Arakanlı Müslümanların yaşadıkları korkunç günler
Myanmar'da ordu ve Budist grupların baskı, zulüm ve katliamlarına maruz kalarak ana vatanlarından göç etmeye mecbur bırakılan Arakanlı Müslümanlar, yaşadıkları korkunç günleri unutamıyor. Rohingyalar, hafızalara kazınan dehşet verici katliamları ilk günkü gibi hatırlıyor.
Ana vatanları Arakan'daki baskı, zulüm ve katliamlarından kaçan yaklaşık 1,5 milyon Müslüman, Bangladeş'in Cox's Bazar kentindeki kamplarda zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Yaşadıkları korkunç olayları derinden hisseden Arakanlı Müslüman mülteciler, yeterli güvence sağlanmadan ülkelerine dönmek istemiyor.
Myanmar ordusu ve Budist grupların saldırılarında yakınlarını kaybeden Rohingyalar, hafızalara kazınan dehşet verici katliamları ilk günkü gibi hatırlıyor. Birçoğu annesini, babasını, kardeşini, çocuğunu ya da eşini kaybeden Rohingyalar, acılarına rağmen huzurlu günlerin hayalini kuruyor.
Anne ve babası Myanmar askerleri tarafından kurşuna dizilerek öldürülen, katliamdan kaçarak 1,5 yıl önce Cox's Bazar'daki Kutupalong Mülteci Kampı'na sığınan Zafer İslam, "Myanmarlı askerler evden çıkarken anne ve babamı silahla vurarak öldürdü. Saldırılarda biz kaçmak zorunda kaldık. Buraya kız kardeşim, eşim ve 3 çocuğumla birlikte geldim. O günleri unutmam mümkün değil, halen izlerini taşıyorum." dedi.
Türkiye'nin yardımlarıyla ayakta durabildiklerini aktaran Begom, "Bizim için mücadele veren, bizi burada unutmayan ülke Türkiye'dir. Bunu Türkiye'den gelen insanların buradaki çalışmalarından, bizlere olan yaklaşımlarından anlıyoruz. İlk geldiğimiz günlerde başımızı sokabileceğimiz bir yerimiz yoktu. Türkiye'deki insanlar buraya gelip bizim için evler yaptırdı. Bu sayede barınabildiğimiz bir evimiz oldu. Destekleri için Türk insanına ve Türkiye'ye teşekkür ediyorum." diye konuştu.