Arama

Yarım kalan hayatların yarım bırakılmış eserleri

Raflarda gördüğümüz, yarım kalmış hayatların yarım bırakılmış eserleri, okurlara diğerlerinden daha acı gülümser. Onlardan birini okumaya başladığımızda, hayallerde başlanmış bir yolculuğa ömrün vefa etmediği acısı, bizi de etkisi altına alır. Ölümün acı gerçeğine, yarım kalmışlığa, yarım bırakılmışlığa okur gözünden ziyade insani yanımızla bakmaya başladığımız, yarım kalmış romanları sizler için derledik.

  • 3
  • 9
Mahur Beste (Ahmet Hamdi Tanpınar)
Mahur Beste Ahmet Hamdi Tanpınar

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ilk romanı Mahur Beste, aynı zamanda yazarın en kısa romanı olma özelliğini de taşır. Behçet Bey isimli tuhaf, çekingen, içine kapalı bir karaktere yoğunlaşarak başlayan eser, daha sonra Behçet Bey'in hayatına giren farklı insanların hayatlarından parçalar aktarır ve gerçek anlamda bir finale ulaşmadan sona erer. Öyle ki, eserin sonunda Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, Behçet Bey'e hikayesini neden tamamlamayacağını açıkladığı bir mektup yer alır.

Behçet Bey'in ailesinin hikayesi ve bu karakterin hayatı hakkında çeşitli detaylar, Tanpınar'ın sonraki iki romanı Huzur ve Sahnenin Dışındakiler'de de ele alınıyor.

Kitabı incelemek veya satın almak için tıklayınız…

  • 4
  • 9
Aydaki Kadın (Ahmet Hamdi Tanpınar)
Aydaki Kadın Ahmet Hamdi Tanpınar

İlk romanı Mahur Beste de yarımdı, son romanı da yarım kalmıştı. Tanpınar yıllarca üzerinde çalıştığı "eserim" diyeceği bu romanın peşindeydi. Günlüklerinde."Roman bugünkü şekliyle hiç fena değil. Eğer pazarlık etmez, parasızlığa teslim olmazsam gelecek sene mühim bir eserim olur" demişti.

Aydaki Kadın tam anlamıyla bir Tanpınar romanı. Eser kahramanının nice tanıdıklarının bin bir hatırasıyla mekanı doldurduğu İstanbul'un, özellikle Boğaz'ın ve denizin romanı olduğu kadar, bir türlü dile getiremediği için, içte genişleyen, kıvranan ve zehirleyici bir güce dönüşen aşkın romanıdır. "Ben çocukluğumla evlendim. Bu evde doğmuştum. Orada ölmek için evlendim" diyen Leylâ Boğaziçi'dir. Yazar eserini ayrıca siyasî bir roman olarak tasarlamıştır. Türkiye'nin demokrasi tecrübelerinin iflası, insanların İflasıyla birleşir.

Bir bakıma hem Huzur hem de Saatleri Ayarlama Enstitüsü ile birleşen noktaları çoktur. Her romanına kendisini koymuş olan Tanpınar bu romanda da vardır. Aydaki Kadın" ı günlükleriyle birlikte okuyunca, Tanpınar'ın hayalleri ve günlük gerçekler arasında parçalanışı, Selim'in yaşadıklarında da takip edilebilir.

Kitabı incelemek veya satın almak için tıklayınız…

  • 5
  • 9
Silmarillion (J. R. R. Tolkien)
Silmarillion J. R. R. Tolkien

Tolkien'in en önemli çalışması olarak kabul edilen Silmarillion, onun yarattığı dünyanın özüdür. Kökleri Hobbit'ten önceye uzanır ve Yüzüklerin Efendisi'nde şekillenmeye başlayan bir dünyanın yaratılış öyküsünü barındırarak, tüm Tolkien eserlerinin üzerine yerleşebileceği bir yapı oluşturur. Yaşamı boyunca üzerinde çalışmayı terk edemediği ve giderek büyüyüp gelişen bu eser ancak ölümünden dört yıl sonra oğlu tarafından yayımlanabildi. Elflerin en beceriklisi olan Feanorun yarattığı üç Silmaril'in çalınmasıyla birlikte kadim dünyanın en kederli olayları gelişmeye başlar. Silmarillion, elflerin tanrılara isyan ederek Orta Dünya'ya sürülmelerini; orada insanlar ve Cücelerle birleşerek tanrıların en kötüsüne, Morgoth'a karşı verdiği umutsuz savaşı anlatır.

Kitabı incelemek veya satın almak için tıklayınız…

  • 6
  • 9
Amerika (Franz Kafka)
Amerika Franz Kafka

Franz Kafka hiçbir romanını gerçek anlamda tamamlamadı. Hayatı boyunca yazı yazan Franz Kafka, ölüm döşeğinde tüm yazdıklarını yakın arkadaşı Max Brod'a emanet eder ve ondan bunları okumadan yakmasını ister. Ancak Brod, arkadaşının bu son isteğine karşı çıkarak onun tüm yazdıklarını yayımlar.

Amerika, yapıtlarında 20. yüzyıl insanını korkularını, yalnızlığını, kaygı ve saplantılarını, kendi kendine yabancılaşmasını dile getiren Franz Kafka'nın ilk romanı.

Kafka'nın 1912'de yazmaya başladığı ve Kayıp adını verdiği bu yapıt, yazarın ölümünden sonra arkadaşı Max Brod tarafından Amerika adıyla ilk kez 1927'de yayınlandı. Ailesinden 16 yaşında ayrılarak Amerika'ya, zengin amcasının yanına giden Praglı delikanlının yaşantısını kendi ağzından anlatan bu romanı, iyimser tutumuyla, Kafka'nın öbür iki romanı Dava ve Şato'dan belirgin ölçüde ayrılır. Amerika'daki labirent görünümle merdiven ve koridorlar, yazarın sonraki romanlarının temel atmosferinin ipuçları sayılır.

Kitabı incelemek veya satın almak için tıklayınız…

  • 7
  • 9
Dava (Franz Kafka)
Dava Franz Kafka

Dava aynı zamanda tamamlanmamış romanların yalnızca olay örgüsünün yarıda kesildiği eserler olmadığını göstermek açısından da ideal bir kitap. Kafka, bu romanı yazmaya başladığında kitabın ilk ve son bölümlerini bir arada yazıyor ve daha sonra arada yaşananları eklemeye koyuluyor. Ama daha sonraki romanlarında da olduğu gibi, bu romanını da tamamen bitiremiyor.

Dava, Korku Çağı diye adlandırılan 20. yüzyılda insanoğlunun artık neredeyse kurtulması olanaksız bir yazgıya dönüşen kuşatılmış yaşamının öyküsüdür. Bu çağa korku egemendir, çünkü insan, hemcinsleriyle insanca bir dil aracılığıyla iletişim kurabilme, böyle bir dille insanca tepkiler uyandırabilme olanağından yoksun kalmıştır. Albert Camus'nün deyişiyle, bu olanağın bulunmadığı bir çağ artık ancak "Korku Çağı" diye adlandırılabilir. Kafka'nın Dava'da betimlediği yargılama süreci, böyle bir çağın en güçlü simgelerinden biridir ve onun eseri, insan insanın korkusu olarak kaldığı sürece, güncelliğini hiç yitirmeyecektir.

Franz Kafka'nın Dava adlı romanının bu çevirisi, yazarın Oxford Metinleri diye adlandırılan el yazıları üzerinde Amerikalı ve Alman uzmanların yaptıkları son çalışmalarla oluşturulan metinden yapıldı.

Kitabı incelemek veya satın almak için tıklayınız…

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN