Arama

Fitne ile ilgili ayetler

Kur'an-ı Kerim'de imtihan, sınama, sapma gibi manalarıyla karşımıza çıkan fitne hakkında birçok ayet-i kerime bulunur. Öyle ki Bakara Suresi'nin 191'inci ayetinde "Fitne öldürmekten daha şiddetli bir suçtur" buyrulmuştur. Yüce Allah (CC), inkarcıların müminlerin inançlarına yönelttiği fitnenin taşıdığı tehlikenin büyüklüğünü vurgular. Peki, fitne kavramı Kur'an-ı Kerim'de nasıl geçer?

🔸 Tevbe Suresi'nin 49. ayet-i kerimesinde fitne kavramı ile münafıkların çevirdiği entrikalar ve onların içerisinde bulunduğu sapık inançlar anlatılır.

"Onlardan "Bana izin ver, beni fitneye (isyana) sevk etme" diyen de vardır. Bilesiniz ki onlar (böyle diyerek) fitnenin ta içine düştüler. Şüphesiz ki cehennem, kâfirleri elbette kuşatacaktır." (Tevbe Suresi, 49. ayet)

Tefsiri: Tefsirlerde "Aman bana izin ver, başımı derde sokma!" tarzında bir ifade içeren 49. ayetin, münafıklardan belirli kişilerin sözleri hakkında nazil olduğuna dair rivayetler yer almaktadır. "Başımı derde sokma!" diye tercüme edilen kısım "beni kınama" manasıyla da açıklanmıştır.

Tefsirin devamı için tıklayın

🔸 Kavram, Nisa Suresi'nin 91. ayetinde fesat ve kargaşa çıkarma anlamında kullanılır.

"Bunlardan başka hem sizden hem de kendi topluluklarından yana güvende olmak isteyen kimseleri de bulacaksınız. Bunlar ne zaman fitneye yönlendirilseler hemen dönüp ona dalarlar; bu sebeple sizden uzak durmaz, size barışçı davranmaz ve yakanızdan ellerini çekmezlerse onları hemen yakalayın, ele geçirdiğiniz yerde öldürün. İşte onlar hakkında size apaçık bir yetki vermiş olduk." (Nisa Suresi, 91. ayet)

Tefsiri: Tefsircilerin Medine çevresinden Gatafan ve Esedoğullarını, Mekke'den de Abdüddaroğullarını örnek olarak gösterdikleri bu grup, menfaatleri böyle gerektirdiği için Medine'ye gelince Müslüman oluyor, Mekke'ye gidince de şirke dönüp müşriklerle beraber putlara tapıyor, gerekli gördüklerinde Müslümanlar aleyhine Kureyş'le iş birliği yapıyorlardı. Hz. Peygamber açıkça kafir olmayanları, gizli din taşıyanları, Müslüman görünenleri, dıştan göründükleri gibi kabul ediyor, kişinin küfrüne açık ve objektif delil bulunmadıkça ona mümin muamelesi yapıyordu. Allah Teala bunların münafık olduklarını, Müslümanlıklarının samimi olmadığını bildirerek Müslümanlara –insanların kalpleri bilinemeyeceği için başka türlü elde edilemeyecek olan– bir delil vermekte ve bu grubun da sulha yanaşmadıkları, Müslümanlara zarar verdikleri sürece kendileriyle savaşanlar gibi mütalaa edilmesi gerektiğini bildirmektedir.

Tefsirin tamamı için tıklayın

🔸 Enfal Suresi 25. ayetinin tefsirine bakıldığında fitnenin, toplum içinde imanın bozulması, baskı, düzensizlik, kargaşa, hukukun çiğnenmesi, hakka dayanmayan gücün hakim olması ve böylece kulluk imtihanının kaybedilmesi tehlikesi anlamında açıklandığı görülür.

🔸 İstenildiği takdirde el birliği ile engellenebilecek bir durum olarak açıklanan fitnenin önü kesilmediğinde suçsuzlar da etkilenir. Çünkü onlar da fitnenin ortadan kalkması için ellerinden geleni yapmamış, haksızlığa karşı mücadele etmemiş, bu nedenle de kusurlu ve sorumlu olmuşlardır.

"Sadece içinizden zulmedenlere dokunmakla kalmayacak olan fitneden sakının ve bilin ki Allah'ın cezası şiddetlidir." (Enfal Suresi 25. ayet)

Tefsiri: Fitne yani "toplum içinde imanın bozulması, baskı, düzensizlik, kargaşa, hukukun çiğnenmesi, hakka dayanmayan gücün hâkim olması ve böylece kulluk imtihanının kaybedilmesi tehlikesi" ya el birliği ile engellenecek ya da bunun zararı sınırlı kalmayacak, hak edenlerin yanında suçsuzlara da dokunacaktır. Çünkü onlar da fitnenin ortadan kalkması için ellerinden geleni yapmadıkları, haksızlığa karşı mücadele etmedikleri için kusurlu ve sorumludurlar. Bunların içinde hiçbir kusuru olmayan çok küçük bir grubun (acizler) bulunması tabiidir.

Tefsirin devamı için tıklayın

🔸 Kasas Suresi'nin 77. ayetinde bozgunculuk şeklinde ifade edilen fitne; fesat çıkarmak, taşkınlık yaparak haddi aşmak anlamındadır. Bu ayette Allah (CC), kulunun dünya hayatını bozgunculuk yaparak değil de asıl geliş amacı olan ahiretini kazanmak üzere yaşaması gerektiğini bildirir.

"Allah'ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak ve dünyadan nasibini unutma! Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara ihsanda bulun. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma! Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez." (Kasas Suresi, 77. ayet)

Tefsiri: Burada kinaye yoluyla Karun'un servetinin çokluğu ifade edilmektedir. 77. ayetteki öğüt, Allah'a ve peygamberine iman ederek aydınlanmış müminlerin öğüdüdür. Dünyadan nasibin unutulmaması iki şekilde anlaşılabilir:
a) Asıl amaç ahiret yurdunu kazanmaktır, ancak dünya nimetlerinden de meşru şekilde yararlanmak gerekir.
b) Dünya hayatı, ebedi alemdeki hayata göre çok kısadır; kul bunu unutup dünya ebedî imiş gibi kendini ona vermemeli, dünyasını âhireti için değerlendirmelidir.

Tefsirin tamamı için tıklayın

🔸 Taha Suresi 94. ayette fitne kavramı,"insanların arasını ayırmak" anlamıyla karşımıza çıkar.

"O şöyle cevap verdi: "Ey anamın oğlu! Sakalımı saçımı çekme. Emin ol ki ben senin, 'Sözüme riayet etmedin de İsrâiloğulları'nın arasına ayrılık soktun!' diyeceğinden endişelenmiştim." (Taha Suresi, 94. ayet)

Tefsiri: A'raf Suresinde belirtildiği üzere Hz. Musa kırk gece sürecek bir buluşma için Allah Teala'nın huzuruna çağırılmış, Musa bu amaçla kavminden ayrılırken kardeşi Harun'u vekil olarak bırakmış ve ona şöyle demişti: "Kavmimin içinde benim yerime geç; onları ıslah et; bozguncuların yoluna uyma" (7/142). Bu süre içinde Samiri isimli bir kuyumcu, altından bir buzağı yaparak İsrailoğulları'nın ona tapmalarını sağlamış, Hz. Harun bunu önlemeye çalışmakla beraber başarılı olamamıştı. Kavminin Samiri tarafından saptırıldığını vahiy yoluyla öğrenen Hz. Musa son derece kızgın ve üzgün bir biçimde geri dönüp ağabeyi Harun'a çıkışmıştı, çünkü onun görevini yerine getirmede kusurlu olduğunu düşünüyordu. Oysa Harun bu sapkın hareketi engelleme çabalarında ısrarcı davrandığı takdirde kardeşi Musa tarafından kavmi içinde bozgunculuğa yol açmakla itham edilebileceğinden endişe ediyordu.

Tefsirin devamı için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN