Arama

Necip Fazıl'ın kaleminden çocukluk anıları

Üstad Necip Fazıl, dününden bugüne kadar yaşantısının her döneminde merak edilen bir edipti. O da yetişkin dönemine kadar çocukluğundan taşıdığı izlerle büyüdü. Fazıl, kendi yazdığı çocukluk anılarında doğduğu konağı nasıl anlattı? Hangi eserinde bu konağı kullandı? Büyük babasıyla ilişkisi nasıldı? Sofrada nerede otururdu? Büyük babası neden sadece ona altın hediye ederdi? Okumayı kaç yaşında öğrendi? Çocukken ölümden nasıl döndü? İşte, Üstad'ın çocukluğuyla ilgili şaşırtıcı detaylar…

Asıl bahçe, büyük bahçe, konağın arkasında... Bahçenin iki ucunda, uşak odası ve çamaşırhane, iki ayrı binacık... Ortada, yakın bir bildik gibi suratının bütün çizgileriyle tanıdığım bir dut ağacı. Bahçenin konak tarafında, dikine batırılmış çakıl taşlarından daracık bir yol.

Bahçeye, komşu konakların arka cepheleri bakıyor. Şu esvapçıbaşının, şu bilmem kimin evi… Konağın içi müthiş girift. Kocaman salon... Sofalar üzerinde, büyüklü küçüklü odalar ve odalardan geçtikçe oradan ve buradan sağa sola kıvrılan dehlizler, geçitler, aralıklar, merdivenler, bölükler... Her taraf loş, her köşede her an akşam havası... Rutubet kokuyor her taraf...

  • 5
  • 13
BÜYÜK BABAM
BÜYÜK BABAM

Büyük babamı görüyorum; aşağıdaki katta yemek salonunda, büyük sofranın başında... Etrafında haremi, kızları, gelini ve torunları... Solunda ve yanı başında ben varım... Hava soğuksa muhakkak onun kürküne bürülüyüm... Büyük babam her an bana bitişik yaşar.

O, sofraya gelen sıcak yemeklerden hiç hoşlanmaz. İşte, cici annemi ve hizmetçileri haşlıyor. Herkes başı önünde susuyor; bir benim başım dik… İstersem avaz avaz haykırabilirim, büyük babamı da susturabilirim. Bana izin sonsuz. Büyüklerin çocuklar yedikten sonra sofraya oturduğu zamanlarda da ben, hem küçüklerin hem de büyüklerin masasında hep başköşedeyim...

Anlaşılıyor ki konağın ruhu büyük babam; ben de onun ruhuyum... Çünkü biricik oğlunun biricik oğluyum; babadan oğula içinde yaşattığı soy idealinin onca en mükemmel numunesiyim. Sağ kolumu açar ve orada gördüğü 'ben'i babasındakine benzetir ve öper; elimin parmaklarını kendi el ayalarına yerleştirir ve mafsal yerlerindeki kırışıklıkları tıpkı babasındakilere eş bularak öper, öper.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN