Arama

Mustafa Özcan
Aralık 21, 2018
Beşir’i  Beşşar mı çarptı?

Sabahın köründe daha sabah ezanı okunmadan cep telefonum çaldı. Bazı münasebetsizler gecenin köründe oradan buradan hatta Kongo'dan arıyorlar, bunun için pek de bakasım gelmedi. Lakin hanım vaziyet etti ve yabancı numara olunca bana verdi. Baktım arayan bizim çocuk. Sudan'dan arıyor ve toplumsal çalkantı, olaylar ve galeyan hali nedeniyle merak etmememizi tembih ediyor. Bir de artık whatsApp üzerinden görüşemeyebileceğimizi söyledi. Sudan hükümeti tarafından internete kısıtlama getirilmiş. Böylece Sudan'daki olayların hacminden birebir haberdar olduk. Sudan'da ekonomik nedenlerle akaryakıt fiyatlarının artışı nedeniyle bazen toplumsal infialler ve olaylar yaşanıyor. Şimdi ise iki öfke bir araya gelmiş durumda. Bunlardan birisi artan maişet derdi, gailesi ve döviz darlığı. Bu da munis Sudan halkını bile galeyana getiriyor. Galeyanın ikinci nedeni ise Beşir'in Beşşar'a uyarak Şam'daki kanlı eli sıkması. Bazıları buna da mazeret buluyor. ABD ve bölgesel vekillerinden umudu kesen Beşir, Esat üzerinden Putin'in gönlünü yaparak ekonomik buhranı biraz olsun yatıştırmak istemiştir. Skandal bir biçimde Ömer Beşir, Şam'a kısa ziyaretini bir Rus uçağıyla yapmıştır. Beşşar'ı rehabilite etmek ve yeniden siyasi sularda yüzdürmek isteyen Putin, Sudan'daki rejiminin yalnızlığından ve ekonomik darboğazından istifade ile Beşir'i Beşşar'a feda etmiş ve mayın merkebi olarak kullanmıştır. Bunun karşılığında Suudi Arabistan'ın Pakistan'da İmran Han'a yaptığı jest gibi merkez bankasına bir milyar dolar yatıracaktır.

Bununla birlikte Beşir denildiği gibi Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmuştur. Darfur'da lekelenen imajı, Şam'da dibe vurmuştur. Şam ziyareti Beşir aleyhinde gösteriler için bardağı taşıran son damla olmuştur. Araplar buna 'elkaşşetülleti kasemet zahre'l bair/Devenin sırtını yere getiren çöp' derler. Halk zaten geçim sıkıntısı nedeniyle karnından homurdanıyordu. Bir de buna lanetli Şam ziyareti eklendi. Zuheyir Salim'in dediği gibi mazlumun ahı tuttu. Şam seffahını ve katilini ziyaret zehirli bir ok o ve lanetli bir yolculuk. Beşir'den önce de Beşşar'ı ziyaret eden Abhayza Başbakanı olayın ardından bir trafik kazasında can verdi Gennadi Gagulya'nın Soçi'den Abhazya'ya seyahati sırasında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Yaşanan bu gelişmenin ardından birçok iddia dillendirildi, gündeme geldi. İddiaların en çarpıcısı ise Gagulya'nın bir suikasta kurban gitmiş olabileceği ihtimali. Abhazya Cumhuriyeti, Suriye ile 2 önemli iş birliği anlaşması imzalamıştı. Gennadi Gagulya'nın Soçi'den suikasta değil hakkın gazabına uğradığı gerçeğe daha yakın ihtimal olarak duruyor! Zaten Ruslar suikast iddiasını yalanladılar. Esat'ı ziyaret eden bir başkası olan Kırım Cumhurbaşkanı da bir suikast girişimi atlatmıştır. Bu ziyaretin ötesinde Ömer Hasan el Beşir'e nasıl bakmalı? Öncelikli olarak Darfur'da kabul edilmeyecek işlere imza attı. Onun ötesinde ülkeyi bir parça halinde tutamadı. İslami değerler uygulamaya geçirilemedi. Temkin/güçlenme siyaseti yolsuzluk boyutlarını artırdı ve 30 yıllık yönetim sırasında İslam adına zümre hâkimiyeti teşekkül etti. Maalesef içeride ve dışarıda 30 yıllık İnkaz Darbesi/Devrimi deneyimi hak ettiği değerlendirmeyi görmedi. Muhakkak İran ile Sudan deneyimleri bütün yönleriyle ele alınmalı ve varsa başarılı veya başarısız yönleri masaya yatırılmalıdır. İslami deneyimler sonuçta, beşeri tecrübeyle İslam iddiasının buluşmasından ibarettir. İslam'a hâkim olma anlayışını temsil eden değil de saygılı olan yönetimler daha başarılı oluyorlar.

Bu arada çağdaş kisvesinde İslamcılık tezleri ve deneyimleri yeniden değerlendirilmelidir. Nitekim ayette hikâye edildiği gibi; Musa cevaben: "Belki de Rabbiniz düşmanınızı yok edip, yeryüzüne sizi varis kılacak ve sonra yaptıklarınıza bakacak" dedi.

Maalesef iddia düzeyindeki İslamcıların da aynı turnikeden geçtiklerini; söylemlerinin tatbikat değil iddia düzeyinde kaldığını görüyoruz. Hakim el Mutayri bunu şöyle özetliyor: "İslamcılar milliyetçilerin ya da solcuların işlediği her şeyi işledi. Sudan'da olduğu gibi darbeye kalkıştılar. Bir kısmı Yemen ve Cezayir'de olduğu gibi darbelere alkış tuttular. Bir kısmı Irak'ta işgalci ABD ile saf tuttu. Kraliyet rejimlerinin arkasında durdular. Suriye ve İran'da sekterist rejimleri desteklediler…" Demek ki İslamcılar arasında da gerçek İslamcılar azınlıkta.

Kimileri kuşatılmışlık ve ekonomik nedenlerden dolayı hala Beşir'e mazeret arıyor ve üretiyor. Acaba? Dünyada kimseye sonsuz bir süre verilmedi. Evet, Amerikan yönetimi Sudan'a yönelik ambargoyu resmen kaldırdı ama fiilen kaldırmadı. Beşir de denize düşen yılana sarılır misali Putin-Beşşar ikilisine sarıldı. Ama bu da yağmurdan kaçarken doluya tutulmak oldu ve Sudan halkının sabrı taştı ve bariyerleri aştı. Kısaca Ömer Beşir'in İslamcılığı sorgulama konusudur. Kendisi İslamcı kılığında bir post ve makam düşkünüdür, zebunudur. Avaredir. Temkin siyaseti üzerinden mali anlamda bir İslamcı lejyoneridir. Bu yüzden Putin-Beşşar'ıh tezgahına düşmüştür.

Beşir, bütün sermayeyi ABD ile mücadelesiyle değil Esat'ı ziyaretiyle tüketti.

Sudan'da İslami bir iktidar değil, İslam adına teşekkül etmiş bir zümre iktidarı vardır.

Kimse kimseyi yönetmeye mecbur ve mükellef değildir. Kimse ammeyi yani birebir kamuyu yönetmeye mükellef değil ama herkes birebir adil olmakla, adaleti gözetmekle, hakkı üstün tutmakla mükelleftir.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN