Arama

Ömer Seyfettin'in hazin hikayesi

Türk edebiyatına damgasını vuran, hikâyeleriyle bir devrin çocuklarını büyüten değerli öykücülerimizden biri Ömer Seyfettin… Hastalığının ilerlediği zamanlarda henüz varlığı bile bilinmeyen insülin ile karşılaşmıştı.Fakat bundan ne kendisinin ne de o devir doktorlarının haberi vardı. Seyfettin, 6 Mart'ta sahipsiz biri gibi öldü ve cesedi kadavra yapıldı… Vefatının 99. yılında edebiyatımıza damgasını vuran Ömer Seyfettin'in hazin hikayesini sizler için derledik.

Ömer Seyfeddin ilk kalem tecrübesine 1902 yılında fennî yazılarla başlamış, bu yazıların konuları arasında cimnastik, ev ve aile hayatı, çocuk terbiyesi, kadın, eğitim, siyaset, Türkçe ve Türkçe'nin sadeleştirilmesi, edebî şahsiyetler, edebiyat ve edebiyatın millîleştirilmesi gibi meseleler yer almıştı.

Balkan çetecilerinin düşmanlığını dile getirdiği ''Bomba'', ''Beyaz Lâle'', ''Tuhaf Bir Zulüm'' adlı hikayeleri bu görevleri sırasında edindiği izlenimler sonucunda yazdı. Yazıları ve hikâyeleri İstanbul'da ve Selanik'te çıkan çeşiti dergilerde takma isimlerle yayımlandı.

  • 4
  • 10
HAREKETLİ ASKERLİK HAYATI
HAREKETLİ ASKERLİK HAYATI

Türk edebiyatına hikâyeleriyle damga vuran Ömer Seyfettin'in askerlik hayatı da oldukça hareketliydi. Meslek hayatına Kuşadası Piyade Taburu'nda mülazım-ı sani olarak başladı. Daha sonra Pirlepe'de görev yaptı. Buradaki başarılarından dolayı iki liyakat madalyasıyla ödüllendirildi. İsyanın bastırılmasıyla Kuşadası'na döndü.

  • 5
  • 10
ÖMER SEYFETTİN NEDEN ESİR DÜŞTÜ?
ÖMER SEYFETTİN NEDEN ESİR DÜŞTÜ?

Daha sonra Balkanlar'da Velmefçe, Pirlepe, Osenova, Pirbeliçe, Serez, İştip, Babina, Demirhisar, Cum'a-i Bala, Hazlık gibi sınır yerleşim yerlerinde çete takibiyle uğraştı. Bir süre ordudan ayrılan Ömer Seyfettin Balkan Savaşları'nın patlak vermesiyle askere çağrıldı ve Garp Ordusu'nda 39. Alay'ın 3. Tabur'una katıldı. 20 Ocak 1913'te Kanlıtepe'de Yunanlılara esir düştü. Atina yakınlarındaki Nafliyon kasabasında on ay kadar süren esirlik hayatının ardından İstanbul'a döndü. Bu dönemde tekrar ordudan ayrılan Ömer Seyfettin, 1915'de Harbiye Nezareti'nin kültür ve sanat adamları için Çanakkale cephesine düzenlediği geziye katıldı.

  • 6
  • 10
YENİ BİR AKIMA ÖNCÜLÜK ETTİ
YENİ BİR AKIMA ÖNCÜLÜK ETTİ

Seyfettin'in ilk hikâyesi, 1902 yılında Sabah gazetesinde "Tenezzüh" başlığıyla yayınlandı. 1911 yılının Nisan ayında Selanik'te çıkarmaya başladığı Genç Kalemler dergisi milliyetçilik akımını edebiyatta da başlattı. Âkil Koyuncu, Râsim Ahmet ve Ali Canib ile birlikte çıkarttıkları bu dergide "Milli Edebiyat" sözünü ilk defa kullanarak milli bir edebiyat oluşturma görevini üstüne aldı. Bu dergide yayımlanan Yeni Lisan makalesiyle Yeni Lisan hareketini başlattı. Ömer Seyfettin mecmuadaki bu makalesi, lisan ve edebiyattaki ayrı bir beyannamesi kabul edilir. Yazısında Eski Lisânla ilgili;

"Biz Asya'dan Garba oradan Anadolu'ya hicret etmişiz. Hicretimizin ilk asırlarında Arabî ve Farsî birçok kelimeler lisanımıza girmiş. Bunun katiyen zararı yok Lakin edebiyat, sanat ve dolayısıyla tezeyyün-i fikri Arabî ve Farsî kaideler de getirmiş. Türkçe muvazenesini kaybetmiş." İfadesi yer alır

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN