Doğu Türkistan'da neler oluyor?
Doğu Türkistan, uzun yıllardır Türk dünyasının kanayan yarası... Çin'in, uyguladığı baskı ve zulmü günden güne artıyor ve buradaki Uygur Türkleri vatanlarından başka ülkelere göç etmek zorunda kalıyor. Çin zulmünün en yakın tanıklarından biri olan Münevver Özuygur ile Doğu Türkistan'daki Çin zulmünü ve İslam karşıtlığının geldiği noktayı konuştuk.
Önceki Resimler için Tıklayınız
➡ Münevver Özuygur:
◼ Ben 1998'de Doğu Türkistan'dan çıktıktan sonra dengeler yavaş yavaş değişmeye başladı. Bir de baskı artınca; dil, milli kimlik konusunda yaşamaya çalışan gençlerimizin sayısı da arttı. 5 Temmuz 2009'da üniversite öğrencilerine yönelik bir katliam yapıldı. O zaman da dengeler tamamen değişti ve Çin o dönemden sonraki kendini her zaman haklı olarak gördü. Hiçbirimiz Çinli polislere bir şey diyemiyorduk. Ticaret, okul gibi bahanelerle yurt dışına kaçmalar başladı. 2009'dan sonra ise Doğu Türkistan'dan diğer ülkelere Tayvan, Malezya yoluyla göç ettiler ve yollarda birçok insan telef oldu. Gençlerimiz oralarda öldürüldü, kayboldu. Kaçmayı tercih etmeyen, orada kalıp mücadele etmeye çalışan insanların beynini yıkamak amaçlı kamp olayı 2014 yılında başladı. Böylece aydın insanlarımız kamplara alındı. Bir dönem kapılar tamamen kapandı, ne uçak var, ne haber var, internet her şey kapandı. Bunun için burada bir sürü aileler bölündü.
➡ Münevver Özuygur:
◼ Doğu Türkistan'daki kasaplar, demirler arkasında et satıyor. Evdeki bıçaklar, ekmek bıçakları zincirli. Doğu Türkistan'daki zulüm, insanlık tarihinde hiç görülmemiş türden bir zulüm. Avrupalılarda "vefa" kelimesi yok. Çinlilerde "insaf" kelimesi yok.
➡ Sümeyye Gedizli: Doğu Türkistan'da insan haklarının varlığından söz edebilir miyiz?
➡ Münevver Özuygur:
◼ Doğu Türkistan'da insan hakkının bahsetmek asla mümkün değil. İnsanın haklarına dair hiçbir şey yok orada sadece ceza ile para ile insanları idare ediyorlar, onu da biliyorum. Çin yaptıklarını dünyaya duyurmamak için çok fazla güç sarf ediyor, para sarf ediyor bunun Çin zaten yaptıklarını dünyadan yani gizliyor.
➡ Sümeyye Gedizli: Bir gün Doğu Türkistan'a dönmek isteseniz sizi neler karşılar?
➡ Münevver Özuygur:
◼ Biz Doğu Türkistan'a bir gün bağımsız olarak dönsek hepimizin Çince bilmesi lazım çünkü Doğu Türkistan'daki kardeşlerimizle, Uygur öğrencilerimizle ya da gençlerimizle hiçbir şekilde anlaşamayız çünkü onlar Çinlileştiriliyorlar. İnsanlarımızı kafir olmaya zorlanıyor onun için diyorum ki "keşke bombalar yağsaydı burada da bir zulüm olduğunu dünya duysaydı" bizden ibret alsaydı veya Doğu Türkistanlıların sesini duyurmaya çalışsaydı, hiç olmazsa şehit oldular diye onlar için dua ederlerdi.
➡ Sümeyye Gedizli: Çin yönetiminin elinde "Uygur Türklerine" dair hangi bilgiler bulunuyor?
➡ Münevver Özuygur:
◼ Çin intikamını asla unutmaz. Türklere olan o düşmanlığı tarih boyunca devam etti. Çin hiçbir zaman Türkleri yenemedi, Çin Seddi'de bunun şahidi. Onun için onların kışlalarında "Hunların kanını içeriz, Türklerin etini yeriz" diye bir şiarları var. Her Çinli bu ideoloji ile büyüyor, bunu Türk kardeşlerimizin bilmesini istiyorum.
◼ Bizim tüm aile şeceremiz Çin'in elinde. Kan grubunuzdan tutun, kimlerle akrabasınız, kimlerle dünürsünüz, hangi aileden geldiniz, hangi zamanda ne yaptınız, kimle ilişkiniz oldu bunların hepsi onlarda kayıt altında.
➡ Sümeyye Gedizli: Doğu Türkistan'daki camilerin durumu nedir?
➡ Münevver Özuygur:
◼ Doğu Türkistan'daki camilerin hiçbiri devlet tarafından desteklenerek inşa edilmiş camiler değil. 2016'dan sonra 16 bin cami yıkıldı ya da işlevi değiştirildi. Bazıları içki evi ya da domuz ağılı yapıldı. O camileri de hayırsever kişiler kendi aralarında para toplayarak yaptırmıştı. Çin hükümetinin camileri yıkma gerekçesi "camiye gidecek kimsenin olmaması." Ama o camilerde namaz kılacak kimsenin olmamasının sebebi de yine kendileri. 18 yaş altındakiler giremezler, Çin Komünist Partisi'ne üye olanlar giremezler, devlet kurumunda çalışanlar giremezler, kadınlar giremezler, kim kalacak orada? Zaten kimse kalmadı. Camiye girenlere de giriş kartı olması lazım. Bu camiye giren kişi, öbür mahallenin camisine giremez.
➡ Sümeyye Gedizli: Iydgah Camii ibadete açık mı?
➡ Münevver Özuygur:
◼ O camiyi şimdi müzeye dönüştürülmüşler ben de Kaşgar ziyaretimde bir kere gitmiştim. İçeri girmek istemiştim ama "kadınlar giremez" şeklinde bir yazı vardı. Ben öğrenciydim o zaman beni de almamışlardı. Ama erkekler cuma namazı kılıyorlardı sonra da camiyi tamamen müzeye çevirmişlerdi. Şimdi de yurt dışından gelen muhabirler yani gazetecilere "burada bir zulüm yok" demek için oyun çevirmek için ara sıra açıyorlarmış ama şimdi orada gerçekte namaz kılan kimse yok.