve okudu. Mektupta şunlar yazılıydı:
"Git ve Nahle bölgesinde konakla, Kureyş'e dair elde ettiğin bilgileri bize gönder."
Abdullah mektubu okuduktan sonra arkadaşlarına şöyle dedi:
"Kim şehit olmak istiyorsa benimle birlikte gelsin. İstemeyen geri dönebilir. Çünkü Nebi (sav) bana sizi zorlamamamı emretti."
Sonra Abdullah ve yanındakiler Nahle bölgesine doğru hareket etti. Bir grup Mekkeli müşrik ile karşılaştılar. Abdullah onları görünce saldırmak istedi. Arkadaşları aralarında onlara saldırıp mallarını ganimet olarak alıp almamayı tartıştı. Bazı sahabeler haram ayda olduklarını geri dönmeleri gerektiğini düşünüyordu. Abdullah bin Cahş ve diğer sahabiler ise onlara saldırmak isteğindeydi. Nitekim seriyyenin komutanı Abdullah olduğu için müşriklere saldırıldı. Malları ganimet olarak alındı. İki kişi de esir olarak yakalandı. Daha sonra Peygamberin (sav) yanına dönmek için Medine'ye doğru harekete geçtiler. Bütün bu olaylar yaşandığında Arapların yanında kutsal sayılan kan dökmenin yasak olduğu haram aylar daha bitmemişti.
📌 Peygamberimizin yanına geldiklerinde Nebi (sav) onlara şöyle dedi:
"Ben size haram ayda kan dökme emri vermedim."
Kervan ve getirilen esirlere dokunmadı. Nebi'nin azarı karşısında Abdullah bin Cahş ve diğer sahabiler çok korktular. Peygamberin emri olmadan bir işe kalkıştıları için helak olacaklarına dair endişeye kapıldılar.
📌 Haram aylar İslamiyet'ten önce de Araplar arasında kutsal sayılan aylardı. Bu aylar girdiğinde genelde birbiriyle savaş halinde olan Arap kabileleri barış yapar ve kan dökmezlerdi.
Kendi adamlarının Müslümanlar tarafından haram aylarda öldürüldüğünü öğrenen Mekkeli müşrikler çok büyük bir propagandaya başladı. Arap kabileleri arasında şu söylemlerde bulundular:
"Muhammed haram aylarda kan döktü, esir ve ganimet aldı. Bizim İbrahim'in dinini bozduğumuzu şirk üzere olduğumuzu söylüyor sonra da İbrahim'in dininin kutsallarını çiğniyor."
📌 Mekkeli müşriklerin yaptığı bu propaganda Arapların yanında haklı bulundu. Kureyş'in bu propagandası karşısında Peygamberimiz (sav) ve ashabı çok üzüldü. Bu konuda Kureyş'e cevap olarak Bakara suresindeki şu ayetler nazil oldu:
➡ "Sana haram ayda savaşı soruyorlar. De ki: Ayda savaşmak büyük günahtır. İnsanları Allah2ın yolundan alıkoymak, Allah'ı inkar etmek Müslümanları Mescid-i Haram'a sokmamak, onları Mekke'den çıkarmak, Allah'ın yanında daha büyük günahtır. Fitne çıkarmak haram ayda savaşmaktan daha büyük günahtır." (Bakara suresi 217. ayet)
Bu ayetler inince Nebi (sav) ve ashabı çok sevindi. Kureyş'e verilecek cevapta belli olmuş oldu. Daha sonra Peygamberimiz (sav) kervanı alıkoydu, esirleri ise bıraktı.