Amerika Birleşik Devletleri'ndeki insanların yüzde 60'ı kilo vermek istediğini söylemektedirler. Ancak bu iş çoğu kişi için hem zor hem de çetin bir mücadeledir. Ayrıca yoğun gayretle diyet yaparak kilo verenlerin çoğu, kaybettikleri kiloları maalesef eninde sonunda almaktadırlar. Sonra bir başka kilo verme planına geçerler, çabalar ve bitmeyen diyetlerle kilo verme ve alma kısır döngüsüne yakalanmış olurlar.
Bilimsel araştırmalara göre; eğer kilo vermek istiyorsak bazı hususları aklımızdan çıkarmamamız gerekir:
*Kilo vermenin ve kilomuzu kontrol altına almanın kolay bir yolu yoktur. Kilo vermek ve tekrar almamayı istiyorsak alışkanlıklarımızda ve beslenme düzenimizde bazı kalıcı değişiklikler yapmak zorundayız. En belirgin stratejimiz yediğimiz yemek miktarını azaltmak, yeme alışkanlıklarımızı hayat boyu değiştirmeye yönelik ilk adımımız olmalıdır.
*Ne yediğimizin ve kaç kilo olduğumuzun kayıtlarını düzenli olarak tutalım. Günlük kayıtlar tutmadığımız sürece, gerçekten ne kadar yediğimizi bilemeyiz.
Aslında farkında olmadan gereğinden fazla yeriz ve tuttuğumuz notları görünce şaşırırız.
*'Büyük yiyecekler' yiyelim. Yani salatalık, üzüm, çorba (tabi un katılmamış) gibi miktarı fazla, kalorisi düşük yiyecekleri tercih edelim. Böyle yiyecekler mide dolgunluğu ve tokluk vererek açlığı azaltırlar.
*Televizyon izlemeyi kısıtlayalım. Amerika'daki obezite salgınının sebeplerinden biri, TV veya bilgisayar seyrederek geçirilen saatlerdir. TV izlemek sadece kalori yakılacak diğer aktiviteleri (evin içinde dolaşmak ve hareket etmek bile faydalıdır) engellemekle kalmaz, aynı zamanda otururken abur cubur yemeye yol açar.
*Egzersiz yapalım. Her gün ortalama 7.500 ila 10.000 adım yürüyelim veya haftada en az 3 kere 30'ar dakikalık egzersizler yapalım. Egzersiz yapıldığında kaslar, vücutta depolanan yağı enerji olarak kullanacaktır. Bu yağı kullandıkça kilo kaybederiz. Neredeyse her aktivite kalori yakaya yardım eder.
Ancak egzersizi bağımlılık halinde veya angarya gibi değil de zevk alarak, haz duyarak yapalım.
*Yeme davranışımız üzerindeki dış ve sosyal uyaranları azaltmalıyız. Şöyle ki; kendimize küçük porsiyonlar servis edelim ve sofradan tatlı olarak ne ikram edildiğini görmeden kalkalım. Patates cipsi, kola gibi besinlerden uzak duralım. Buzdolabında da benzerleri olmamalıdır. Yine acıkmadan, sırf önümüzde yiyecek var diye yemeyelim.
*Moda diyetlerden kaçınalım. Belli dönemlerde ne kadar popüler olursa olsun moda diyetlerden uzak durmayı kural haline getirelim. Sıvı diyetleri gibi katı diyetler, genellikle uzun vadede işe yaramazlar ve sağlığımız açısından tehlikeli de olabilirler.
*Televizyon reklamlarında hızlı ve kolay sonuçlar vaat eden diyet haplarını almaktan kaçınalım.
*İyi yeme alışkanlıkları edinelim. Hedeflediğimiz kiloya ulaştığımızda yeniden kilo almayı engellemek için edindiğimiz yeni alışkanlıklarımızı sürdürmeye devam edelim.
*Hedeflerimiz mantıklı olmalıdır. Davranışlarımızdaki, her gün yarım saat yürümek veya her öğün birkaç lokma yemek gibi küçük değişiklikler bile, kilomuzu kontrol altında tutmamızı sağlayabilecektir.
*Aralıklı açlık diyetine uyalım. Bilhassa akşam 18'den sonra yemeyi kesmeyi kural haline getirelim.
Prof. Dr. Sefa Saygılı
