Arama

Al-i İmran suresi 190-194. ayetler

Al-i İmran suresinin özeti mesabesinde olan bu ayetlerde Yüce Allah (CC), insanları tefekkür etmeye ve ibret almaya davet eder. İbn-i Abbas, Sahih-i Müslim'de geçen bir rivayette Efendimizin (SAV) geceleri göğe bakarak Al-i İmran suresinin 190 ve 191. ayetlerini okuduğunu zikreder. Düşünen ve araştıran bir ümmet için bu ayet-i kerimeler çok şey ifade eder. Sizler için Al-i İmran suresinin 190, 191, 192, 193, 194. ayetlerini açıklamaları ile bir araya getirdik.

  • 1
  • 5
Âl-i İmrân suresi 190. ayet
Âl-i İmrân suresi 190. ayet

"Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün farklı oluşunda aklıselim sahipleri için elbette ibretler vardır."

📌 Al-i İmran suresinin son ayetleri aynı zamanda surenin özü mahiyetindedir. Hayat içerisinde yer ve gök alışkın olduğumuz için bizlere basit gibi gelir. Allah Teâlâ "ibretler vardır" buyurarak insanları tefekkür etmeye teşvik eder. Akıl insanoğlu için büyük bir nimettir. İnsan akıl ile hidayet yolunu bulabildiği gibi kötülük yolunu da seçebilir. Burada mühim olan İslam ile aynı doğrultuda düşünebilen bir akıl yani "aklıselim"dir.

Al-i İmran suresi 190. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Birçok hafızın sesinden Kur'an-ı Kerim dinlemek için tıklayın

"Görüldüğü gibi burada da göklerin ve yerin yaratılışında akıl sahipleri için ibret alınması gereken şeylerin bulunduğu vurgulanmakta ve müminlerin bu ibret alınacak olaylar karşısındaki tutumları dua üslûbuyla anlatılmaktadır."

Tefsirin devamını okumak için tıklayın
Farklı seslerden Kur'an-ı Kerim meali dinlemek için tıklayın


Adem Kemaneci - Âl-i İmrân Suresi

  • 2
  • 5
Âl-i İmrân suresi 191. ayet
Âl-i İmrân suresi 191. ayet

"Onlar ayakta dururken, otururken, yatarken hep Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler (ve şöyle derler:) "Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, seni tenzih ve takdis ederiz. Bizi cehennem azabından koru!"

📌 Müslüman her daim bir düşünce içerisindedir. Yüce Allah ilk ayet olarak "Oku" buyurarak İslam'ın ilim telakkisini beyan etmiştir. Tarih boyunca Müslümanlar hicret ettikleri her şehir ve her bölgede tefekkür, tevekkül ve ilmi yaymış ortaya Kur'an ve sünnetten süzülerek gelen büyük İslam medeniyetini koymuşlardır. Ayet-i kerimede Yüce Allah (CC) aklıselim kimseleri tarif eder. Onlar her hâlükârda Allah'ı (CC) teşbih ve tenzih ederek bir zikir halindedirler.

Al-i İmran suresi 191. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Birçok hafızın sesinden Kur'an-ı Kerim dinlemek için tıklayın

"Akılla vahyin bu uyumuna işaret edilmekte; evren üzerinde sağlıklı gözlemde bulunan insanların evrendeki muhteşem sistemi kavrayacağı, onu yaratıp düzenleyen yüce kudreti bilip tanıyacağı, kendisini imana davet eden elçinin bu çağrısına uyarak rabbine imanını derin bir içtenlikle ikrar edeceği ve nihayet bir bakıma onunla diyalog kurarak esenlik dileklerini O'na arzedeceği bildirilmektedir."

Tefsirin devamını okumak için tıklayın
Farklı seslerden Kur'an-ı Kerim meali dinlemek için tıklayın

Adem Kemaneci - Âl-i İmrân Suresi

Peygamber Efendimiz (SAV) ile ilgili ayetler

  • 3
  • 5
Âl-i İmrân suresi 192. Ayet
Âl-i İmrân suresi 192. Ayet

"Rabbimiz! Sen kimi ateşe sokarsan hiç şüphe yok onu rezil etmiş olursun. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur."

📌 İnsan dünyada yapacağı amellerine karşılık ahirette cennet ve cehennem ayrımına tabi tutulacaktır. Bu dünyada yapılacak en kötü şey zulmetmektir. Kul hakkı ise zulümlerin en büyüklerindendir. Cehennem azabı insan için en aşağılayıcı olan azaptır. Zalimler dünyada yaptıklarının karşılığı olarak cehenneme atılacak ve rezil olacaklardır.

Al-i İmran suresi 192. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Birçok hafızın sesinden Kur'an-ı Kerim dinlemek için tıklayın

Tevekkül ile ilgili ayetler

"Bu âyetler bir önceki âyette aklıselim sahiplerinin cehennem azabından Allah'a sığınmalarının ve kendilerini ondan koruması için dua etmelerinin nedenini açıklayıcı mahiyettedir."

Tefsirin devamını okumak için tıklayın
Farklı seslerden Kur'an-ı Kerim meali dinlemek için tıklayın

Adem Kemaneci - Âl-i İmrân Suresi

Ayetler ile Müslümanların özellikleri

  • 4
  • 5
Âl-i İmrân suresi 193. ayet
Âl-i İmrân suresi 193. ayet

"Rabbimiz! Doğrusu biz 'Rabbinize inanın!' diyerek, imana çağıran bir davetçiyi işitip iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi sil ve bize iyilerin ölümünü nasip et."

📌 Peygamberler Yüce Allah (CC) tarafından insanlara dini tebliğde bulunmak için yine insanların arasından seçilmiş elçilerdir. Her peygamber kavimlere gönderilerek onları hak olan dine davet etmiştir. Efendimiz (SAV) de tüm insanlığa kurtarıcı ve uyarıcı olarak gönderilmiş son peygamberdir. Ayette peygambere uyanların durumu tasvir edilirken onların ettiği dualarda zikredilir.

Al-i İmran suresi 193. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Birçok hafızın sesinden Kur'an-ı Kerim dinlemek için tıklayın

"Onların bu tutumu "Allah'ın, verdiği sözü yerine getirip getirmeyeceği konusunda şüpheye düştükleri" anlamına gelmez. Nitekim âyetin "Sen asla sözünden caymazsın" meâlindeki son cümlesi de onların bu konuda herhangi bir tereddütlerinin olmadığını gösterir."

Tefsirin devamını okumak için tıklayın
Farklı seslerden Kur'an-ı Kerim meali dinlemek için tıklayın

Adem Kemaneci - Âl-i İmrân Suresi


Namaz ve önemi hakkındaki ayetler

  • 5
  • 5
Âl-i İmrân suresi 194. Ayet
Âl-i İmrân suresi 194. Ayet

"Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığıyla bize vaad ettiklerini ver bize; kıyamet gününde bizi rezil etme. Sen asla sözünden caymazsın."

📌 Yüce Allah (CC) asla kavlinden dönmez. Onun vaatleri yeri ve zamanı gelince tek tek vuku bulur. Kullara düşen bu muayyen olmayan zaman dilimleri için sabır göstermektir. Ayette Allah'ın (CC) asla sözünden caymayacağına dikkat çekilerek vaadler istenmektedir. Kullar kıyamet gününde rezil olmak istememekle beraber Allah'ın (CC) vaadini talep etmektedir.

Al-i İmran suresi 194. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Birçok hafızın sesinden Kur'an-ı Kerim dinlemek için tıklayın

Sabır nedir?

Kur'an-ı Kerim'in sunduğu derin anlam zenginlikleriyle birlikte bu kelime, insanın bu dünya hayatında karşılaşabileceği her türlü olumsuz durum, bela ve musibetler, afet ve felâketler, acılar ve zorluklar, dertler, hastalıklar, korkular ve her türlü sıkıntılar karşısında direnç göstermesi, şikâyet etmeden tahammüllü davranabilmesidir.

"Peygamberler vasıtasıyla vaad edilen mükâfattan maksat ise hem dünyanın hem de âhiretin nimetleridir. Nitekim bu sûrenin 148. âyetinde peygamberlerle birlikte Allah yolunda cihad eden müminlere hem dünyanın hem de âhiretin nimetlerinin verildiği haber verilmektedir."

Tefsirin devamını okumak için tıklayın
Farklı seslerden Kur'an-ı Kerim meali dinlemek için tıklayın

Gönül yapmak ve kazanmak ile ilgili ayetler

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN