Doğu Türkistan'da neler oluyor?
Doğu Türkistan, uzun yıllardır Türk dünyasının kanayan yarası... Çin'in, uyguladığı baskı ve zulmü günden güne artıyor ve buradaki Uygur Türkleri vatanlarından başka ülkelere göç etmek zorunda kalıyor. Çin zulmünün en yakın tanıklarından biri olan Münevver Özuygur ile Doğu Türkistan'daki Çin zulmünü ve İslam karşıtlığının geldiği noktayı konuştuk.
Önceki Resimler için Tıklayınız
➡ Sümeyye Gedizli: Çin yönetiminin elinde "Uygur Türklerine" dair hangi bilgiler bulunuyor?
➡ Münevver Özuygur:
◼ Çin intikamını asla unutmaz. Türklere olan o düşmanlığı tarih boyunca devam etti. Çin hiçbir zaman Türkleri yenemedi, Çin Seddi'de bunun şahidi. Onun için onların kışlalarında "Hunların kanını içeriz, Türklerin etini yeriz" diye bir şiarları var. Her Çinli bu ideoloji ile büyüyor, bunu Türk kardeşlerimizin bilmesini istiyorum.
◼ Bizim tüm aile şeceremiz Çin'in elinde. Kan grubunuzdan tutun, kimlerle akrabasınız, kimlerle dünürsünüz, hangi aileden geldiniz, hangi zamanda ne yaptınız, kimle ilişkiniz oldu bunların hepsi onlarda kayıt altında.
➡ Sümeyye Gedizli: Doğu Türkistan'daki camilerin durumu nedir?
➡ Münevver Özuygur:
◼ Doğu Türkistan'daki camilerin hiçbiri devlet tarafından desteklenerek inşa edilmiş camiler değil. 2016'dan sonra 16 bin cami yıkıldı ya da işlevi değiştirildi. Bazıları içki evi ya da domuz ağılı yapıldı. O camileri de hayırsever kişiler kendi aralarında para toplayarak yaptırmıştı. Çin hükümetinin camileri yıkma gerekçesi "camiye gidecek kimsenin olmaması." Ama o camilerde namaz kılacak kimsenin olmamasının sebebi de yine kendileri. 18 yaş altındakiler giremezler, Çin Komünist Partisi'ne üye olanlar giremezler, devlet kurumunda çalışanlar giremezler, kadınlar giremezler, kim kalacak orada? Zaten kimse kalmadı. Camiye girenlere de giriş kartı olması lazım. Bu camiye giren kişi, öbür mahallenin camisine giremez.
➡ Sümeyye Gedizli: Iydgah Camii ibadete açık mı?
➡ Münevver Özuygur:
◼ O camiyi şimdi müzeye dönüştürülmüşler ben de Kaşgar ziyaretimde bir kere gitmiştim. İçeri girmek istemiştim ama "kadınlar giremez" şeklinde bir yazı vardı. Ben öğrenciydim o zaman beni de almamışlardı. Ama erkekler cuma namazı kılıyorlardı sonra da camiyi tamamen müzeye çevirmişlerdi. Şimdi de yurt dışından gelen muhabirler yani gazetecilere "burada bir zulüm yok" demek için oyun çevirmek için ara sıra açıyorlarmış ama şimdi orada gerçekte namaz kılan kimse yok.
➡ Sümeyye Gedizli: İkiz Kule Olayı'nın Uygurlara ne gibi yansımaları oldu?
◼ Çin aslında Müslümanlardan çok korkuyor, Türklerden korktuğu gibi. Bunun için İkiz Kule Olayı'nda İslam devletlerinin bizi desteklemesinin sebebi de bundan. "Eğer biz Müslüman olarak kalırsak günlerden birinde İslam ülkelerindeki Müslümanların bize sahip çıkacak" bunu bildiklerinden bize "terörist" yaftası yapıştırdılar. Bizi de dünyanın her yerinde terörist olarak ilan ettiler.
◼ Ben Türkiye'deki kardeşlerime şunu söylemek istiyorum, Çin her zaman oyun kurmakta meşhur, 5000 senelik oyun mahareti olan, yaptığı hileli oyunlarıyla övünen bir ülke. Şimdi, o kadar insan öldü hapishanelerde kaldı, kamplarda öldü, kendi yandaşlarını, gazetecilerini ve politikacılarını Doğu Türkistan'a davet ederek orada "gayet iyi bir hayatın varlığını" göstermiş, hiçbir zaman zulüm yapılmadığına inandırmıştır.
➡ Münevver Özuygur:
◼ Şimdi yıllardan beri kapalı kalan kapılar açıldı ve Doğu Türkistan'dan buraya gelip gitmeler yavaş yavaş yapıldı. Gelenler Çin yanlısı, onlar korkak insanlar. Onların hiçbiri ne gidenler ne o muhabirler, ne gazeteciler aslında Doğu Türkistan'da olup biteni yansıtabilen insanlar değil. Oradaki zulüm hala devam ediyor, ben bu insanlara inanılmamasını söyleyebiliyorum. Keşke ben şöyle dedim, "kamp olayı ölümlerle devam etseydi ondan sonra mı bizim sesimizi duyacaktınız?" Çünkü orada gerçekten bir zulüm var, gerçekten büyük bir işgal var, gerçekten orada büyük bir asimile var. Biz bir millet olarak yok olmak ile karşı karşıyayız. Bizim sesimizi duymaya yardımcı olursanız çok memnun kalırız, Allah razı olsun.
Konuk: Münevver Özuygur
Editör: Sümeyye Gedizli