Arama

Edebiyatımızın Esrarengiz Kalemi: Asaf Halet Çelebi

Asaf Halet Çelebi, Türk edebiyatının en esrarengiz, en ilginç simalarından birisi... Şiirini birden fazla kökle besleyen şair, sanki dünyaya bir rüyanın içinden düşmüş gibidir. Dünyaya bambaşka bir nazarla bakan Çelebi, edebiyatımızda örneği görülmemiş şiirleriyle tek başına bir okuldur. Şiirleri hala tam olarak anlaşılamayan Asaf Halet, 15 Ekim 1958'de öte aleme göçtü.

◾ Asaf Halet Çelebi, 27 Aralık 1907'de İstanbul'da Cihangir'de doğdu. Babası eski Dahiliye Nezâreti'nde müdürlük yapmış Mehmed Said Hâlet Bey'dir.

◾ Küçük yaşta özel hocaların yanında başladığı öğrenimini Galatasaray Sultânîsi'nde tamamladı. Edebiyatla da yakından ilgilenen babasından Fransızca ve Farsça dersleri aldı.

💠

"ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
güzeller bende kaldı
ibrâhîm
gönlümü put sanıp da kıran kim"

(Asaf Halet Çelebi - İbrahim)

Asaf Halet Çelebi'nin şiirlerinden alıntılar

Üsküdar Mevlevîhânesi'nin son şeyhi Ahmed Remzi Dede ile ünlü mûsikişinaslardan Rauf Yektâ Bey'den uzun yıllar mûsiki ve nota dersleri aldı.

◾ Yüksek tahsil yapmak üzere bir ara Fransa'ya gitti. Döndükten sonra bir süre Sanâyi-i Nefîse Mektebi'ne devam eden Çelebi, eğitimini Adliye Meslek Mekteb'inde tamamladı.

💠

"karanlığı geçelim
karanlığı geçelim

ne uyku
ne ölüm
hem uyku
hem ölüm"

(Asaf Halet Çelebi - Nirvana)

◾ Bir süre farklı alanlarda memurluk yapan şair, uzun süre İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Kitaplığı'nda kütüphane memurluğu yaptı.

1946 seçimlerinde İstanbul'dan bağımsız milletvekili adayı olduysa da seçimi kazanamadı.

💠

"düş içime uyu
ve sonsuz büyü
unut renkleri
ve şekilleri
hepi
ve hiçi

beni
ve seni
ve geceyi yuttu
nirvana"
(Asaf Halet Çelebi - Nirvana)

Asaf Halet Çelebi'yi tanıyanların hiçbiri, onun kişiliğine ilişkin olumsuz bir hatıraya veya izlenime sahip değildir. Bir İstanbul beyefendisi olarak nitelendirilen şair; giyimi, konuşma biçimi, tarzı ile alay edilmeyi dahi göze alır da "çelebilik"ten taviz vermez.

"Çelebi" sözcüğü, sözlüklerde "okuma bilen, okumuş, nezaket sahibi, nazik kimse" anlamlarına gelir.

💠

"vakit geldi kunâla
dünyayı göreli çok oldu
tam kırk yılda seni buldum kunâla
bu can tenden geçmeden
bu dünyadan göçmeden
bir kerecik sevmek çok değil"
(Asaf Halet Çelebi - Kunala)

Edebiyatla hemhal, kültürlü bir muhit içinde yetişen Âsaf Hâlet Çelebi, on sekiz yaşlarına kadar aruz vezniyle rubâî ve gazeller yazmış, ancak bu şiirlerle o günkü edebiyat anlayışında yenilik yapılamayacağını anlayarak bir süre sonra bundan vazgeçmiştir.

💠

"bu can içimde kuştur kunâla
seni görünce titrer
bu can gözümde muhabbettir kunâla
seni görünce yanar
bu can burnumda soluk olur kunâla
uçar gider

bu can benden geçmeden
bu dünyadan göçmeden
bir tek seni sevmek çok değil"
(Asaf Halet Çelebi - Kunala)

Nedim'in şiirlerinde renklerin izi

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN