İsrail’e mesaj götüren karga!
Allah'ın görünmez ve sayısız askeri vardır. Bunlara cunudullah denmektedir. Bunların bir kısmı şeffaf varlıklar olup Allah onları zaman zaman beşere destek mahiyetinde gönderir. Bedir de ve sair mevkilerde ortaya çıktıkları gibi. Bazen de bu askerleri cansız varlıklar arasından seçer. Bazen de bunları hayvanlar aleminden gönderir. Nitekim Kabil yeryüzünde ilk cinayeti işlediğinde ne yapacağını bilemez. Şaşkındır. Elleri ayakları birbirine dolaşır. Masum kardeşi Habil'i öldürmüştür. Onun bedenini veya naşını ne yapacağını bilemez. Şaşırıp kalır. Sonra Allah bir karga gönderir ve karga yeri eşeler ve gömü işleminin nasıl yapılacağını öğretir, gösterir. Konuyla ilgili Maide Suresinin ilgili 30/31'inci ayeti şöyledir:
"Sonunda içindeki duygular onu kardeşini öldürmeye itti; onu öldürdü ve böylece hüsrana uğrayanlardan oldu.
Nihayet Allah, ona kardeşinin ölmüş cesedini nasıl örtüp gizleyeceğini göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. "Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar bile olamadım, kardeşimin cesedini örtmekten âciz kaldım!" dedi. Artık pişmanlık duyanlardan olmuştu."
Allah, Kabil'e mesajcı olarak kargayı gönderdiği gibi İsrail'e de günlerinin dolduğunu haber vermek için kargayı ve kargaları seçmiş ve göndermiştir. Bu hadisenin üzerinden epey geçse hala tazeliğini konuyor! Kargalar, İsrail'e apaçık bir mesaj ilettiler. Bu konuyu ilahi mesaj ışığında işleyen İsrailli bir subay Kur'an'daki ilgili ayetleri okuduktan sonra Allah'ın İsrail'e karga vasıtasıyla mesaj gönderdiğini kabul etti. Bir görüntülü mesajında bunu kavmi ile paylaştı. Karga vasıtasıyla gönderilen mesajdan İsrail ders çıkarttı mı, hayır. İlahi mesajla gelen karganın İsrail bayrağını iki defa sökerek yere savurduğunu hatırlatıyor. Kabil gibi İsrail'in de bu ilahi buyrukla gelen kargadan mesajı alması gerektiğini söylüyor. "Bilgini artır, genişlet" adlı YouTube adresinde İsrailli subay, Allah'ın sadece kargayı göndermediğini aynı zamanda akabinde İsrail bayrağını duvardan sökerek yere fırlatan bir kediyi de gönderdiğini de hatırlatıyor. Allah'ın insanoğluna ya da beni beşere art arda, peş peşe mesajcılar ve peygamberler göndermesi gibi İsrail'e de peş peşe hayvanlardan uyarcılar gönderiyor. Subay kendimizi gözden geçirelim diyor. Subay 'ne İsrail Arz-ı Mev'ud yani vaat edilmiş topraklardır ne de Yahudiler seçilmiş bir milettir' diyor. Ayetler sürekli olarak yerin el değiştirdiğini yeni sahiplerini bulduğunu nazara veriyor. 'Evresne'l arda' diyor. Yeryüzü kimseye zimmetli veya tapulu değildir nöbetleşme esastır. Bu anlamda hadis de buraya ardu'r rıbat yani nöbet yurdu diyor. Bu dünya kimseye baki değil. Zaglul Naccar da sarsıntılarla kesilen yeryüzü hayatının insanoğluna daimi bir barınak olamayacağını ifade etmektedir. Ebedi başkent, ebedi yurt gibi ifadeler masaldan ibarettir. Bazen de haksızlığın kılıfı! Keşke İsrail halkı buna agah olsa. Hazreti Musa dönemindeki gibi Yahudi halkının arasında hak ve hakikat yalnızdır. Heva ve heveslerinin peşinden Filistin'e kadar gelmişlerdir. İsrailli subay karga ve kedi ile gönderilen mesajların tesadüf olamayacağını ve bunların cundullah olarak görülmesini istemiş ve İsrail'e masaj taşıdıklarını vurgulamıştır.
İsrail takıntılarından kurtulabilse ve aklın ve vicdanın yolunu tutabilse aslında işler kolaylaşacak. Zulüm, haksızlık ve zulumat dalgaları ya da karanlık bu kadar yayılmayacak ve koyulaşmayacak. Belki dağılacak. Kendilerini gözden geçiremedikleri ve özeleştiri yapamadıkları için yani sıfat yerine isim üzerinden gittikleri için doğru yola geri dönemiyorlar. Onların adeta amelleri değil cisimleri seçilmiş! Amelleri ne kadar kötü olursa olsun bedenleri seçilmiş! Böyle düşünüyorlar.
Amerikan başkanlarından Jimmy Carter'ın İsrail-ABD mukayesesiyle alakalı olarak veciz bir ifadesi vardı: "İsrail'i İsrail'de eleştirebilirsiniz ama ABD'de eleştiremezsiniz. Cesaret ister ya da siyasi kariyere veda etmeyi göze almalısınız! Gerçekten de İsrail içeride kum torbası olmuştur. İslam dünyasında da kınanmaktadır lakin kınamalar icraata geçirilmez. İsrail'in parıltıları ve revnakı sönse de hala onun korkuluğundan korkanlar bulunuyor.
Hazreti Süleyman'ın asasını kemiren ve bu suretle yere düşmesine neden olan ağaç kurdu sayesinde insanlar ve cinler gerçeği öğrenmişlerdi. İçin için ağaç kurdu İsrail'in yapısını kemiriyor ve içeriden feryatlar yükseliyor. Lakin dışarıdan seyredenler durumu tam olarak fark edemiyorlar. Bundan dolayı İsrail dışarıdan hala canlı vaziyette görülüyor. Halbuki günleri sayılı. Dışarıdan çöktüğünü göremeyenler hazırlıklı değiller ve onu elindeki asasını almaya da layık değiller.
Lükülli ecelin kitap!
Lakin burada İsrail sadece bir örnektir. Mesel herkese açık ve herkes için geçerlidir."
Mustafa Özcan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.