Batı'nın yeni AVM'si: Retro pazarı
Afişlerde, sosyal medyada ve ekranlarda bir "retro" çılgınlığına şahit oluyoruz. Eski ürünler yahut eski tasarımların yeniden yorumlanış şekilleri insanları cezbediyor. Esasında maziye bir özlem yahut geçmiş zaman güzellemesi yok. Kapitalist anlayış "retro" ürünler üzerinden cebini doldurmayı ve bu rüzgarı bir moda furyasına dönüştürmeyi amaçlıyor.
Önceki Resimler için Tıklayınız
◾ Sanayi Devrimi sadece ortaya çıktığı toplumu değil dünyanın geri kalan coğrafyalarını da birinci elden etkiledi. Avrupalı kavimler başta İngiltere olmak üzere tüm alışkanlıklarını değiştirdi.
◾ Bu değişmeler manzumesi elli sene gibi kısa bir sürede gerçekleşti. Bu binlerce yıllık insanlık serüveninin gördüğü en yıkıcı ve hızlı dönüşümü teşkil ediyordu.
◾ Bu etkilenme peşi sıra bir sıradanlık ve birbirine tıpatıp benzeyen tekdüze ürün ve yaşantı pespayeliğini de yanında getirdi.
◾ Geriye dönülüp bakıldığında az eşyanın ne denli zarif ve güzel bir alışkanlık olduğunu idrak ediyoruz. Endüstriyelleşme en basit ifadeyle, hayatımızdan zerafeti çekip aldı.
◾ Öncelikle kapitalist düzenin bir sermaye piyasası olduğunu ve eşyanın, insanın kıymetini ve birbirleri ile kurduğu bağı ekonomik, maddeci olarak algıladığını belirtmek gerekiyor.
◾ Çünkü bu bozuk bağ insan ve eşyayı aynı safa indirgiyor. Bu anlayış düzeni madde temelli bir dünya görüşünü serdediyor.
◾ Ortaya çıkan bu "retro" anlayışı, insanoğlunun mazi ile kurduğu o masalsı bağ ile de ilgilidir. İnsan yaratılışı gereği geçmişe daima bir özlem duyar.
◾ O özlem onu bilmediği diyarlarda dolaştırdığı gibi retro adı verilen; kendisine çocukluğunu, gençliğini hatırlatan nesneleri satın almaya da iter.
◾ Kapitalizm "retro" adı altında eski ürünlere dair bir yeni pazar oluşturdu. Bu pazar, zaman zaman eski ürünlerin moda olmasını ifade ediyor.
◾ Esasında burada maziye yönelik bir özlem değil üzerinden para kazanılması mümkün olan ürünlerin ısıtılarak tekrar piyasaya sürülmesi önceleniyor.
Dünyayı işgal eden dil: İngilizce