Arama

Sezai Karakoç'un kaleminden Ramazan

Bir roman, hikaye, şiir veya deneme okuduğumuzda, edebiyatın hayattan beslenen yönüne yakından şahitlik ederiz. Bilhassa bu türlerde, sosyal hayatta yer edinen olayların, kültürel ve dini yaşantıya dair inceliklerin ve ibadetlerin yer aldığını gördüğümüzde; edebiyatın yaşantımızın büyük bir parçasını kendisine göre nasıl estetik bir biçimde yorumladığına hayranlık duyarız. Ramazan, edebiyatımızda Ramazaniye isimli bir türün ortaya çıkmasına vesile olan bir aydır. Ramazan'ı eserlerine konu edinen edebiyatçılarımızın en önemlilerinden biri ise hiç şüphesiz orucu "diriliş mucizesi" olarak gören Sezai Karakoç'tur. Gelin, "Nerede o eski Ramazanlar?" sorusuna işlevsel bir cevap sunan Sezai Karakoç'un Ramazan algısına yakından bakalım…

  • 2
  • 13
19. YÜZYILDAN BU YANA GELEN BİR SÖYLEM: “NEREDE O ESKİ RAMAZANLAR?”
19. YÜZYILDAN BU YANA GELEN BİR SÖYLEM: “NEREDE O ESKİ RAMAZANLAR?”

📌 Matbuatın ve gazetenin yaygınlaşması ile Osmanlı'da Ramazan gelenekleri de yavaş yavaş değişmeye başladı. Kültürümüzde Ramazan'ın algılanması ve bu mübarek aya karşı bir nizam ve düşünce oluşturma durumu matbuatın yaygınlaşmasıyla da ayrı bir önem kazandı. Aslında günümüzde sıklıkla duyduğumuz "Nerede o eski Ramazanlar?" klişesi, çok da günümüze ait bir söylem değildir.

📌Gazete ve dergilerin yaygınlaşmasından sonra Osmanlı toplumunda Ramazan artık yaşanandan ziyade "özlenen" bir şey olmaya başladı. Bilhassa Ahmet Rasim gibi yazarların gazete sütunlarına Ramazan anılarını kaydetmeye başlaması ile toplumumuzda Ramazan'ın algılanış biçiminin de değişmeye yüz tuttuğunu gözlemlemek mümkündü.

📌Bazı yazarlar, Ramazan'a nostaljik bir özlem duygusu ile aralarına mesafe koymayı tercih ediyorlar ve asırlarca medeniyetimizin aslına nüfuz eden bu gelenekten uzaklaşmaya başladıklarını simgeleyen yazılar kaleme alıyorlardı. Nitekim modern edebiyatta uzun bir süre Ramazan, roman ve hikaye kurgularından ziyade anekdotlar ve hatıralar çerçevesinde karşımıza çıkıyor. Ramazan, yazarların kaleminde "geçmiş zamanda güzelliği yaşanan hoş bir anı" olarak yer ediniyor.

Ramazan'ın divan edebiyatına yansıyan yüzü: Ramazaniye

  • 3
  • 13
GELENEKTEN GELEN BİR SES: AKİF
GELENEKTEN GELEN BİR SES: AKİF

📌Edebiyatımızda bazı yazar ve şairlerimiz vardır ki onları bu genellemenin dışında hatta çok ötesinde tutmamız gerekir. İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Ramazan'ın ruhunu dizelerine yansıtan şairlerimizden biri olmuştur.

"Yâ Rab, şu muazzam Ramazan hürmetine,
Kaldır aradan vahdete hâil ne ise;
Yâ Râb, şu asırlarca süren tefrikadan
Artık ezilip düşmesin ümmet ye'se.
Mâdâm ki verdin bize bir rûh-i nevin...
Yâ Râb, daha bir nefha-i te'yîd insin!"

MEHMET AKİF ERSOY KİMDİR?

  • 4
  • 13
SEZAİ KARAKOÇ'UN RAMAZAN'I ANLATTIĞI ESERİ: SAMANYOLU'NDA ZİYAFET
SEZAİ KARAKOÇ’UN RAMAZAN’I ANLATTIĞI ESERİ: SAMANYOLU’NDA ZİYAFET

📌Hakkında binlerce söz söylenmesine rağmen orucu kalemiyle yeniden "dirilten" isim ise Ramazan'ı bir nostalji malzemesi olmaktan çıkarıp dini hayatımızın tam merkezine oturtan Sezai Karakoç'tur.

📚Samanyolunda Ziyafet

📌 Samanyolunda Ziyafet, Sezai Karakoç'un Ramazan ile ilgili hatıralarını ve görüşlerini ele alan eseridir. Son dönem edebiyatımızın en güçlü kalemlerinden Karakoç, Ramazan ayı ile ilgili görüşlerinde de hiç şüphesiz dini ve kültürel kimliğimizi en iyi gözlemleyip tanımlayan isimlerin başında yer almıştır.

"Bir şehrin temizlenmesi, onarılması, yeniden yapılması, sıva, boya ve badanaların tazelenmesi ile Müslüman bir şehrin oruç boyunca ruhî canlılık ve hareketi, yükselme ve ilerlemesi birbirini çok andırır. Oruç, bir noktadan bakılınca, ruhun ve vücudun dezenfekte edilmesi gibidir."

SEZAİ KARAKOÇ KİMDİR?

📌 "Bu kitap, yazarın ömür boyu, daha çok ramazanlarda yazdığı oruç hakkındaki yazılardan oluşmaktadır. Bu bakımdan, kitap, oruçla ilgili düşüncelerin yanı sıra, duyuşları ve dönemin toplum yaşantısından kesitler ve izlenimlerini de yansıtmaktadır" cümleleriyle eserine küçük bir not düşülmüş ve kitabın mahiyeti kısaca tanıtılmıştır.

📌 Samanyolunda Ziyafet Sezai Karakoç'un daha ziyade Ramazan aylarında çeşitli dergi ve gazetelerde yazdığı yazılardan oluşur. Kronolojik olarak düzenlenen yazılar, Yeni İstiklal, Diriliş gibi dergilerde yayımlanmıştır. Ramazan ayı Karakoç'un fikir hayatında da ayrıca bir öneme sahiptir, Diriliş ilk defa Ramazan ayında yayım hayatına girmiştir.

📌 Sezai Karakoç'u Ramazan'ı anlatan diğer yazarlardan ayıran en önemli husus orucun yirmi dört saatini ayrıntılı bir biçimde tasvir etmesidir.

"Hayvandan meleğe doğru yolculuk; içteki karanlıkların eriyişi, yerini metafizik ışıkların alması oruçla… Gerçek gün doğuşu, gerçek kuşluk, gerçek öğle, gerçek ikindi, gerçek akşam ve gün batışı, gerçek gece ve yatsı oruçla. Gerçek zaman oruçladır."

Sezai Karakoç'un en çok sevilen 20 şiiri

  • 6
  • 13
NEREDE O ESKİ RAMAZANLAR? SAMANYOLUNDAN ZİYAFET’TE…
NEREDE O ESKİ RAMAZANLAR? SAMANYOLUNDAN ZİYAFET’TE…

📌Karakoç'un Samanyolundan Ziyafet isimli eserinde en dikkat çekici bölümleri hiç kuşkusuz şairin çocukluğunun Ramazanlarını anlattığı bölümdür.

📌 "Ramazanın Aynasında Hayat" başlığını taşıyan bu bölümde, çocukluğunun ve gençliğinin Ramazanlarını özlemle anlatır Karakoç. Bu bölümler her ne kadar dini hassasiyetin Karakoç'un çocuk ve ilk gençlik zihninde nasıl belirdiğini göstermesi bakımından da önem arz eder.

📌 Samanyolundan Ziyafet'te "Çocukluğumuzun ramazanları, bize cennetten fragmanlardı sanki." cümlesini kuran Karakoç, henüz çocuk yaşındayken Ramazan'ın manevi iklimine kendisini kaptırmıştır adeta. Çocukluk güdülerini de elde bırakmayan Karakoç, Ramazanlarda oynatılan Karagöz oyunlarını da özlemle yad eder.

"Oruç insanın katıldığı, her yıl bir ay katıldığı bir ruh şölenidir. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiatüstü ziyafet, bir gök sofrasıdır."

Samanyolunda Ziyafet kitabından oruç hakkında 20 alıntı

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN