Aliya İzzetbegoviç'in kaleminden İslam Deklarasyonu
Aliya İzzetbegoviç, Batı'nın fikri, kültürel ve siyasi hücumu karşısında İslam dünyasının nasıl bir tutum göstermesi gerektiğinin canlı temsili, umudu oldu. Bütün izleriyle tarihten silinmek istenen bir millete egemenlik kazandıran Aliya, İslam Deklarasyonu eserinde hedefini şöyle açıklamıştı: "Hedefimiz; Müslümanların İslamlaşması, sloganımız; inanmak ve mücadele etmek". İşte "hangi tarafta olduklarını apaçık bir biçimde kalplerinde hisseden ve nereye ait olduklarını bilen Müslümanlara yönelik" yazdığı İslam Deklarasyonu eserinden alıntıları derledik.
İnsan ve toplum için, sadece maddi görünümlü olan bilimsel, devrimci, sosyalist veya başka şekilde ifadelendirilen bir kurtuluş çeşidi yoktur. İç düzeni kapsamayan, insanı değiştirmeyen, onun iç Rönesans'ını sağlamayan Allah olmaksızın zaten mümkün değildir- bir kurtuluş sahtedir.
Sayfa 51
Tespit edilmelidir ki Müslüman halkların her kalkınması, her şerefle dolu dönemi Kur'an-ı Kerim'in öncelenmesiyle başlamıştır.
Sayfa 32
İslam, insanın diğer insana elini dolaysız bir şekilde uzatmasını ister. Bu olmadan gerçek manada hiçbir şey yapılmış sayılmaz.
Sayfa 52
Hayatı sadece din ve dua ile değil, aynı zamanda çalışma ve bilimle tanzim etmek gerektiğine inanan, dünya tasavvurunda ibadethane ile fabrikanın yan yana olması gerektiğine izin vermekle kalmayıp talep eden, insanları sadece terbiye etmek değil aynı zamanda onların dünyadaki hayatını kolaylaştırmak gerektiğini düşünen ve bu iki hedefin birbirine kurban edilmesi için hiçbir sebebin bulunmadığı fikrinde olan kimse, o İslam' a aittir.
Sayfa 47
