Arama

Yusuf Özkır
Nisan 11, 2019
Saydıkça fark kapanıyor

Yüksek Seçim Kurulu AK Parti'nin İstanbul genelindeki tüm oyların yeniden sayılması konusundaki itirazını reddetti. Sadece toplam geçersiz oyların sayılmasına izin verdi. Bunun dışında sondajlama usulü ile AK Parti tarafından tespiti yapılan 57 sandık için yeniden sayım kararı verdi.

Fakat açılan sandık sayısı arttıkça tablonun AK Parti lehine şekillendiği görülüyor. Bu tablo CHP'nin başlangıçta gür çıkan sesinin yavaşlamasına da neden oldu.

Çünkü her yeni sandık açıldıkça AK Parti'nin oyu arttı. Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasında başlangıçta 29 bin seviyelerinde olan fark şu anda 13 bin civarına düşmüş durumda.

Yani saydıkça aradaki fark kapanıyor.

Sandıklar açıldıkça o geceye dair soru işaretleri artıyor. AK Parti'nin oylarına ne olduğu yönündeki kuşku kuvvetleniyor.

Eğer bir sorun olmasaydı sandıklar açıldıkça oy farkı aynı kalırdı veya çok az oynardı. Fakat şu ana kadar 15-16 bin civarında kapanan bir oy farkından bahsediliyor. Çok yüksek bir oran. Eğer itiraz edilmemiş olsaydı 15-16 bin vatandaşın iradesi resmen gasp edilmiş olacaktı.

Sadece bu durum bile olağan şüpheyi kuvvetlendirmektedir.

31 Mart gecesi ne olduğu konusunda kafaları karıştırmaktadır.

Çünkü iki partinin ve YSK temsilcilerinin gözü önünde yapılan yeniden sayım sürecinde ortaya çıkan tablo farklı bir gerçeklik sunuyor.

Bu yüzden toplumun zihnindeki şüphelerin giderilebilmesi için İstanbul'da sandıkların tümünün sayılması veya yeniden seçim yapılması gerekiyor. Sonuçta kim kazanırsa mazbatasını alacak. Esas önemli olan toplumun sandığa duyduğu güvenin sarsılmaması ve siyasi partiler arasında tatmin edici bir orta yolun yine sandık aracılığıyla sağlanmasıdır.

ÇARPITMA BÖYLE OLUR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gündeme dair soruları cevaplıyor. Konu doğal olarak İstanbul seçimleri. Bahçeli İstanbul'da seçimlerin tekrarlanmasının toplumsal mutabakatın sağlanması, farklı yola tevessül etmek isteyenlerin önünün kesilmesi ve insanların zihninde soru işareti kalmaması bakımından iyi olabileceğini söylüyor. Yani yeniden bir seçime vurgu yapıyor. Cümleleri çok açık.

Fakat FOX TV muhabiri araya girip şu soruyu soruyor: "Efendim AK Parti İstanbul'da seçimin yenilenmesinden bahsediyordu. Sanırım siz Türkiye'de bir erken genel seçimin yapılabileceğini söylüyorsunuz, yanlış anlamadıysam."

MHP liderinin verdiği cevap kamuoyunun bilgisi dâhilinde ama yine de paylaşayım. "Siz FOX olarak hiçbir şeyi doğru anlamıyorsunuz. Usandırdınız artık, tabii ki İstanbul'u kastediyorum." Bir benzetme yaparsak FOX muhabirinin sorusuna tam olarak öküzün altında buzağı aramak denir. Yaptığı şey gazetecilikte çarpıtma nasıl olur sorusunun da cevabını veriyor. Dinle ama anlama, anlarsan da kafana göre yönlendirme çabasına giriş, sapla samanı karıştır. Buna da gazetecilik de.

ERDOĞAN NE DEDİ ONLAR NE ANLADI

Bir başka çarpıtma örneği ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının bazı gazeteciler ve sosyal medya kullanıcıları tarafından çarpıtılmasıyla yaşandı. Erdoğan 8 Nisan tarihindeki açıklamasında İstanbul seçimlerini kazandığını açıklayan CHP'nin iddiaları konusunda AK Parti'nin itiraz gerekçelerini, delilleri ve kamu vicdanında yer alan şüpheleri vurguluyor. Vatandaşın kendi oyuna sahip çıkılması konusundaki talebini dile getiriyor. Konuşmasının devamında da "bu kadar şaibe, usulsüzlük iddiası ve şaibe ortamında 13-14 puan farkla burayı kazandım havasına girmeye kimsenin hakkı yok. Bu itiraz mercileri biter. Bittikten sonra da çıkan sonuç başımızın, gözümüzün üstüne deriz" dedi.

Aslında anlamı yeniden yorumlamaya gerek kalmayacak kadar açık bir cümle. Fakat olayı bağlamından koparmak isteyenler Erdoğan'ın cümlesinden sadece "13-14 puan farkla kazandım havasına girmeye kimsenin hakkı yok" kısmını keserek dolaşıma soktu. Bunu yaparken hem 31 Mart gecesi Bahçeli'nin bir puan farkla seçim kazanılabilir açıklamasını ve Erdoğan'ın daha önce artı bir oy ile seçimin kazanılabileceği yönündeki açıklamalarını öne çıkartarak bir tezat durumu olduğu yönünde bolca içerik ürettiler. Kes, kopyala yapıştır yöntemi ile bu ifadeler arka arkaya dizildiğinde kendilerince mantıklı bir kurgu yaptıklarına inanıyorlar.

Hâlbuki açıklama da anlamı da çok netti. Böylesine açık iddiaların ve şüphenin olduğu bir ortamda kazandım havasına girmenin sorunlarına dikkat çekiyordu Erdoğan. Fakat ısrarla "13-14 puan farkla seçim kazanılamaz mı, eskiden böyle demiyordu. Bahçeli de +1 oyun yeterli olduğundan bahsetmişti" türünden bir sürü haber yapıldı. Sorular soruldu. Bu durum aslında yaygın şekilde kullanılan örneği hatırlatıyor. "İçkili iken namaza yaklaşmayın" Ayetinin sadece "namaza yaklaşmayın" kısmının bazıları tarafından öne çıkartılması gibi bir durum. İşine yarayan kısmı kesiyorsun ve gerçeğin temsili o imiş gibi çoğaltıyorsun. Kuşkusuz bunlar sadece çarpıtma değil aynı zamanda ciddi şekilde manipülasyon kokan hareketler.

Yusuf Özkır

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN