Mehmet Akif Ersoy'un ahlak anlayışının temelleri
Osmanlı Devleti'nin son döneminde yetişen önemli bir fikri ve edebi şahsiyet olan Mehmet Akif Ersoy, bütünlüklü ve etkileyici tahlilleriyle öne çıkan bir düşünce adamıdır. Eserleri, milli kültürümüzün temel değerlerini belirleyerek önemli bir katkı sunmuştur. Türk insanının manevi dünyasını tarihi derinlikte milli bir şuur içinde yorumlayan şair; İslam dünyasında da söz sahibi bir ilim adamı olarak bilinir. Akif'in günümüzde bile İslam dünyasına ve Türk kültürüne yönelik öneri niteliğindeki eleştirileri, hala büyük bir önem taşımaktadır.
Giriş Tarihi: 16.01.2024
09:59
Güncelleme Tarihi: 16.01.2024
19:07
Kur'an ve sünnet ışığında "ahlak"
◼ Mehmet Akif, ahlak anlayışını Kur'ân-ı Kerim ve sünnet ışığında değerlendirir. Onun için din ve ahlak birbirinden ayrı düşünülemez. Müslüman olmanın, güzel ahlaklı olmayı gerektirdiğini belirtir; bu da dürüstlüğü içerir.
◼ Akif'e göre, din ve imanın temeli doğruluktur. Yalandan kaçınmak, verilen söze sadık kalmak ve ahde vefa göstermek önemlidir. Şiirlerinde dürüstlük kavramına vurgu yapar, hakikatin hayati bir prensip olduğunu ifade eder. Her zaman karşıdaki kişinin duygularını incitmemek ilkesine sadık kalır.
ÇOK YÖNLÜ BİR ŞAİR PORTRESİ: MEHMET AKİF ERSOY
◼ Akif'in ahlaklı erdemler bağlamında insan karakterinin olumlu yönde gelişmesinde en önemli değer olarak gördüğü dürüstlük kavramı, günümüz eğitim sisteminde bireylere kazandırılması hedeflenen amaçlarla uyumludur. "Asım" şiirinde vurgulanan bir diğer konu ise dürüstlük kavramının din eğitimi alanında, İslam'ın bu değere verdiği önem çerçevesinde işlenmesidir.
◼ Ona göre, dürüstlük değerini hayatında bir misyon olarak benimsemek , verilen sözü yerine getirmeye gösterilen özen gibi konuların örgün ve yaygın din eğitiminde yer alması, insanların dürüstlük erdemine daha fazla önem vermelerine katkı sağlayacaktır.
Doğruluğun toplum sürekliliği üzerindeki etkisi
◼ Mehmet Akif, toplum hayatının korunmasında en kritik unsurun doğruluk olduğunu vurgular ve bu değerin bozulmasında etkili olan faktörler arasında yalancılık, ikiyüzlülük, münafıklık gibi kötü özelliklere dikkat çeker.
◼ Şiirlerinde ele aldığı kişilik tipi, dini ve milli duygular ı kullanarak vatanseverlik ve yardımlaşma gibi değerlere önem veren ancak bu duyguları istismar ederek insanları aldatan münafıkları tanımlar.
MEHMET AKİF ERSOY'UN SAFAHAT'I HAKKINDA 10 BİLGİ
◼ Mehmet Akif Ersoy, bir milletin ahlaki değerlerinin yitirilmesini ölümle aynı değerde bir durum olarak ifade eden bir şairdir. O, medeniyetin varoluşunu ve devamlılığını, dini temellere dayalı ahlaki değerler ve erdemlerle ilişkilendirir.
Oyuncak sanmayın! Ahlâk-i millî rûh-i millîdir;
Onun iflâsı en korkunç ölümdür: Mevt-i küllidir.
◼ Akif'i en çok sinirlendiren şey, vatan ve millet gibi kutsal değerlerine yapılan hakaretlerdi. Bu tür durumları asla affetmezdi. Ayrıca, içine attığı dertleri kimseye anlatmaz, kendi içinde çözerdi.
◼ Hasan Basri Çantay'ın naklettiğine göre, Samih Rifat Bey , Akif'in pek sevmediği bir kişiyi onunla barıştırmak amacıyla Akif'in olduğu yere getirmişti. Ancak Akif, bu kişiyi görür görmez sert bir tepki gösterdi ve asla geri çıktığı o ortama dönmedi. Daha sonra Basri Çantay, Akif'e bu davranışının doğru olmadığını söylediğinde, kendisinin verdiği cevap şu şekilde aktarır:
Evet, ayıp ettim. Samih buna meydan vermeyecekti. Benim o adamla zorum yok. Fakat mukaddesatıma sövdü o. Basri, Basri, o, benim evladımı öldürseydi belki affederdim. Hanümânımı söndürseydi yine affedebilirdim. Daha ileri gideyim. Alâ meleinnas (insanlar arasında) benim yüzüme tükürseydi yine geçebilirdim, madem ki bana gelmiştir ve onu aziz bir dostum getirmiştir. Fakat o, benim mukaddesatıma sövdü, mukaddesatıma sövdü! (Bkz.Hasan Basri Çantay, Âkifname (Mehmed Akif), 28-29)