Arama

Yüzyıllar öncesinden günümüz gençlerine mesajlar

Her doğan büyür, aklının ya da gönlünün peşinden giderek kendisine bir yol çizer. Gençlik, her dönemde "deli çağlar" olarak nitelendirilen bir gerçek. Düşünmeden, korkmadan, sorgulamadan yaşanan bu dönemlere yüzyıllar öncesinden bırakılmış mesajlar var. Büyüklerimizin tecrübeleriyle sık sık bize hatırlattığı gerçekler, yüzyıllar öncesinde bir Abbasi şairi tarafından kaleme alınmış. İşte, yüzyıllar öncesinde gençliğini yaşamış ve tecrübelerini kaleme dökmüş şairden günümüz gençlerine öğütler…

Emevîler sonrası kurulan Abbasî Devleti döneminde de manevi yozlaşma devam etti. Eğlenceye düşkünlük dönemin çoğunluğunda görülen bir alışkanlık halini aldı. Özellikle de Kûfe'de yaygınlık kazandı. Arap edebiyat tarihi kaynaklarına göre, bu ahlaki yozlaşma "zühd" konulu şiirlerin ortaya çıkmasında temel etken olarak görüşünde.

Müslüman Arap vicdanını rencide eden suretine tepki olarak ortaya çıkan "zühd" şairleri seslerini yükselttiler. Zühd şiiri, özellikle sarayda zevkusefa süren yönetici sınıfı ve onların çevresinde bulunan çıkarcıların zevklerine hitap eden "hamriyyat" ve "macun" konulu şiir söyleyen şairleri odağına alarak eleştiriyor. Dolayısıyla hicri ilk yüzyıldan itibaren zühd şiiri ve şairlerinin ortaya çıkışını sosyal bir olguya tepkisel bir davranış olarak değerlendirmek mümkündür.

  • 3
  • 18
KELİME ANLAMIYLA ZÜHD NEDİR?
KELİME ANLAMIYLA ZÜHD NEDİR?

Zühd, dünyaya, maddeye ve menfaate hak ettiğinden fazla değer vermeme, rağbet etmeme, kanaatkâr olma, her türlü dünyevî ve nefsani zevke karşı koyarak kendini ibadete verme demektir.

Peygamber Efendimiz, "Dünyada zâhidlik, ne helâli haram bilmek ne de malı mülkü terk etmekledir. Dünyada zâhidlik, ancak Allâh'ın mülkünde olana kendi elindekinden daha fazla îtimâd etmen (yani rızka değil, Razzâkʼa güvenmen); başına bir musîbet geldiği ve yakanı bırakmadığı müddetçe, onun ecir ve mükâfâtından son derece ümitvâr olmandır." (Tirmizî, Zühd, 29/2340) demiştir.

  • 4
  • 18
EDEBİYATTA ZÜHD ŞİİRLERİ
EDEBİYATTA ZÜHD ŞİİRLERİ

Zühd şiirlerinin analizi aynı zamanda dönemin sosyal gerçekliğinin tersinden okunması anlamına gelir. Zühd şairinin dünyayı terk, ölüm, yaşlılık gerçeği, haram arzulara vurgusu o dönemde yaygınlık kazanan "dünya sevgisi, yaşama hırsı, ölüm korkusu, gençlik hevesi gibi olguların toplum içinde yaygınlaştığına işaret eder. O halde zühd konulu şiirin edebi bir ürün oluşu dönemin sosyal alışkanlıkları ve eğilimlerini tespit etmede ve veri sağlamada katkısının olacağı söylenebilir.

  • 5
  • 18
ABBASİLERİN ZÜHD ŞAİRİ MAHMÛD VERRÂK
ABBASİLERİN ZÜHD ŞAİRİ MAHMÛD VERRÂK

İlk dönem Abbâsî şairlerinden olan Mahmûd Verrâk, zühd konulu şiir söyleyen Arap şairleri arasında yer alır. Şiirleri ancak geçen yüzyılda divan haline getirilen şairin, Arap şiiri antolojisi kaynaklarında geçen şiirlerine hikemi içeriğinden dolayı vaaz ve irşat amaçlı telif edilen dini eserlerde de yer verildi. "Sünûhat ve Havâtır" kâbilinden söylemiş olduğu şiirleri ezberlenmesi gayet kolay, veciz, çarpıcı ve sade dilli olma niteliğinden dolayı nesiller boyu aktarıldı.

Verrâk'ın divanında sıklıkla gençlik ve gençlere vurgu yapıldığı edebiyat tarihçilerinin dikkatini çekti. Hayatı hakkında verilen bilgiler ışığında Verrâk, hayatının gençlik kısmını yaşadığı dönemin eğlence hayatı ile geçirmiş fakat sonra tövbekâr olarak edindiği hayat tecrübesini genç nesillerle paylaşmak istemiştir. Yaşadığı topluma karşı sorumluluk duygusuyla yazmış olduğu samimi şiirlerinde gençlere hitaben "uyanın" mesajı, hemen her dizesinde hissedilir.

  • 6
  • 18
ŞAİR MAHMÛD VERRÂK’IN ÜSLUBU
ŞAİR MAHMÛD VERRÂK’IN ÜSLUBU

Verrâk'ın şiirlerinde biçimsel olarak dikkat çeken özellik, çoğu zaman bu şiirlerin uzun kasideler şeklinde değil, kimi zaman dörtlükler kimi zaman da daha kısa iki beyitten oluşan kıtalar şeklinde söylenmiş olmasıdır.

Şiirlerinin kısa ve hikmet içerikli olması özelliği ile ön plana çıkan Verrâk genel olarak; fakirlik, ihtiyarlık, ölüm, terk-i dünya, arzulara uyma ve ahlaki yozlaşma gibi temaları ele alır. Diğer taraftan yaşadığı dönemde halifeye ve saraya yaklaşarak onlardan çıkar devşirmek isteyen müdâhinleri ve sadece gelir elde etmek için ilim talebinde bulunan kimseleri eleştiren şiirleri de vardır. Şairin şiirleri tekellüften uzak içten söylenmiştir.

Şiirlerinde kullandığı dil sade olup, kelimelerin seçiminde dikkatli ve titiz davranır. Vermek istediği mesajı muhatabına en hızlı ve en kolay bir şekilde ulaştırmadaki mahareti onun şiirlerini hafızalara kazımış ve ona az sözle çok şey ifade etme (cevâmiu'l-kelim) özelliği kazandırmıştır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN