Arama

Yabancı kelimelere Türkçe karşılıklar bulmak için kurulan ilk cemiyet

Medeniyetlerin yaşadığı toplumsal ve kültürel değişimler; Heidegger'in "varlığın evi" olarak tanımladığı dilden elbette bağımsız gelişmemiştir. Tanzimat'a kadar gerek ilim gerekse edebiyat dili olarak Arapça ve Farsçayı baz alan Osmanlı, yenileşme hareketleriyle beraber yönünü Batı'ya çevirmiş, felsefe ve sanat anlamında da yeni bir terminolojiye sahip olmuştur. Bilhassa Türkçeden kopmadan modern felsefedeki terimlerin karşılığını bulmaya çalışan Osmanlı aydınları, bu sorunu çözüme kavuşturmak için Istılahat-ı İlmiyye Encümeni'ni kurmuşlardır. Peki, bu encümen ilim dünyasına ne tür katkılar sağlamıştır?

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 3
  • 14
NAMIK KEMAL'E GÖRE TÜRKÇENİN REVİZE EDİLMESİ GEREKİYORDU
NAMIK KEMAL’E GÖRE TÜRKÇENİN REVİZE EDİLMESİ GEREKİYORDU

📌Yeni Türk edebiyatının beyannamesi niteliğini taşıyan Namık Kemal'in 1866 yılında Tasvîr-i Efkâr gazetesinde yayımlanan "Lisânı Osmânî'nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülâhazâtı Şâmildir" isimli makalede dilimizdeki son zamanlarda artan Fransızca etkisinden de bahseder.

📌Namık Kemal, bu makalede Türkçenin revize edilmesi ve yaygınlaştırılması gibi konular üzerinde durur.

Namık Kemal'in makalesinde sunduğu görüşlerden biri Türk dilinin bir sözlüğünün yapılması ve hazırlanan sözlükte Batı dillerinden Türkçeye giren kelimelerin bilhassa gösterilmesidir. Buradaki amaç Türk dilinin söz varlığını ortaya koymaktır.

Namık Kemal kimdir?

19. yüzyılın ikinci yarısında Türk edebiyatı ve siyasi hayatında büyük tesirler meydana getiren vatan ve hürriyet şairi olarak anılan, dava ve mücadele adamıdır. Aynı zamanda gazeteci ve idareci kimlikleri de vardır. Edebiyatımızda pek çok ilke imza atan isimlerin başında gelir.

  • 4
  • 14
FELSEFE VE TEKNİK ALANLARDA DİLİMİZE GİREN YENİ TERİMLER NASIL KARŞILANMALIYDI?
FELSEFE VE TEKNİK ALANLARDA DİLİMİZE GİREN YENİ TERİMLER NASIL KARŞILANMALIYDI?

📌Osmanlı, yenileşme döneminde Batı medeniyetindeki fen, felsefe, sanat ve edebiyat gibi birçok alandan tercümeler vasıtasıyla faydalanmak istedi.

Fakat bu disiplinlere ait terimlerin kültürümüzde nasıl karşılanması gerektiği, Osmanlı entelektüel dünyasındaki büyük sorunlardan biriydi. Osmanlı aydını bu konu bağlamında "Türkçe buna elverişli mi?", "Nasıl bir metod izlenmeli?" gibi sorularla ilk olarak bireysel düzlemde konuyu çözüme kavuşturmayı denedi.

📌Bu sırada Darü'l-Fünun'da müfredata felsefe dersleri ekleniyordu ve bu derslerde kullanılan Fransızca kelimelerin nasıl karşılanması gerektiği hala muallaktaydı.

📌 Felsefe ve dil konuları üzerinde çalışmalar yapan Rıza Tevfik, Abdullah Cevdet, Ziya Gökalp ve Subhi Erdem gibi aydınlar, artık bu durumun bir çözüme kavuşması gerektiğini düşünerek çözümler üretmeye başladı.

📌Başlarda bireysel olarak yürütülen çalışmaların yetersiz olduğuna kanaat getirildi. Nitekim bu aydınlar, böylesine çalışmaların tek kişinin boyunu aşacağını düşündüğü için toplu bir çalışmaya tabi tutulması gerektiğini düşündüler.

📌Aydınlar tarafından çeşitli şekillerde ele alınan bu konu, İkinci Meşrutiyet'in ilanından hemen sonra Maarif Nâzırı Emrullah Efendi'nin teşebbüsüyle yeniden gündeme getirildi.

Ziya Gökalp'in de tavsiyeleriyle dönemin ilim insanı hüviyetine sahip otoriteler tarafından resmi bir cemiyet kurulmasına karar verildi.

Ziya Gökalp kimdir?

Türkçülük ve dilde sadeleşme gibi akımların en önemli temsilcilerinden biri olan Ziya Gökalp, Osmanlı entelektüelleri arasında adını günümüze kadar ulaştıran isimlerden biridir. Sosyolojiye dair sunduğu katkılarda, düşünce hayatımızda önemli roller üstlenmiştir.

1913 yılında amacı; sanat, fen, teknik bilimler ve felsefe gibi alanlardaki yabancı kelime ve kavramlara Türkçe karşılıklar bulmaya çalışmak olan Istılâhât-ı İlmiyye Encümeni adıyla bir cemiyet kuruldu.

📌Günümüzde İstanbul Üniversitesi olarak adlandırılan Darü'l-Fünun'a bağlı olarak kurulan cemiyetin kadrosu oldukça önemli isimlerden oluşmaktaydı. Aralarında Rıza Tevfik, Ziya Gökalp, Halid Ziya, Mehmed Fuat Köprülü, Rauf Yekta Bey, Salih Zeki, Elmalılı Muhammed Hamdi ve Ağaoğlu Ahmet gibi önemli isimler bulunuyordu.

Felsefe ile ilgilenenlerin bilmesi gereken 20 terim

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN