Mütefekkir, şair, yazar ve "Yedi Güzel Adam'dan" biriydi, Mehmet Akif İnan. Onun adı bir çağrıydı nesillere... Hatta kadim medeniyete, ahlaki duruşa bir çağrıydı. Şiirini ve hayatını, davası ile harmanlamış ve bir ömür o yolda yürümekten hiç vazgeçmemişti. Kendi kuşağının usta şairi Mehmet Akif İnan'ı, ölüm yıl dönümünde rahmetle anıyor, yaşam öyküsünü sizlerle buluşturuyoruz. Onun da deyimiyle: "Kim demiş her şeyin bitişi ölüm, destanlar yayılır mezarımızdan." Peki, Mehmet Akif İnan kimdir? Mehmet Akif İnan'ın hayatı...
"Kişi için hatıra ne ise, millet için de tarih odur. Kişi için hatırasızlık, nasıl ki bir hafıza kaybı demekse, millet için de geçmişinden uzak düşmek, tarihi içinde var olan uygarlığından kopmak öylece trajiktir. Uygarlığından koparılan toplum, tükenişin trajedisini yaşıyordur.
Uygarlığından ayrı düşen toplumda iki sınıf insan belirir. Biri, bu uygarlıktan uzaklaşmanın gereğine inanmış olanlar, bu uzaklaşışı bir mutluluk simgesi olarak görenler, diğeri; o uygarlıktan uzaklaşmanın hüznünü yaşayanlar. Biri onu devirmenin, diğeri onu tutmanın gereğine bağlanmıştır. Biri devrimci, diğeri tutucu yani."
Bu sözlerle anlatıyordu Mehmet Akif İnan, tarih ile millet arasındaki bağı, kaleme aldığı "Din ve Uygarlık" adlı makalesinin önsözünde. Tarihten kopmayın mesajı veriyor; toplumda hafızanın kaybolmasına razı olmuyordu.
Mütefekkir, şair, yazar ve "7 Güzel Adamdan" biri olan Mehmet Akif İnan, 12 Temmuz 1940 tarihinde Şanlıurfa'da doğdu. İlk ve ortaokulu Urfa'da, liseyi ise Kahraman Maraş'ta bitirdi.
Eğitim hayatına bu kentte başlayan İnan, lise son sınıfı okumak için 1958'de dayılarının bulunduğu ve hayatında dönüm noktası olacak Kahramanmaraş'a gitti. Öğrencilik hayatında aktifleşen İnan, aynı yıl bir grup arkadaşıyla ilk deneyimi olan Derya Gazetesi'ni çıkardı.